İftiracı ve sahtekar

ABD, FETÖ ile başaramadığı 17-25 Aralık kumpasını bu kez Kemal Kılıçdaroğlu eliyle deniyor. Okyanus ötesine taşınan 17-25 Aralık kumpasının bir devamı olan Reza Zarrab davasıyla aynı anda Kılıçdaroğlu da bildik iftiralarla harekete geçti. FETÖ’cülerin eline tutuşturduğu belgelerle kumpas kervanına katılan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yakınlarının yurt dışında bir şirkete milyonlarca dolar para aktardığını iddia etti.

Sözde belgelerle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında attığı iftiraları bir adım ileriye taşıyan Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının yakınlarının yurt dışına bir şirkete milyonlarca dolar para aktardığını öne sürdü. Elinde karton bir kutu ile grup kürsüsüne çıkan Kılıçdaroğlu, banka dekontu olduğunu iddia ettiği belgeleri gösterdi ama belgeleri kimse ile paylaşmadı.

Kılıçdaroğlu’nun neye hizmet ettiği belli olan iddialarına jet yanıt Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’den geldi. Özel, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında ismi geçen vekilleri Ahmet Burak Erdoğan, Osman Ketenci, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen, Mustafa Gündoğan adına yaptığı kısa açıklamada Kılıçdaroğlu’nun ismini kullanmadan K.K. olarak bahsetti. Özel, iddialara sert tepki gösterirken Kılıçdaroğlu’na da belgeleri sunması için savcılığa vermesi restini çekti. “KK tarafından müvekkillerim hakkında ileri sürülen iddiaların tamamı yalan, gösterdiği kâğıtların da tamamı sahtedir” diyen Özel, CHP Liderine şu çağrıda bulundu: “K.K. gösterdiği kağıtları derhal kamuoyuyla paylaşmalıdır.

Ayrıca, K.K , söz konusu kağıtları bugün mesai bitimine kadar derhal bir Cumhuriyet savcılığına vermeli ve suç duyurusunda bulunmalıdır. Müvekkillerimiz tarafından, iddia edilen ülkede, iddia edilen şirkete asla böyle bir para gönderilmemiştir.

Özel açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “CHP Genel Başkanı K.K , belli ki, kendisini o makama getiren FETÖ’ye diyet borcunu ödeme gayreti içindedir. FETÖ tarafından eline tutuşturulan kağıtları daha önce de sallayan ve kağıtlar sahte çıkınca yüzü kızarmayan K.K, şimdi yeni bir skandala imza atmıştır. K.K bir kez daha FETÖ tarafından tuzağa düşürülmüş ve rezil edilmiştir. Tekrar ediyoruz: K.K, elindeki kağıtları derhal istediği medya kuruluşuna vermeli ve cumhuriyet savcılığına iletmeli ve suç duyurusunda bulunmalıdır.

Tekrar altını çizerek söylüyoruz, ne Sayın Cumhurbaşkanımızın ne de ailesinin yurtdışında herhangi bir parası bulunmamaktadır. Sahte belge ve bilgilerle müvekkillerimiz üzerinden sayın cumhurbaşkanımız hakkında iftiralarda bulunan ve itibar suikasti yapan KK hakkında yasal yollara başvurulacak ve iftiralarının hesabı yargı önünde sorulacaktır.” Özel, Kılıçdaroğlu’nun “Erdoğan’ın özel kalem müdürü” olarak açıkladığı Mustafa Gündoğan’ın ise bir işadamı olduğu ve hiçbir zaman Erdoğan’ın özel kalemi olmadığını hatırlattı.

Çakma e-maile inanmıştı
15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin tiyatro olduğu iddia eden Kılıçdaroğlu bu iddiasını FETÖ’nün fuatavni’si olarak bilinen fake hesaptan gelen ihbar mailine dayandırmıştı. Denizbayrak83@gmail.com adresinden gönderilen sahte belgeler ve iddialarla dolu maile CHP lideri Kılıçdaroğlu itibar etmiş, “darbe tiyatroydu” iddiasını dillendirmişti.
Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü darbe girişiminin bir numaralı firari sanığı Adil Öksüz hakkında da iddiada bulunmuştu. Kılıçdaroğlu, “Adil Öksüz konusunda bana 20 gün önce önemli bir bilgi geldi. Adil Öksüz’ün, MİT ajanı olduğuna dair bir istihbarattı” demişti. Kılıçdaroğlu’nun bu iddiasını yalanlayan açıklamalar ise eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan gelmişti. Bozdağ, “Adil Öksüz MİT ajanı falan değil. Bu bir akıl karıştırma şeyidir. FETÖ terör örgütünün Türkiye kamuoyuna sunduğu bir propagandadır” ifadelerini kullanmıştı.

CHP Lideri’nin kamuoyuna sallayarak gösterdiği ancak kamuoyu ile paylaşmadığı söz konusu dekontlar incelendiğinde gerçek gün yüzüne çıktı. Söz konusu belgede İstanbul’da bulunan Halkbankası’nın bir şubesinden yine İstanbul’da bulunan Albaraka Türk’ün bir şubesine yapılan para transferi yer alıyor. Kılıçdaroğlu’nun sanki yurt dışına gönderilmiş gibi lanse ettiği söz konusu transfer “döviz transferi” olduğu için ekonomik uygulamalar çerçevesinde ABD’li bir muhabir banka şartının onayından geçmesi gerekiyor. Bu nedenle ilgili belgede muhabir banka olarak The Bank Of New York Mellon’un yer aldığı görülüyor. Böylece dekontta New York’u okuyan Kılıçdaroğlu havalenin ABD’ye yapıldığını zannetti.