Merkezi Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından yapılan çalışmalara ilişkin son durumu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaşamın normale döndürülmesi için büyük gayret sarf edildiğini belirtti.
"Yüzde 25 civarında ağır hasarlı ve aynı zamanda da orta hasarlı yıkık bilançosu ortaya çıkıyor." diyen Soylu, bunun da kentin yapı stokunun elden geçmesi ve yenilenmesi gerektiğini ortaya koyduğunu vurguladı.
Bakan Soylu, hasar tespit çalışmalarının salı akşam itibarıyla büyük ölçüde tamamlanmış olacağını aktararak, orta hasarlı binalara yapılacak güçlendirmenin ardından girilebileceğini anlattı.
Bugüne kadar 1839 artçı deprem olduğunu bildiren Soylu, Elazığ'da 2 bin 500'ün üzerinde konteynerden oluşturulacak geçici konaklama merkezinin kurulacağını ifade etti.
14 bin 600 psikososyal ve rehberlik hizmetinin verildiğini dile getiren Soylu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ekiplerinin çocuklara yönelik iyi hizmetler sunduğunu kaydetti.
Sağlık hizmeti sunmak üzere 9 sahra çadırı kurulduğunu, günlük 176 noktada 58 bin kişiye yemek verildiğini ve 65 bin kumanya dağıtıldığını belirten Soylu, çölyak hastalarına özel yemek hazırlandığını, 30 bin ton kömür dağıtımının gerçekleştirileceğini hatırlattı.
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
Elazığ'ın tamamında, Malatya'nın Doğanyol, Pütürge, Kale ve Battalgazi ilçelerinde okulların 10 Şubat'ta açılacağını anımsatan Soylu, hayırseverler vasıtasıyla 12'si Elazığ'da, 5'i Malatya'da olmak üzere 17 okul yapılacağını bildirdi.
Hasarlı okulların yıkımına başlandığını, kısa süre içerisinde yeni okulların yapımına başlanacağını aktaran Soylu, "Öğrencilerin hangi okullara nakledileceği de planlandı. 12 okulda yaklaşık 14 bin 750 öğrenci başka okullara naklediliyor. Bu da Milli Eğitim Bakanlığımızla koordineli şekilde gerçekleştiriliyor." şeklinde konuştu.
Soylu, hasarsız ve az hasarlı binalarla ilgili vatandaşlara telefonla aranmak suretiyle bildirim yapıldığını, bu bildirimin valilik sitesinde de yer aldığını kaydetti.
Kanunda "afet bölgesi" diye tanımlanmış kavramın bulunmadığına dikkati çeken Soylu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Böyle bir afetle karşı karşıya kaldığımızda İçişleri Bakanlığı olarak bizim yapacağımız ilk iş AFAD'la beraber, bu genel hayata etkili oluyor mu, bunun tespiti. Genel hayata etkili oluyorsa, biz genel hayatı etkililik ortaya koyarız. Hasar tespitleri, yardımlar, yapılacak evler başta olmak üzere gerçekleştirileceklerin tamamı genel hayatı etkililikle ilgili ortaya koyduğumuz bir süreçtir. Bu süreç bizim bu tip afetlerle, sadece depremde değil selde, heyelanda da gerçekleşen anlayışın adıdır. Bir de 'afete maruz bölge var', bir bölge artık yaşanılmayacak hale gelmişse biz burada hayatı durdururuz. Bu şehri, ilgili bölgeyi durdurmak demektir. Elazığ böyle değil. Elazığ'ın hayatını durdurabilecek durum söz konusu değil. Biz Elazığ'ın ticaret, eğitim, ekonomik, sosyal hayatını normalleştirmek için bütün çabaları ortaya koyuyoruz. Zannediyorum bir bilgi eksikliği, karışıklığı, yanlışlığı söz konusu. Siyasal olarak da bunlar dile getiriliyor, anlıyorum ki onlarda da bilgi yanlışlığı, eksikliği var."
"Malatya'da Alevi köylerine yardım yapılmadığı" iddialarına da değinen Soylu, bunların insanlık dışı yorumlar olduğunu vurguladı.
"Bunu dile getirmeyi bile kendi adıma ayıp addederim." diyen Soylu, şunları söyledi:
"Bunu söylemek bile ayıptır. Bunu, kendi açıma, insanlığıma yakıştıramam. Böyle bir şeyi hiçbir arkadaşımız insanlığına yakıştıramaz. İki tip gönüllü var. İşini gücünü bırakmış, başka vilayetlerden gelmiş, depremden az etkilenmiş, ne katkı koyarım diye düşünen bir tip gönüllü var, bunlar iyilik melekleri. Bir de 'kötülük melekleri' var. Bu hayatın her döneminde var. Çok da takmamak, kale almamak lazım. Burada kimsenin böyle bir derdi olamaz. Böyle bir şeyi düşünmek bile insanlık dışı yaklaşımdır."
Bakan Soylu, arama kurtarma çalışmaları sırasında enkaz altında kalan yakınının kurtarılmasını bekleyen bir kişiyle arasında geçen konuşmaya değinerek, şunları dile getirdi: