İsyanımız bu hadsizliklere

Yeni Şafak
Fazlı Şahan
04:0010/03/2018, Cumartesi
G: 10/03/2018, Cumartesi
Yeni Şafak
​Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan,
​Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, din adına konuşup kafaları karıştıran, kadınları aşağılayan ve toplumu rahatsız eden söylemlerde bulunan isimlere sert tepkisini sürdürdü: Bir Müslüman olarak, dinime getirilen bu zafiyete tahammülümüz yok. Hiç kimsenin dinimizi karikatürize etmeye hakkı yok. İtirazımız, hatta isyanımız işte bu hadsizlikleredir.Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek kurallar da ilkeler de vardır. Mesela Allah’ın, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bize açıkça ifade ettiği hükümler, yani naslar asla değişmemiş, değişmeyecektir.Zamanın değişmesiyle ahkamın değişeceği inkar edilemez. Müslümanlar eskiden olduğu gibi kendilerini sürekli geliştirmek durumunda. Müçtehitlerimizin tarihin seyri içinde yaptıkları bu değil midir? Diyanet İşleri Başkanı’mızın alanı boş bırakmaması lazım. İşte bu tür adamlara alan boş kalır da bunlar konuşursa ortaya böyle zaaflar çıkar. Biz bir dinde reform, böyle bir şey aramıyoruz. Haddimize mi? Asla.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güncelleme ile ilgili sözlerine açıklık getirdi: İslam’ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah’ın yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de açıkça ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim, kıyamete kadar değişmeyecektir

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi’nin açılışında konuştu. “Güncelleme” sözüne açıklık getiren Erdoğan, şu mesajları verdi:

Değişimi inkar etmek, kafasını kuma gömen deve kuşu misali kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da ilkeler de vardır. Mesela İslam’ın son din olduğu asla değişmeyecek bir hakikattir. Bununla kimse oynayamaz. Biz buna böyle iman etmişiz. Mesela Allah’ın, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bize açıkça ifade ettiği hükümler, yani naslar asla değişmemiştir, değişmeyecektir.

KUR’AN’IN HER ZAMAN SÖZÜ VARDIR

Dinimiz İslam ve kitabımız Kur’an-ı Kerim, Rabbimizin emri gereği kıyamete kadar caridir. Bu da dinimizin ve kitabımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kıyamete kadar gidecek olan tüm toplumlar, ortaya çıkacak tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Ama yapılan içtihatlar, geliştirilen kurallar ve bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara, imkanlara göre değişecektir.

KİMSE DİNİMİZE FATURA KESEMEZ

Eğer biz, içtihatları değiştirmezsek yani uygulamaya ilişkin kuralları, içinde bulunduğumuz şartlara göre sabit olan naslara uygun şekilde yenilemezsek sadece kendimizi kandırmış oluruz. Zamanın değişmesiyle ahkamın değişeceği inkar edilemez. Müslümanlar eskiden olduğu gibi kendilerini sürekli geliştirmek durumundadırlar. Müçtehitlerimizin tarihin seyri içinde yaptıkları bu değil midir? Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla bize bildirdiği kati emirler ve Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesi ortadayken birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi, alakası olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir.

BEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANI DEĞİLİM

Bu konularda konuşma yetkisi benim değil, ben Diyanet İşleri Başkanı değilim. Ben Cumhurbaşkanıyım ama Cumhurbaşkanı olarak, bir Müslüman olarak üzerinde sorumluluğu olan bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de bizim tahammülümüz yok. Burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. Temenni ediyorum ki, bu konuyla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmaması lazım. İşte bu tür adamlara bu alan boş kalır da bunlar konuşursa ortaya böyle zaaflar çıkar.

NİYE KORKUYORSUNUZ

Bu konularda tabii asıl ön alması, tavır alması gereken hocalarımızın, ilahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da sesleri duyulmuyor veya korkuyorlar. Ne korkuyorsun be kardeşim. İslam ilmiyle mücehhez olan bir ilim erbabı korkar mı? Çıkacaksın gerçek neyse bunu söyleyeceksin. Hiç kimsenin Türkiye’ye böyle bir kafa karışıklığı yaşatmaya, dinimizi böylesine karikatürize etmeye hakkı yoktur. Bizim itirazımız hatta isyanımız işte bu hadsizlikleredir.

