Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Mersin'de AK Parti Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuşuyor.Bakan Nebati'nin açıklamaları şöyle:
Bu mübarek Ramazan gününde, insanıyla, tarihiyle, yaylaları, narenciye bahçeleri, sahil yollarıyla; her yanı mutena bir güzellikle bezenmiş Mersin’imizde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu mübarek Ramazan gününde, insanıyla, tarihiyle, yaylaları, narenciye bahçeleri, sahil yollarıyla; her yanı mutena bir güzellikle bezenmiş Mersin’imizde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedî azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif’in kardeşlik ve huzur ikliminde sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Yakın zamanda yaşadığımız deprem ve sel felaketleri nedeniyle bu yıl Ramazan ayını, buruk duygularla idrak ediyoruz.
Ancak asrın felaketi karşısında, her kesimden insanımızın sergilediği asrın dayanışması, bizleri bir arada tutan kardeşlik bağlarımızın ne denli sağlam olduğunu açıkça göstermiştir. Mersin’imizin şüphesiz ki en kıymetli cevheri hamiyetli insanlarıdır. Şehrimizde bin bir rengi, dili ve kültürü yüzyıllardır bir arada yaşatan da, 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’de onca yokluğa, yoksunluğa rağmen işgal güçlerine karşı o şanlı mücadeleyi yükselten de,15 Temmuz’da darbecilere karşı direnirken şehit olan Mersinli Erkan Yiğit kardeşimize şehadet şerbetini içiren de, deprem zamanında o kıymetli dayanışma ve dirayeti inşa eden de şehrimizin toprağıyla, suyuyla, insanıyla hemhal olmuş o Evlad-ı Fatihan ruhunun ta kendisidir.
Bu zorlu günlerde, Mersinli hemşehrilerim de “komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” anlayışıyla, depremzede kardeşlerimizin yanına koşmuş, aşını, ekmeğini ve evini tereddütsüz paylaşmıştır. Bu ne güzel bir haslet, bu ne güzel bir kardeşlik hukukudur. İşte şimdi bizler de Mersin’deyiz, siz Mersinli kardeşlerimizle birlikteyiz. İşte şimdi biz, Mersin’imizi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na güçlü adımlarla taşımak için hazırız. İşte şimdi biz, bu kadim şehrimizi zirvelere çıkarmak, Mersin’imizi şaha kaldırmak için buradayız! Allah’ın izniyle, tüm bunları yan yana ve omuz omuza, siz Mersinli kardeşlerimle birlikte başaracağız.
Bunun için ne diyoruz: Doğru adımlarla yola birlikte devam diyoruz Mersin! Türkiye Yüzyılı için doğru adam Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan diyoruz.
Şöyle dönüp 21 yıl önceki Türkiye’ye bir baktığımızda, dönemin istikrarsız koalisyon hükümetlerinin sebep olduğu nice kriz ve bitmek bilmeyen sayısız sorunlar yumağıyla karşılaşırız.
28 Şubat’ın gölgesinde geçen 2000’li yılların başlarında, sadece siyasal krizlerle değil, insanımızın en temel haklarına yönelik sistemli demokrasi ihlallerinin olduğu, teröre her gün köy öğretmenlerini, korucularını şehit veren, sınır güvenliğini dahi sağlamakta zorlanan, kendi tarihine ve öz değerlerine adeta üvey evlat muamelesi yapan, vesayet zihniyetinin hüküm sürdüğü bir ülke ve adeta tam bir iktisadi buhran ortamıyla karşılaşırız.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan anayasa fırlatma krizini, Rahmetli Ecevit o zaman bir “devlet krizi” olarak nitelemişti. O vakitler gecelik faizlerin bir ara tam yüzde 7.500’lere kadar fırlamış olduğunu da hatırlatmak isterim.
Ekonominin çarklarını ancak IMF’den gelen taşıma suyla, onu da ağır aksak döndürebilen, memur maaş ödemelerini dahi yapmakta güçlük çeken bir Türkiye gerçeğini de hatırlayın.
Çok şükür bugün, 21 yılda her alanda elde ettiğimiz kazanımlar sayesinde o umutsuz günleri, o eski Türkiye’yi tarihin tozlu sayfaları arasında bıraktık.
Ancak şimdi kalkıp 7’li koalisyona bir sorsanız, size AK Parti öncesi döneme dair kim bilir ne güzellemeler yaparlar.
