ABD'lilere göre krizden çıkışın işaret fişeği ABD'den değil, Çin'den gelecek. Çünkü Çin, parasını yüzde 40'a varan oranda manipüle ederek tüm ülkelerin istihdam artışını ve büyümesini engelliyor. Ülkenin, 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne girerken verdiği sözleri unuttuğu belirtilirken, global büyüme için Çin'in küçülmesi bekleniyor
Analistler, dünyanın krizden çıkışı için ABD'deki gelişmeleri yakından izlemek gerektiğini söylüyorlar. Ancak ABD'deki en güçlü sektörlerden olan demir çelik endüstrisinin temsilcisi, işaret fişeğinin Çin'den geleceğini belirtiyor. US Steel Kamu Politkaları ve Hükümet ile İlişkilerden Sorumlu Genel Müdürü Yardımcısı Terrence D. Straub, Çin'in parasını yüzde 25 ila 40 arasında manipüle ederek tüm dünyanın büyümesini engellediğini söyledi. Çin'in 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) girerken verdiği sözleri unuttuğunu anlatan Terrence D. Straub, “Pazar ekonomisi Çin'de askıya alınmış durumda” dedi.
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ile Rekabet Forumu (REF) tarafından organize edilen 6. Rekabet Kongresi'nde konuşan Terrence D. Straub, para biriminde manipülasyon yapanın diğer ülke istihdamından çaldığını vurguladı. Çin'deki büyümenin ihracattan kaynaklandığını, bunun sağlıklı olması için iç piyasayı canlandırması gerektiğini anlatan Straub, “Son 3 yılda Çin'deki demir çelik üretim artışı, ABD ve Japonya üretiminden daha fazla. Çünkü biz Çinli firmalarla değil, Çin hükümetiyle rekabet ediyoruz” dedi.
ABD ile Çin arasındaki ticaret açığının sürdürülemez bir noktaya geldiğini anlatan Terrence D. Straub, şöyle devam etti: “2001'de Çin'le ticaret açığı 83 milyar dolar iken, 9 yılda yüzde 170 artışla 227 milyar dolara çıktı. ABD ticaret açığının yüzde 80'i Çin kaynaklı. Dolayısıyla bu sürdürülebilir bir durum değil.” Çin baskısından sektörü korumak için ticaret kanunlarında düzenlemeler yaptıklarını ve antidamping uygulamalarını etkin kullanlaklarına dikkat çeken Straub, “Böyle yapmasaydık şu anda ABD'de demir çelik sektörü kalmazdı” diye konuştu.
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ile TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu'nun birlikte düzenlediği Türkiye'nin ilk Rekabet Gücü Ödülleri sahiplerini buldu. Geleceğin Tasarımında Rekabet Gücü temalı 6. Rekabet Kongresi'nde düzenlenen ödül töreninde Türkiye'nin "En Rekabetçi Şirketi" ödülünü Bilim İlaç aldı. Yüzde yüz Türk sermayesiyle kurulan Bilim İlaç, Türk ilaç sektöründeki 300 kuruluş içerisinde 3'ncü sırada yer alıyor. Aynı dalda verilen başarı ödülünü ise Aksa Akrilik kazandı. Aksa Akrilik ise, akrilik üretiminde dünyanın en büyük fabrikasına sahip. REF Direktörü Dilek Çetindamar, bu ödül modelinin Türkiye'de ve dünyada bir ilk olduğunu söyledi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Yılmaz, krizle birlikte ortaya çıkan korumacı yaklaşımlar yüzünden liberal anlayışın darbe aldığını söyledi. Muharrem Yılmaz, dünyanın durgunluğu yaşadığı bu dönemde Türkiye'nin gerekli tedbirleri alması halinde kriz sonrasında daha iyi bir rekabet konumuna ulaşacağını vurguladı.
TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel ise, Türkiye'nin AB'deki gibi KOBİ'leri koruma direktifi hazırlaması gerektiğini gündeme getirdi. KOBİ'lerin ekonomi için önemine dikkat çeken Celal Beysel, şöyle devam etti: “AB'de 2000 yılında, Küçük İşletmeler Yasası çerçevesinde KOBİ'leri devlet kurumları, belediyeler ve büyük firmalar karşısında koruyan 'Geç Ödeme Direktifi' yürürlüğe girdi. Direktife göre sözleşmede yazılan vade aşıldığında, herhangi bir uyarıya gerek kalmaksızın, Libor artı 3 puan gecikme faiizi devreye giriyor.” Benzer uygulamanın 2006'da Hindistan'da da hayata geçtiği bilgisini veren Beysel, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hindistan'da KOBİ'lere ödeme vadesi sözleşmede ne yazarsa yazsın, 45 günü geçemiyor. Geç ödeme yapan firmalara 3 misli faiz cezası verilirken, bu duruma neden olan firma yöneticilerine şahsen yüksek para cezaları söz konusu.”
