İstanbul’un fethinin sembolü Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması talepli tarihi dava dün Danıştay 10. Dairesi’nde görüldü. Duruşmada, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneğinin avukatı Selami Karaman, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptalini istedi. Daire, kararını 15 gün içinde açıklayacak.
nin 567. yıldönümünde Fetih Suresi’nin okunmasının ardından ibadete açılması gündeme gelen
’nın camiye çevrilmesi için açılan tarihi dava dün görüldü. Ayosofya’yı camiden müzeye çeviren 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesi için açılan davada karar için dün Danıştay 10. Dairesi’nde duruşma yapıldı. Duruşmaya, 2005’te Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması için hukuk mücadelesini başlatan Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneğinin kurucu başkanı
, dernek avukatı Selami Karaman, Cumhurbaşkanlığı avukatı katıldı.
Avukat Karaman, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, iptaline karar verilmesini istedi. Danıştay’ın daha önce İstanbul’daki Kariye Camii’ni müzeye dönüştüren 1945’teki Bakanlar Kurulu kararının iptaline hükmettiğini hatırlatan Karaman, o kararın Ayasofya için emsal teşkil ettiğini vurguladı. Fatih Sultan Mehmet Vakfına ait Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet’in şahsi mülkü olduğunu söyleyen Karaman, “Ayasofya Camii vakfedenin iradesi dışında kullanılamaz. Fatih Sultan Mehmet Vakfının iradesine uygun davranılması konusunda Bakanlar Kurulu kararının iptalini istiyoruz” dedi.
Davacı vakıfın, “Ayasofya’yı müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu kararındaki imzanın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ait olmadığı” iddiası da duruşmada gündeme geldi. Karaman, “Biz imzanın sahte olduğunu iddia ediyoruz. Sebebi ise o tarihlerde Soyadı Kanunu çıkmadığı halde evraklardaki imzanın Atatürk adıyla atılmış olması. Üstelik aynı tarihlerde imzalanan farklı evraklarda da farklı imzalar bulunuyor” dedi.
ise Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya’nın amacı dışında kullanılmasına ilişkin bedduasını duruşmada okudu. Kandemir, Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu kaydetti.
Daha sonra söz verilen davalı Cumhurbaşkanlığı avukatı da sadece takdiri mahkemeye bıraktıklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı avukatı, bunun dışında davalı derneğin iddialarına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadı. Son olarak söz verilen Danıştay savcısı ise davanın reddini istedi. Söz konusu Bakanlar Kurulu kararının verildiği tarih itibariyle hukuka uygun olduğunu savunan savcı, “Ayasofya hakkındaki karar, geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Ayasofya’yı açmak Bakanlar Kurulu’nun yani Cumhurbaşkanlığının takdirindedir, bu nedenle davanın reddi gerekir” dedi. Savcı, Bakanlar Kurulu kararındaki Atatürk imzasının sahte olduğuna ilişkin ise 5 Bakanlar Kurulu kararında aynı imzanın kullanıldığını söyledi.
15 GÜN İÇİNDE AÇIKLANACAK
Tarafların dinlenilmesinin ardından Danıştay 10. Dairesi Başkanı Yılmaz Akçil, kararın daha sonra açıklanacağını belirterek duruşmayı sonlandırdı. Daire, tarafların beyanlarını ve dosyayı değerlendirerek bir karara varacak. Yasa uyarınca karar, 15 gün içerisinde açıklanması gerekiyor. Ancak Daire’nin bugün dahil en kısa sürede içerisinde milyonların merakla beklediği söz konusu kararı açıklayabileceği ifade ediliyor. Daire, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu kararını hukuka aykırı bulur ve söz konusu kararı iptal ederse, Ayasofya’nın 86 yıl sonra tekrar cami yapılmasının önü açılmış olacak.
İnşallah vicdanı dinleyecekler
Ayasofya’yı müze yapan Bakanlar Kurulu kararının iptali için 2005’te ilk davayı açan İsmail Kandemir, duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kandemir, “İnşallah yüksek mahkeme vicdanı dinleyecektir ve Ayasofya ibadete açılacaktır” dedi. Dernek avukatı Selami Karaman da davanın ardından yaptığı açıklamada, “Ayasofya Camii’nin 86 yıldır müze olarak kullanılması vicdanları yaralamaktadır. Tatmin edecek bir kararın verileceğini düşünüyoruz. Ayasofya Camii Fatih’in sahsi mülküdür, bir Bakanlar Kurulu kararıyla, idari bir işlemle mülkiyet hakkının ihlal edilemeyeceğini iddia ediyoruz. Kariye karanını emsal olarak dosyaya sunduk. Azınlık vakıflarının malları bile mahkeme kararı ile iade edilirken Fatih Sultan Mehmet’e ait taşınmazın cami vasfı dışında kullanılması Müslümanları üzmektedir” dedi.
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005’te Danıştay 10. Dairesi’ne dava açtı. Daire, 31 Mart 2008’de Ayasofya’nın müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verdi. Bu karara yapılan itirazı değerlendiren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da 10 Aralık 2012’de dairenin kararını onadı. Davacının karar düzeltme talebi de kurul tarafından 06 Nisan 2015’de reddedildi. Böylece Ayasofya müze olarak kullanılmaya devam edildi. Ancak hukuk mücadelesini bırakmayan dernek, Danıştay 10. Dairesi’ne 2016’da dün karar duruşması yapılan davayı açtı. Öte yandan, derneğin 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı bireysel başvuru, 13 Eylül 2018’de “kişi bakımından yetkisizlik” nedeniyle reddedilmişti.
Danıştay 10. Dairesinde, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın duruşması dolayısıyla yerli ve yabancı medya mensupları, Sultanahmet Meydanı’nda canlı yayınlarla gelişmeleri takip etti. Gelişmeleri yakından takip eden yerli ve yabancı medya kuruluşları da davanın yansımalarını Sultanahmet Meydanı’ndan yaptıkları canlı yayınlarla izleyicilerine aktardı. Medya kuruluşlarının canlı yayınlarına katılan konuklar, dava ile ilgili değerlendirmede bulunurken bazı yabancı medya mensupları da bölgede bulunan turistlerle konuyla ilgili röportajlar yaptı.
Malezyalı sivil toplum kuruluşu Malezya İslam Teşekkülü Danışma Kurulu (MAPIM), Ayasofya’nın cami olarak açılmasına destek açıklamasında bulundu. MAPIM Başkanı Mohd Azmi Abdul Hamid, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Ayasofya bir camidir ve cami olarak itibar görmesi gerekir” ifadesini kullandı. ABD ve Avrupa ülkelerinden Ayasofya’nın ibadete açılması teşebbüsüne yönelik eleştirilere tepki gösteren Mohd Azmi, şu değerlendirmelerde bulundu: “Avrupa Birliği ve ABD bu meseleden elini çekmelidir. Zira Ayasofya’yı Allah’ın evi olarak yeniden düzenlemek Türkiye’deki Müslümanların hakkıdır. Bugüne kadar Müslümanların hakkı sürekli engellenmiştir.”
#Ayasofya
#Danıştay
#Bakanlar Kurulu
#Mahkeme
#Hukuk
#İsmail Kandemir