Hiç boşuna uğraşmasınlar. O dönemde bitmek bilmeyen kemer sıkma politikalarıyla adeta inleyen, inancı ve değerleri yüzünden sürekli horlanan milletimiz, gerçeğin ne olduğunu çok net bir şekilde biliyor.
Biz geçmiştekiler gibi milletimize tepeden bakan, başörtüsünü “bez parçası”, seccadeyi “halı parçası” olarak gören bir kibirden ve düşmanlıktan da asla beslenmiyoruz.
Tam tersine bizler, “Bu ezanlar ki şehâdetleri dînin temeli / Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli” mısralarını kalbine nakşetmiş olan ve ecdadımızın bize emaneti Aya Sofya’yı yıllar sonra yeniden ibadete açan iradenin ta kendisiyiz.12 milyonu aşan üye sayısıyla, ülkemizin açık ara en büyük Sivil Toplum Örgütü olan AK Parti’miz, “Tam Bağımsız, Büyük ve Güçlü Türkiye” idealiyle durmadan ve yorulmadan yürüyenlerin, asırlık eser ve hizmetlere imza atanların partisidir.
Bu 21 yıllık süre zarfında, sadece savunma sanayimizde gerçekleştirdiğimiz atılımlar dahi başlı başına binlerce sayfalık bir destandır.
Sayın Cumhurbaşkanımız daha geçtiğimiz günlerde en büyük ve en ağır helikopterler ile İHA’ların dahi iniş kalkış yapabileceği, kendi alanında dünyanın ilk savaş gemisi olan TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize teslim etti.
Bugün yerli ve milli İHA’larımıza, SİHA’larımıza, tanklarımıza, helikopterlerimize, füze sistemlerimize, son teknolojiyle donatılmış Milli Muharip Uçağımıza, Kızılelmamıza ve daha nice başarımıza tüm dünya adeta gıptayla bakıyor.
Bu yaptıklarımız nedir? Bunlar, vatan sevgisinin işte ta kendisidir.
Biz tüm bunları, hain darbe girişimleri karşısında tankların önünde durmaktan asla çekinmeyen, demokrasi aşığı milletimizin sağlam iradesi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle başardık.
Sayısız hastaneleri, okulları, sanayi tesislerini, köprüleri, yolları, Marmarayları, Avrasyaları, barajları ve daha nice asırlık hizmetleri 21 yıla sığdırdık. Biz ne yaptık? Biz ülkemizin IMF’ye olan tüm borçlarını kapattık.
Biz ne yaptık? 2002 yılında 238 milyar Dolar seviyesinde olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’mızı 2022 yılında tam 905,5 milyar dolara kadar taşıdık.
Biz ne yaptık? 2002 yılında 46,3 milyar dolar olan yatırımları 2022 yılında 268,3 milyar dolar seviyesine çıkardık.
Biz ne yaptık? İnsan odaklı Türkiye Ekonomi Modeli’mizle büyümede, istihdamda, ihracatta, turizmde tarihi rekorlar kırdık.
Hem de tüm bunları, küresel sarsıntıların zirve yaptığı, adeta krizler çağı olarak tarihe geçecek olan bir dönemde, tüm engelleme girişimlerine, tüm mesnetsiz saldırılara rağmen yaptık.
2021 yılında yüzde 11,4’lük bir büyüme oranıyla son 50 yıllık tarihimizin en iyi büyümesini gerçekleştirdik. Rusya-Ukrayna Savaşının patlak verdiği, küresel resesyon kaygılarıyla geçen 2022’de sağladığımız yüzde 5,6’lık büyümeyle G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmayı başardık.
Bu yılın Şubat ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde 1,5 milyon kişiye, salgının en etkili olduğu döneme kıyasla ise 6,4 milyon insanımıza ilave istihdam oluşturarak salgın sonrası dünyada istihdam bakımından da rekorlar kırdık.
Ürün ve pazar çeşitlendirmesi kapsamında, son 21 yılda attığımız etkili adımların neticesinde bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan bir konumdayız.
Çoğulculuğun, dinamizmin ve adaletli kalkınmanın bir teminatı olan KOBİ’lerimizin sayısını 20 yılda ikiye katlayarak, hatta onu da aşan bir artışla 3,6 milyona yükselttik. 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ile 46,3 milyar dolar rekor turizm geliri elde ettik ve en çok tercih edilen dördüncü turizm ülkesi olduk.
