Cumhurbaşkanı Erdoğan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilme emrinin Suudi yönetiminin en üst makamlarından geldiğini açıkladı. Washington Post için makale kaleme alan Erdoğan, 11 Eylül saldırılarını örnek vererek, Kaşıkçı cinayetinde bir avuç güvenlik görevlisinden çok daha fazla kişinin parmağı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi hakkında Washington Post gazetesinde bir makale kaleme aldı. Erdoğan öldürülmesinden önce Kaşıkçı’nın da yazdığı gazetede kaleme aldığı makalede cinayet emrinin Suudi yönetiminin en üst makamlarından geldiğini açıkladı. “Suudi Arabistan’ın, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi hakkında hala cevaplaması gereken birçok soru var” başlıklı makalede, “Türkiye, yaşanan olayı tüm yönleriyle aydınlatmak için geçtiğimiz bir aylık süre zarfında elindeki tüm imkanları seferber etti. Bu gayretlerimiz neticesinde, tüm dünya Cemal Kaşıkçı’nın soğukkanlı biçimde bir suikast timi tarafından öldürüldüğünü öğrendi. Cinayetin önceden planlandığı kesin olarak ortaya çıktı” ifadesi yer aldı.
SORU SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaşıkçı’nın öldürülme emrini kimin verdiği, bedeninin nerede olduğu, Suudilerin iddia ettiği yerel işbirlikçinin kim olduğu sorularının hâlâ cevapsız olduğunu belirterek, Suudi yetkililerin bu konuları cevaplamayı reddettiği bilgisini paylaştı. Kaşıkçı cinayeti ile ilgili Suudiler tarafından 18 kişinin tutuklandığını ve cinayet emrinin Suudi yönetiminin en üst katmanlarından geldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazıları bu problemin zaman içinde unutulacağını düşünüyor. Ama biz bu soruları Türkiye’de süren soruşturmadaki önemi ve Kaşıkçı’nın ailesi ve sevenleri için sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ARAŞTIRMAMIZA ENGEL DEĞİL
Cinayetle ilgili bulguların aralarında ABD’nin de bulunduğu Türkiye’nin dost ve müttefikleri ile paylaşıldığı belirtilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin arasındaki dostane ilişkiden memnun olduklarını vurgulayarak, “Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrini Hadim ül-Haremeyn Kral Selman’ın verdiğine inanmam kesinlikle mümkün değildir. Dolayısıyla bu cinayetin, Suudi Arabistan’ın resmi politikasını yansıttığına inanmak için de herhangi bir sebep bulunmamaktadır. Bu itibarla Kaşıkçı cinayetini iki ülke arasında bir ‘problem’ olarak görmek yanlış olacaktır” dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradaki dostluğun önceden planlanmış ve kabul edilemez bir cinayetin araştırılmasına engel olmadığını da vurguladı.
ÖRTBAS ÇABASINA ŞAŞIRDIK VE ÜZÜLDÜK
NATO müttefiklerinin topraklarında bir daha kimsenin böyle bir harekete kalkışmaması konusunda uyarıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların çok ağır sonuçları olacağını yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kaşıkçı cinayeti Konsolosluk ilişkileri üzerine Viyana Bildirgesi’nin açık ihlali ve kötüye kullanılmasıdır. Bunun cezasız kalması çok tehlikeli bir örnek sunar” dedi. Makalesinde “Bizleri üzen ve şaşırtan bir diğer mesele de Suudi yetkililerin dostluğun gerektirdiği gibi adaletin gerçekleşmesine yardımcı olmak yerine Kaşıkçı’nın önceden planlanmış cinayetinin üstünü örtmeye çalışmaları oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad’ın 18 kişiyi tutuklarken, baştan itibaren yalan söyleyen ve olaydan kısa bir süre sonra Türkiye’den kaçan başkonsolos ile ilgili bir işlem yapılmamasının endişe verici olduğunu söyledi.
KUKLACILARI ORTAYA ÇIKARMALIYIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de gerçekleşmiş olan Watergate skandalının basit bir hırsızlık olmadığı, 11 Eylül saldırısının sadece uçağı kaçıran teröristlerden ibaret olmadığı gibi Kaşıkçı cinayetinin de arkasında, bir grup güvenlik personelinden çok daha fazlası olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan makalesinde, “Kuklacıları teşhis etmeye ve Suudi yetkililerin kime güvenerek bu hareketleri yaptığını ortaya çıkarmaya mecburuz” dedi. Erdoğan katlinin üzerinden bir ay geçen Kaşıkçı’nın, en azından İslami usullere uygun şekilde defnedilmeyi hak ettiğini vurguladı.
