Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgeye ilk intikal eden Azerbaycan ekipleri, yaraları sarmak için Türk askeri ile omuz omuza çalışıyor. 19 konteyner ve 21 çadırdan oluşan MSB Seyyar Sahra Hastanesi’nde iki ülkeden toplam 70 personel, depremin ilk günlerinden itibaren aralıksız çalışıyor. Azerbaycan’dan 12’si askeri hekim ve 8’i hemşire olmak üzere 20 personel, TSK bünyesindeki sağlık personeliyle ortak çalışma yürütüyor. Hastanede yaklaşık 2 bin hasta muayene edildi, 85 cerrahi müdahale yapıldı. MSB Seyyar Sahra Hastanesinde görev yapan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nden Tabip Üsteğmen Mağrur Memmedov, yürekleri ısıtan açıklamalarda bulundu.
Depremin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talimatıyla Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Memmedov, “Depremin acısını tüm Azerbaycanlılar yüreğinde hissetti. Herkes gelmek istiyordu. Bize nasip oldu, biz geldik” dedi. TSK’nın depremin ardından bir günde sahra hastahanesi açtığını ifade eden Memmedov, “Onlarla görev yapmaktan gurur duyuyoruz. Türk ordusu, Allah’ın ordusu, ölene kadar onlarla çalışmaktan gurur duyacağız. 7/24 TSK’nın doktorlarıyla görevimizin başındayız” diye konuştu.
Depremzedelere soğukkanlılıkla odaklandıklarını dile getiren Memmedov, “İnsanların ellerini, kollarını nasıl kurtaracağız, tüm aklımız oradaydı. Bir gözümüz ağlıyordu, bir gözümüz de işimizdeydi. Ben konuşuyorum ama buradaki tüm askeri hekimlerimizin büyük emeği var” dedi. TSK ile çalışmaktan her zaman gurur duyduklarını vurgulayan Memmedov, “Eğitimimin büyük kısmını Gülhane’de aldım. Bir ömür vefa borcum var. Allah bize böyle günler göstermesin, daha güzel günler için birbirimize koşalım” ifadelerini kullandı.
“Kardeşin kardeşe borcu olmaz, teşekkür beklemez, bahane yapmaz” diyen Azerbaycanlı üsteğmen, “Herkes teşekkür ediyor ama bize teşekkür etmeye gerek yok. Biz farklı insanlar değiliz. Bu, ölene kadar bizim görevimiz. Türkiye ile Azerbaycan etle tırnak gibi, iki kardeş, aynı babanın iki oğlu. Her ikisi de ulu. Biz bir millet, iki devletiz. O kadar çok söylenecek güzel söz var ki Allah dostluğumuzu, kardeşliğimizi bize unutturmasın. 1918’de Nuri Paşa Azerbaycan’a geldi, o gün bağlarımız daha da sağlamlaştı, kardeşliğimizi tekrarladık” şeklinde konuştu.