Büyüyen ve güçlenen ekonomimiz sayesinde ücretli çalışan vatandaşlarımızın refah düzeylerini de artırdık. Bugün, çarpıtılmış bazı rakamlarla karamsarlık yayma yarışındakilere asla kulak asmayın. Çünkü gerçekler, somut rakamlarla apaçık ortadadır.
2002 yılında asgari ücretle çalışan bir vatandaşımız dolar bazında net 115 dolarlık bir gelir elde ederken; bugün bu rakamı 449 dolar ile rekor seviyeye ulaştırdık.
Ülkemiz için alın teriyle üreten çiftçimizin, esnafımızın; girişimcilerin, gençlerin, kadınların, sanayicimizin, turizmcimizin her daim yanında olmaya, uygun koşullarda finansman ve diğer tüm kapsamlı teşvik ve destekleri sağlamaya devam ediyoruz.
2002 yılında ticari kredilerin milli gelire oranı sadece yüzde 11,7 seviyesindeyken biz bunu da 2022 yılında neredeyse dörde katlayarak yüzde 45,3 seviyesine kadar taşıdık. Bu ne demek? Üretimin, alın terinin yanında saf tutmak demek.
Dönüşen dünyayı en doğru şekilde analiz ediyor ve gerekli tüm aksiyonları ivedilikle alıyoruz.
Yeşil dönüşüm ve karbon salınımı azaltma konusunda da yüksek farkındalık sahibiyiz. Ekonomimizin, giderek çevreci ve sürdürülebilir enerjiye geçişini temin etmek adına kararlı adımlar atıyoruz.
Bu kapsamda Türkiye’nin yeşil dönüşümünde mihenk taşı olan elektrikli aracımız ve milli gururumuz Togg’u da planladığımız şekilde yollara çıkardık. Şehrimizde de kullanıyoruz.
Bugün 7’li koalisyon ortaklarının, bizlere “yapamazsınız, ne gerek var ki şimdi buna, bunu asla başaramazsınız” dedikleri ancak milletimizin çok uzun yıllardır hayallerini süsleyen hangi eser, hangi hizmet varsa çok şükür gerçekleştirmek Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizlere nasip oldu.
Allah’ın izniyle ülkemiz için, Mersin’imiz için daha neler neler yapacağız
Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımları da art arda atıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücün, toplam kurulu güç içindeki payını da yüzde 38,6’dan yüzde 54,5’e çıkardık.
Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah 20 Nisan’da devreye alarak ülkemizin bir diğer hayalini de yine AK Parti hükümetimiz gerçekleştirmiş olacaktır.
Ülkemizin ilk nükleer enerji santrali projesi olan Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni yakın gelecekte ülkemizin hizmetine sunacağız. İlk elektrik üretimini 2024 yılında yapacağız.
Altını çizmek isterim Mersin’deki bu tesisimiz ülkemiz elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’luk kısmını tek başına ve çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan karşılayacaktır.
Şimdi gidip 7’li koalisyona sorsanız, bu ortak ve asırlık kazanımlarımızın bir tekini bile asla dile getirmez, kesinlikle takdir etmezler.
Enflasyon meselesi üzerinden kara propaganda yapmak ve oy peşinde pembe hayaller dağıtmak dışında neredeyse hiçbir milli davamızın arkasında durmazlar.
Küresel sarsıntıların eşliğinde, tüm dünyayla birlikte bizim de sorunumuz haline gelen Enflasyonla mücadele konusunda elbette taviz vermiyoruz.
Nitekim, geçtiğimiz yılın Kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren yıllık enflasyon, 2023 yılı Mart ayı itibarıyla yıllık yüzde 50,5 seviyesine çekilmiştir.
Bizler, bu sorun karşısında “Enflasyon yeter ki düşsün, işsizlik artsa da olur”; ya da “üretim daralırsa daralsın, resesyon olursa olsun” gibi insanımızı hiçe sayan bir yaklaşımı benimsemiyoruz.
İnsanımızın işine, ekmeğine, huzuruna göz diken ve bazı mümessillerin bizlere geçmişten bugüne içirmeye çalıştığı acı ilaçlarla, ezber reçetelerle değil, tedrici, bütüncül ve insan odaklı bir anlayışla ilerliyoruz.
Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürene kadar da bu mücadelemizden asla geri durmayacağız.
Geçen hafta Denizli’den 7’li masaya sordum, bir cevap alamadım. Ya liste hesaplarına gömüldüler ya da sorularıma cevap vermek işlerine gelmiyor.Şimdi de Mersin’imizden 7’li masaya bir kez daha sormak istiyorum. Cevabı aralarından kimin vereceği de meçhul. Ancak kaçamak değil, net ve somut ifadeler bekliyorum:
1. Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz?
2. Faizleri yükselterek üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız?
Mersin ilimiz, bereketli toprakları, girişimci ve dinamik insan kaynağıyla 2002’den bu yana büyük kalkınma hamlemizi en iyi değerlendiren illerimizden biri olmayı başarmıştır.
İlimizin kişi başına gayrisafi yurt içi hasılası 2004 yılındaki seviyesine göre yüzde 63,7 artış kaydederek 8 bin 278 dolara yükselmiştir.
Dikkatinizi çekmek istediğim bir diğer husus da Mersin’in son 20 yılda yıllık ihracatını tam 20 katına çıkarmış olmasıdır.
2002 yılında şehrimizin sadece 320 milyon dolar olan yıllık ihracatı bu sene Şubat ayı itibarıyla 6,4 milyar dolara yükselmiştir.
Bu nedir? Bu gayrettir, bu ortak alın terimizdir. Peki bu kadarı yeter mi; burada duracak mıyız? Hayır, asla!
Türkiye Yüzyılı’nda Mersin’imizi hem yatırım ve istihdamda hem de üretim ve ihracatta şaha kaldıracağız! Mersin’in yıldızını her geçen gün daha da parlatmak için kesin kararlıyız!
Mersin son 21 yılda artan yatırımlar ve yatırımcı sayısı sayesinde en gözde şehirlerimizden biri konumuna gelmiştir. Önümüzdeki dönemde de yatırımların önünü açmaya, yatırımcılarımızı kesintisiz desteklemeye devam edeceğiz.
2022 yılında Mersin’de yatırım yapmak isteyen müteşebbislere sağlanan 261 teşvik belgesiyle 8,9 milyar lira sabit yatırım yapılmasını ve 4 bin 264 kişiye istihdam imkânı oluşturulmasını bekliyoruz.
2022 yılı içinde Mersin’de faaliyet gösteren 8.137 esnaf ve sanatkârımıza Halk Bankası vasıtasıyla yaklaşık 2 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi kullandırdık.
Faaliyette olan Silifke ve Mersin Tarsus OSB’lerin yanı sıra altyapı çalışmaları devam eden 5 yeni OSB’mizin de tamamlanmasıyla Mersin’de OSB sayımız 7’ye ulaşacaktır.
Peki biz Mersin’i nasıl şaha kaldıracağız? Birincisi Mersin’de katma değerli üretimi, tarımı, teknoloji girişimlerini devamlı destekleyeceğiz. İkincisi de çiftçimizle, esnafımızla, sanayicimizle ve turizmcimizle her daim istişare içinde ilerleyecek, gereken tüm adımları birlikte karar vererek atacağız.
Bugün Mersin, adeta taşı sıksan bereket fışkıran toprakları ve geniş tarım alanlarıyla ülkemizin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri konumunda.
İlimiz bugün, yaş meyve-sebzede ülkemizin ihracat şampiyonudur. Yine, 9 tarımsal üründe Türkiye birinciliği Mersin’imize aittir.
İlimizde 2022 yılı bitkisel üretim miktarı 2004 yılı seviyesine göre yüzde 136 artarak 6 milyon tona yükselmiştir.
Hayvancılık bakımından da benzer bir tablo vardır. Mersin’imizde, hayvan baş sayısı 2022 yılında 2004 yılına kıyasla yüzde 154’ten fazla artarak 1,8 milyon seviyesini aşmıştır.
Mersin’li çiftçilerimize finansman desteği de sağlıyoruz. 2022 sonu itibarıyla 14.420 tarımsal üreticimize Ziraat Bankası vasıtasıyla yaklaşık 6,6 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi kullandırdık.
Mersin’imizin özellikle limondaki sıkıntılarının farkındayız. Bu sıkıntıları ihracatçılarımıza verdiğimiz destekle çözüyoruz.
Hem sıkıntıları çözerek hem yeni destekler sağlayarak 5 sene içinde, tarımsal üretimi ve hayvan baş sayısını en az yüzde 50 artırmaya hazır mısın Mersin?
Eğer hazırsan bu iş tamam! Biz Mersin’de tarımı da şaha kaldırmak için geliyoruz.
2003 yılından bu yana Mersin'in ulaşım ve iletişim altyapısı için toplamda 23 milyar lira yatırım yaptık.
Çukurova Havalimanı'nın altyapı çalışmaları tamamen bitirilmiş, üst yapı çalışmaları da bitmek üzeredir. Yakın zamanda ilk uçağı indireceğiz. Ayrıca, 11,7 km havalimanı bağlantı yolunu da tamamladık. Yakın zamanda onu da açacağız.
Çok kısa bir sürede Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu'nu temel atma törenini atacağız.
Silifke ilçemizin çıkışında bulunan Limankale tünelinin çalışmaları tamamlandı. Yakın zamanda açacağız.Nükleer Enerji Santrali Kavşağında 420 metre viyadük ve 1,6 km bağlantı yolu ile üst geçidini tamamladık, törenleri yakın zamanda gerçekleştireceğiz.
Akdeniz Sahil Yolu Aydıncık Gözce arasında 3 tünel, 1 viyadük olmak üzere toplam 5,6 km yol açılışa hazırdır. Toroslar ilçemizde bulunan Mezarlık farklı seviyeli kavşaklardan ilkini tamamlamıştık. Bayram sonrasında da ikincisinin çalışmalarına başlıyoruz. 2024 yılı sonunda tamamlanması planlanan hızlı tren projesi, Mersin-Adana ile Gaziantep arasında seyahat süresi 2 saat 15 dakikaya düşürecektir.
Mersin’imiz; Limanı, Çukurova Bölgesel Havalimanı ve Akdeniz Sahil Yolu ile ülkemizin en önemli lojistik merkezlerinden biri olma yolunda kararlılıkla ilerliyor.
Yeni dönemde Mersin’de tüm ulaşım sektörlerinde önemli projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Mersin’in lojistik imkanlarını her geçen gün geliştirecek, mevcut fırsatları şehrimizin kalkınması ve refahı için en isabetli şekilde değerlendireceğiz.
Seçim sürecinde de depremzede vatandaşlarımızı asla unutmuyoruz. AK Parti iktidarlarımız boyunca bizler her daim vatandaşımızın huzuru ve refahı için çalıştık. Hiçbir zorluktan asla kaçmadık, sorunlara uzaktan bakmadık.
Deprem sonrasında da ilk günden itibaren vatandaşlarımızın yanında olduk, onlarla yan yana mücadele verdik.
Bu büyük afet sonrasında, birçok depremzedemiz diğer illerimize göç etmek durumunda kaldı. Bölgeye yakınlığı nedeniyle Mersin, en çok göç alan merkezlerden biri konumundadır.
Depremzede vatandaşlarımızı kucaklayan Mersinli kardeşlerimize bir kez daha selam olsun.
Diğer taraftan da biliyoruz ki depremzede vatandaşlarımız her günlerini memleket hasretiyle, kendi yuvalarının özlemiyle geçiriyor. Bu nedenle, bizler şehirlerimizi en güzel şekilde yeniden ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz.
Sosyal donatılarıyla birlikte 650 bin civarında konutun yapımını hedefliyoruz ve çoğunluğunu Allah’ın izniyle bir yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz.
Ayrıca, afetten etkilenen ulaşım, haberleşme, eğitim, sağlık, su, kanalizasyon, enerji gibi altyapıları da hızla ayağa kaldırıyoruz, şehirlerimizi yeniden imar ve ihya etmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Şimdiden 100.000 konutun inşaatına başlanmıştır.
Mersin’de de konut sahipliği artırmak için Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Mut, Silifke, Tarsus’ta 1.000 adet müstakil arsa TOKİ"İlk Evim Arsa" kurasını 13 Nisan 2023 Perşembe günü gerçekleştirdik.
