Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’le bir araya geldi. Külliye’deki resmi karşılama töreni sonrasında hem baş başa hem de heyetler arası görüşme yapan iki lider, ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin gündemlerinde yer aldığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık.”
“Sayın Cumhurbaşkanı'yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze'de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze'de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor. İsrail'in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir.”
“İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.”
Bir basın mensubunun, “İsrail'e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu'yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık.”
“Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı... Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail'le Gazze'nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in acımasız saldırıları karşısında Gazze'nin böyle bir imkanı var mı? Yok. İmkansızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 olaylarına ilişkin Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan'a bir mesaj gönderdi. Mesajında, Birinci Dünya Savaşı'nın ortaya çıkardığı olumsuz şartlarda hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı Ermenileri anan, torunlarına taziyelerini ileten Erdoğan, çatışmalar, isyanlar, çete hareketleri ve tedhiş eylemleri nedeniyle vefat eden, şehit edilen Osmanlı toplumunun tüm mensuplarına Allah'tan rahmet diledi.
Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı topraklarında yol açtığı yıkımın, hafızalarda derin izler bıraktığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Ecdadımızdan bize miras kalan huzur ve barış ikliminin devamı, ancak müşterek gayretlerimizle mümkün olabilir. Ürettikleri kültürel ve beşeri eserlerle Anadolu topraklarını zenginleştiren Ermeni vatandaşlarımızın emniyeti, refahı ve mutluluğu bugün de teminat altındadır.”
“Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz. Tarihte yaşananları, radikal söylemlere, ötekileştirmeye, nefret diline geçit vermeden, aklın, vicdanın ve bilimin rehberliğinde ele almamız önemlidir. Milli belleğimize kazınan hadiseler arasında ayrım yapmaksızın, empati kurulması, ekilen nefret tohumlarının kök salmasını da engelleyecektir.”
“Dünyayı çepeçevre saran şiddet ve savaş sarmalından gelecek kuşakları korumanın yolunun, ortak acılarımızdan çıkaracağımız dersler ışığında, geleceğimizi birlikte inşa etmekten geçtiğine inanıyoruz.
Bu düşüncelerle, Ermeni Toplumu’nun kıymetli mensuplarını en kalbi duygularımla bir kez daha selamlıyorum.”
Dışişleri Bakanlığı, “bazı radikal çevreleri memnun etmek” amacıyla bazı yetkililerce 1915 olayları hakkında yapılan tek taraflı açıklamaları reddettiklerini bildirdi. Bakanlık, bazı ülkelerin yetkilileri tarafından 1915 olaylarına ilişkin yapılan beyanlar hakkında yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “Bazı radikal çevreleri memnun etmek amacıyla 1915 olayları hakkında yapılan tek taraflı açıklamaları reddediyoruz” ifadesi kullanıldı. Tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklamaların uluslararası hukuka da aykırı olduğu vurgulanarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 1915 olaylarının meşru tartışma konusu olduğunu açık biçimde kayda geçirdiği belirtildi.
Açıklamada, “Tarihle ilgili bu ön yargılı ve tarafgir açıklamalar, iki toplum arasındaki uzlaşı çabalarına zarar vermenin yanı sıra nefret suçları işlemeye meyilli radikal grupları da cesaretlendirmektedir. Tüm tarafları, Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerimize ve Ermenistan ile başlatılan normalleşme sürecine destek vermeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının 22 Nisan'da yayımladığı ve 200'e yakın ülke hakkında bölümler içeren “2023 İnsan Hakları Raporu”nda, geçmiş yıllarda olduğu gibi, Türkiye'ye yönelik asılsız iddialara, gerçek dışı bilgilere ve ön yargılı yorumlara yer verildiği kaydedildi. Açıklamada, Türkiye'nin meşru müdafaa hakkı temelinde yürüttüğü terörle mücadele operasyonlarının, “tamamen terörist unsurlar ile bunların terör faaliyetlerinde kullandıkları yeteneklere yönelik” olduğuna dikkat çekilirken, “ABD’nin, terörün her türüne karşı sürdürdüğü haklı ve meşru mücadelenin kapsamını iyi bilen bir müttefik olarak gerçekleri çarpıtan tutarsız iddialarda ısrarını anlamak mümkün değildir” denildi.
Raporda “Gazze'de devam eden ve yalnızca Filistin halkının asli haklarına değil aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerine büyük bir darbe vuran insanlık dışı saldırılara layıkıyla yer verilmemesinin" büyük endişeyle karşılandığı kaydedilen açıklamada, "Bu durum, söz konusu raporun tarafsızlık ve objektiflikten uzak bir şekilde, siyasi saiklerle hazırlandığını açıkça göstermektedir” değerlendirmesi yapıldı. Açıklamada, “ABD'nin insan hakları konusunda kendi siciline odaklanması ve terör örgütleriyle kurduğu ortaklıklar ile insan hakları konusunda izlediği çifte standartlı politikayı sonlandırması çağrımızı yineliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a annesi Tenzile Erdoğan ile olan fotoğrafının kara kalem çalışmasını hediye eden, lösemi savaşçısı 12 yaşındaki Buğlem Yılmaz, duygularını anlattı. Buğlem, Erdoğan'ı duygulandıran hediyesine ilişkin “Hastanede bu hayallerimi aklıma getirerek, hastane sürecini aklımdan sildim ve kendimi resme adadım” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı mutlu etmek için ona annesiyle olan resmini hediye ettiğini anlatan Buğlem, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanımızın annesini çok sevdiğini ve onu çok özlediğini biliyordum. Onun mutlu olduğunu görünce ben de mutlu oldum. Hediyeyi verdiğimde çok duygulandığını gördüm, elleri titredi, gözleri doldu, çok teşekkür etti.”
Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.
Görüşmelerde, ülkeler arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduklarını ifade eden Erdoğan, “NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum” dedi.
“Savunma sanayii alanındaki işbirliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız” diyen Erdoğan, “Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum. Türkiye ve Almanya'nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023'te Almanya'dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı'ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya'nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.”
25 Mart’ta Almanya’da yaşanan saldırı da görüşmede gündemdeydi. Almanya'daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa'yla birlikte Almanya'da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası'ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart'ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.
Tarabya rezidansında döner keserek davetlilere ikram etmesine atıf yapılan bir soru üzerine Erdoğan, “Herhalde döner İstanbul'da bitirildi” ifadesini kullandı.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanya-Türkiye ilişkilerinin uzun ve zengin bir geçmişe dayandığını dile getirerek “Dünyadaki hiçbir ülkeyle Almanya'nın (Türkiye'yle olduğu gibi) bu kadar yoğun dostane ve ailevi ilişkileri yoktur. İki ülke olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz, birbirimize ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Gazze'de yaşanan son gelişmelere de değinen Steinmeier, “Gazze'deki insani durumu düzeltmeliyiz, düzeltmek durumundayız” dedi.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, İstanbul ve Gaziantep’in ardından ziyaret için geldiği Ankara'da da Almanya'nın İsrail'e desteği nedeniyle protesto edildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'la bir araya gelen Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ni ziyaret etti. Burada toplanan Ankara Filistin Dayanışma Platformu üyeleri, Steinmeier’ı protesto etti. Kampüsün önünde toplanan grup, “Çocukların katili, katil Almanya”, “Siyonist İsrail iş birlikçi Almanya” sloganları attı.