Türkiye, son 3 gündür tarihinin en büyük orman yangınlarından biriyle karşı karşıya. Orman Genel Müdürlüğü ve yerel itfaiye ekipleri son 2 günde en az 120 noktada çıkan yangınlarla mücadele ederken güvenlik güçleri sabotaj şüphesi üzerinde duruyor. Yangınların özellik güney sahillerinde yüz binlerce yerli ve yabancı misafiri ağırlayan turizm beldelerinde ve eş zamanlı başlaması sabotaj ihtimalini artırıyor.
Yangınlara teslim olan Milas, Marmaris, Kemer, Marmaris ve Köyceğiz’i içinde barındıran Muğla, pandemiden 1 yıl önce yılda 3,5 milyon yabancı turist ağırlamıştı. Yangınla boğuşan Antalya (Manavgat ve Akseki) 3,5 milyon, Aydın (Didim) ise 2,5 milyon yabancı turist ağırlamıştı. Bu yıl da pandemi kısıtlamalarının kalkması ile eski günlerine dönen turizmciler, şimdi de yangının şokunu yaşıyor.
Türkiye’nin sahil beldeleri daha önce de bugünkü gibi yangınlara sahne olmuş ve bu yangınların Yunanistan’daki kamplarda sabotaj eğitimi almış teröristler tarafından çıkarıldığı belirlenmişti. Terör örgütü PKK, 1997’de bir gecede Antalya’da 650 hektarlık ormanı ve 200 hektarlık bahçeyi yaktı. Eş zamanlı olarak Manavgat ve Belek’te de sabotaj girişiminde bulundu. Bu yangınlarda iki kişi hayatını kaybetti. Ağustos 2006’da turizm beldelerinde arkasında PKK’nın olduğu eş zamanlı orman yangınları çıktı. 5 gün içerisinde toplam 4 milyon ağaç yok oldu.
Yine 2019’un Temmuz başında İstanbul-Kartal’da, Muğla-Dalaman ve Milas’ta gerçekleşen orman yangınlarını de PKK’ya bağlı sözde “Halkların Birleşik İntikam Milisleri” üstlendi. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı da önceki gün yangınlarla ilgili Yunan-PKK terörüyle karşı karşıya olduğumuzu söylemişti.