Türkiye Yüzyılı’nda, eğitim hususu en temel önceliğimiz olmaya devam edecek. Bu çerçevede, eğitim sistemimizin beşerî ve fiziki kalite göstergelerini en üst düzeye getireceğiz.
Türkiye Yüzyılı sağlıklı nesillerin yüzyılı olacaktır. Sağlıkta hizmet sunum kalitesini artıracağız; tıbbi teknolojide, ilaç endüstrisinde ve sağlık turizminde kapasitemizi geliştireceğiz.
Yeni dönemde, savunma sanayindekine benzer bir atılımı ilaç ve tıbbi sektörlerde gerçekleştireceğiz. Böylece, katma değeri ve Ar-Ge yoğunluğu yüksek olan bu sektörlerde ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir.
Gelir tamamlayıcı aile destek sistemini uygulamaya alarak her hanenin gelirinin belirli bir seviyenin üzerinde olmasını sağlayacağız.
Çok daha adil bölüşen Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Tüm çalışanlarımızın büyüyen Türkiye’nin artan refahından hak ettiği payı almasını sağlayacağız.
2024-2028 dönemi için yıllık ortalama yüzde 5,5 seviyesinde büyüme hedefliyoruz.
Böylece, 2028 yılı sonunda milli gelir büyüklüğünün 1,5 trilyon dolara ulaşmasını ve kişi başı gelir düzeyinin ise 16 bin dolara yükselmesini öngörüyoruz.
Şu an 255,7 milyar dolar olan ihracatımızı 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükselteceğiz.
Bu büyüme ve ihracat artışı sayesinde 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine düşüreceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Bütçe disiplinini temel ilkemiz olarak korumaya devam edeceğiz. Hızlı tren hattımızı 13 bin 400 kilometreye, toplam demiryolu ağımızı 28 bin 600 kilometreye ulaştıracağız.
Millî bir mesele olarak gördüğümüz tarımsal üretimi geliştireceğiz, tarımda verimliliği ve katma değeri artıracağız.
Önümüzdeki dönemde, başta Anayasa olmak üzere, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve Meclis İçtüzüğünü katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir anlayışla yeniden ele alan kapsamlı bir ‘‘Yasama Reformu’’ yapacağız.
İki yıl önce açıkladığımız İnsan Hakları Eylem Planını geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz.
Yönetimde güven ve istikrarı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yardımıyla sağlamış bulunuyoruz.
Türkiye Yüzyılı’nda, kırılganlıklardan kurtulmuş, kapasitesi yüksek, hukukun üstünlüğü ilkesine sadık bir güvenlik anlayışı hâkim olacaktır. Vatandaşımızın geleceğe huzurla bakması, her türlü hak ve menfaatini tam güvende hissetmesi Türkiye Yüzyılı’nın en önemli esaslarından biri olacaktır.
Milli menfaatlerin muhafazası, bölgesel istikrarın temini ve idamesi ve adil bir küresel düzenin kurulması amaçları doğrultusunda etkin dış politika sürdürmeye devam edeceğiz.
Bugün, Cumhuriyetimizin 100. Yılının arifesinde, Türkiye kritik bir seçimin eşiğindedir. Bir yandan küresel sarsıntılar yaşanırken ülkemiz ya 90’lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gel-gitlerine bir kez daha teslim olacak ya da Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’na adım atacaktır. İnancım tamdır ki milletimiz Doğru Zamanda Doğru Adımı her zaman olduğu gibi bu sefer de atacak, güçlü yarınlarımızı asla riske etmeyecektir.
Üretim, ticaret ve lojistik merkezi olan Mersinimizi Türkiye Yüzyılında şaha kaldırmak için bizler, yarın değil, hemen şimdi kollarımızı sıvadık.
Mersin’in küresel bir şehir olma yolunda yıldızını sürekli yükseltmek temel hedefimizdir. Bu vesileyle Miletvekili Adayı olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
Kıymetli Mersinli kardeşlerimizin gönlünde taht kuracak eser ve hizmetleri sunabilmek için sizlerin desteklerinizi ve dualarınızı bekliyoruz. Bu Mübarek Ramazan gününde, buraya kadar teşrif eden herkese çok teşekkür ediyorum.
Yaklaşan Kadir Gecenizi ve Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum. Rabbim sizleri tuttuğunuz oruçlar hürmetine Reyyân Cennetine dâhil eylesin.