
Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Hişam el-Alevi, terör örgütü PKK sorununun çözümü konusunda Bağdat ile Ankara arasında görüşmelerin devam ettiğini belirterek, "Bu sadece iki ülkenin ulusal güvenliği açısından değil, Kalkınma Yolu gibi projeler açısından da önemli." dedi.
Kalkınma Yolu Projesi'nin yalnızca Irak ekonomisine değil Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi bölge ülkelerine de katkı sunacağını söyleyen Alevi, projenin sadece demir yolu ve otoyollarından ibaret olmadığını, proje kapsamında sanayi şehirlerinin de inşa edileceğini kaydetti.
Alevi, Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlamayı hedefleyen Kalkınma Yolu'nun "devasa" bir proje olduğuna işaret ederek, Büyük Fav Limanı'ndan başlayan ve birkaç aşamadan oluşan projeden Türk kurum ve şirketlerinin yararlanabileceğini ifade etti.
Kalkınma Yolu'nun imkanlarından yararlanmak için bölgesel uzlaşıya vurgu yapan Alevi, "Özellikle Irak ve Türkiye açısından Kalkınma Yolu Projesi'nin tüm faydalarından yararlanabilmek için sadece altyapıyı inşa etmekle kalmamak, aynı zamanda Irak ve Türkiye'nin yanı sıra bölgesel düzeyde de doğru ortamı yaratmak için birlikte çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.
Irak'ın bölgesel istikrar için komşularıyla çalışmaya önem verdiğini dile getiren Alevi, "Bölgede yaşanan çatışmaları ve savaşları sona erdirmek için birlikte çalışma vizyonumuzun arka planı budur. Barış durumu olmazsa ekonomik entegrasyonu sağlayamayız." ifadelerini kullandı.
İki ülkenin ticari çeşitliğini artırması gerektiğine vurgu yapan Alevi, teknoloji transferi ve özel sektör için ciddi fırsatlar olduğunun altını çizdi.
Ayrıca, Kalkınma Yolu'nun, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne alternatif olmadığına vurgu yapan Alevi, "Biz bu iki projeyi birbiriyle çelişen projeler olarak görmüyoruz, kesinlikle birbirini tamamlıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Aklımızda sabit bir model yok"
Bakan Alevi, Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avvadi'nin, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Irak'ta "yasaklı örgüt" olarak tanımladığı PKK'ya ilişkin "Onlara Irak'ta Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde 'mülteci' statüsü verilecek" sözlerini de değerlendirdi.
Halkın Mücahitleri Örgütü'nün Irak'tan çıkarılması için İran ve BM ile birlikte çalıştıklarını hatırlatan Alevi, "Halkın Mücahitleri'nin varlığıyla nasıl baş ettiğimize bakın. Bir başarı hikayesi olarak iyi bir modeldi. İran ve BM ile birlikte çalıştık ve sonunda faaliyetlerini kısıtladık. Çoğu mülteci olarak Avrupa'ya gitmeyi tercih etti." dedi.
Tahran yönetimi ile birlikte Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarında konuşlu İran karşıtı grupların silahsızlandırılması konusunda da çalıştıklarını söyleyen Alevi, İranlı grupların silahsızlandırılmasının PKK'ya kıyasla daha kolay olabileceğini söyledi.
PKK'nın Irak'taki varlığının "illegal" olduğunu belirten Alevi, terör örgütü sorununun çözümü konusuna ilişkin ise "Aklımızda sabit bir model yok. Ama tek taraflı eylemlerle bu sorunu çözeceğimize kesinlikle inanmıyoruz." diye konuştu.
Bakan Alevi, PKK konusunda iki ülkenin ortak bir strateji geliştirmesi gerektiğinin altını çizerek, "Aynı zamanda endişenizi de anlıyoruz. Bu sorunu çözmek için yetkililerinizle birlikte çalışmak istiyoruz." dedi.
PKK'yı "karmaşık" bir konu olarak tanımlayan Alevi, şunları kaydetti:
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
yıllardır bizi rahatsız eden bu pkk konusu nedense ırakı hiç rahatsız etmiyor hatta el altından barınma yardımı yapıyordu, şimdi ne olduda ıraklı yöneticilerin kafasına taşmı düştü de 180 derecelik bir dönüş yaptılar, olan şu, çıkarlarına uygun olarak büyük türk devletinin aldığı karar ve uygulamaya başladığı kalkınma yolu projesi, gerçekten nil nehrinin mısıra hayat verdiği gibi bu projede,çinden başlayıp basra körfezinden türkiyeye ulaşan, oradanda ab ye giden kısacası, dünyanın bir ucunu, bir ucuna birleştiren bir yeni ipek yolu projesi, ıraklı yetkililer ülkelerinin kazanacağını, kalkınma ve zenginliği gördüler vede baldırı çıplak türkiye ile uğraşan birilerinin maşası olan pkk yı bıraktılar, durum bundan ibaret, yani daha karlı bir çıkar için pkk ya hayır türkiyeye evet dediler, yoksa, kadim dostluktan yada aynı inanca sahip islam kardeşliğinden değil, türkiyede bu durumu iyi değerlendirmeli uyanık olmalı








