İletişim Başkanı Altun, "Küresel salgının bölgesel siyasi ve ekonomik gerilimlerin, sıcak çatışmaların etkilerini bütün ülkelerin her alanda hissettiği günlerden geçiyoruz. Bu gelişmelerin dünyadaki tüm dengeleri alt üst ettiği dönemde hep birlikte süreçlerin daha olumlu bir noktaya evrilmesini, krizlerin çözüme kavuşturulmasını sağlamaya çalışıyoruz" dedi.
"Suriye'den Irak'a, Afganistan'dan Yemen'e, Libya'dan Arakan'a kadar insani trajediler üreten bir çok noktadaki krizin hala çözüm beklediği hepimizin malumudur" diyen Altun, "Bununla birlikte şimdi Ukrayna ile Rusya arasında başlayan savaş başta Avrupa olmak üzere tüm dünya için son dönemin en yıkıcı ve can yakıcı olaylarından biri oldu. Bu savaş herkesi şu gerçekle yeniden baş başa bıraktı. Çözümsüzlüğe itilip ihmal edilen en küçük bir sorun en küçük bir problem büyük felaketlere sebep olabilir" diye konuştu.
Daha küçükken söndürülmeyen bir kıvılcımın dahi herkesi yakan bir yangına dönüşebileceğini ifade eden Altun, "Ukrayna savaşının patlak verdiği günden bu yana dünya bazı kesimlerin görmezden gelmeye çalıştığı bir gerçeklikle daha karşı karşıya kaldı. Son yıllarda gerek medya operasyonları gerekse sözde uzmanlar üzerinden Türkiye'nin bölgesinde oluşturduğu ağırlık merkezi saklanmaya çalışılıyor. Libya'dan Karabağ'a, Suriye'den Doğu Akdeniz'e Türkiye'yi ihmal edilerek oynanmaya çalışılan oyunlar kendiliğinden bozuldu" şeklinde konuştu.
"Ukrayna savaşı ile birlikte herkes jeopolitik, jeo-ekonomik ve jeo-stratejik testine tabi kaldı. Türkiye'nin bölgenin güvendiği ve esas itibarıyla bölgedeki krizlerin çözümü noktasında önemli rol üstlenen önemli bir aktör olarak ortaya koyduğu performans esas itibarıyla ortadaydı. Buna rağmen bu performans yeterince takdir edilmedi ve desteklenmedi. Türkiye'nin bölgesel ve küresel anlamda son 20 senedir oynadığı yapıcı ve istikrarlaştırıcı rol son bir kaç ay içerisinde bunu inkar edenler tarafından dahi kabul edilmek zorunda kaldı.
Türk dış politikasını ve bölgesinde izlediği güvenlik politikalarını tek taraflı ve haksız eleştirilerle hedef yapanlar için Ukrayna savaşı özelinde ana prensiplerimizi ve parametrelerimizi bir daha hatırlatmak gerekiyor. Her şeyden önce Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın jeopolitik anlamda dünyanın en zor coğrafyası olduğu unutulmamalıdır. Özellikle son 20 senedir denizden ve karadan sınırdaş olduğumuz devletlerin bir çoğu ya komşuları ile sınır problemleri yaşadı ya da uzun yıllar süren iç savaşların kurbanı oldu. Yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği çatışmalar bu coğrafyada gerçekleşti. Milyonlarca insan tüm dünyanın gözleri önünde evini barkını kaybetti."