REFORM HADDİMİZE Mİ

Biz bir dinde reform aramıyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Haddimize mi? Asla. Önüne gelenin çıkıp da ileri geri konuşmasının İslam’a getirdiği lekeyi görmemezlikten gelemeyiz. İslam’ı değişime kapalı bir din olarak göstermeye çalışan zihniyet ile İslam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan çarpıklıkları dinimize mal etmeye çalışan zihniyet, aslında aynı gayeye hizmet etmektedir.

Her an Afrin’e girebiliriz

Zeytin Dalı Harekatı’na da değinen Erdoğan, “Şu anda hedef Afrin. İyi bir noktaya geldik. Girerken sordum, son durum nedir? Etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3171 oldu. Artık Afrin merkez kuşatılmış vaziyette. Her an Afrin merkeze inşallah girmekle karşı karşıyayız. İşte bunun için dün DEAŞ’ı yönlendirenler, bugün PKK’nın Suriye kolu olan PYD’yi, YPG’yi üzerimize salıyorlar. Konu Türkiye olduğu zaman bir anda düşmanlar dost oluyor, kapalı kapılar ardına kadar açılıyor, silah ve para oluk oluk akıyor. Şu anda PYD/YPG, bunlar maaşı nereden alıyor? Amerika’dan” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biz bu topraklarda işgal için yokuz. Biz bu toprakları işgal etmek isteyenlerden temizleyerek gerçek sahiplerine inşallah teslim edeceğiz. Son 7 yılda yaşadıklarımız bize sahada yoksak istediğimiz neticeyi elde edemeyeceğimizi gösterdi. Afrin şehir merkezinin kuşatılmasının önündeki son engelleri kaldırıyoruz. Terör örgütünün sivil halkı nasıl kalkan olarak kullandığını bir kez daha gördük. Kimse kendini kandırmasın. Suriye’deki mesele herhangi bir kesimin hukukunu koruma çabası değildir. Bugün Afrin’deyiz, yarın Münbiç’te olacağız. Ertesi gün Fırat’ın doğusunu Irak sınırına kadar teröristlerden temizlenmesini sağlayacağız.”

  • Senin
    ölçün ne
  • Kredi derecelendirme kuruluşlarına da tepki gösteren Erdoğan, “Siz bakmayın kredi derecelendirme kuruluşlarının Ali Cengiz oyunlarına. Artık bu kredi notu oyunlarına piyasalar itibar etmiyor. Geçin bu işleri. Sizin kredi derecelendirme kuruluşları olarak verdiğiniz notlar karne notumuz değildir. Senin ölçün ne? Biz bu işlere alıştık, sizi de çok iyi tanıyoruz. Bu yolda nasıl basamakları çıktığımızı dünya gayet iyi biliyor. Sen büyüme oranına mı bakıyorsun, ihracata mı bakıyorsun, neye bakıyorsun? Bunlarda ölçü siyaset. Biz bunlardan emir almıyoruz” dedi.

Deli gömleğini parçalıyoruz

Erdoğan, “Güvenlik güçleri ayakları altında ezilenler sadece terör hedefleri değildir. Onlarla birlikte ülkemize giydirilmeye çalışılan deli gömleğini de paramparça ediyoruz. Türkiye’nin sahaya girmesi emperyalist hevesleri kursaklarında bırakıyor. Terör örgütlerinden temizlediğimiz her toprak parçasıyla beraber Suriye’nin Irak’ın geleceğini kurtarıyoruz. Doğu Guta’da 1 milyona yakın insan katledildi. Biz kimin ne dediğine değil, ülkemizin geleceğinin neyi gerektirdiğine bakıyoruz. Zeytin Dalı Harekatı’nı başlatmak için nasıl icazet almadıysak sonlandırmak için de kimsenin baskısına boyun eğmeyiz. Operasyonlarımız Afrin’deki terör bataklığı kurutulana kadar devam edecektir” dedi.

Siz bu fakiri korkutamazsınız

Ülke ve millet olarak ağır bir bedel ödenilen FETÖ tecrübesinin, bu bakımdan çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “İşte bizim ilahiyatçılarımız, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı bu FETÖ gibi alçaklara bıraktılar ve toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi bize örnek olacak. Şimdi de dünkü (önceki gün) yaptığım konuşmadan sonra birileri aynen bu şekilde sosyal medyada konuşmaya başladılar. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız, hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın, Kur’an’ımızın, İslam’ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakarak kalkıp da dinimize fatura kesmeye, kestirmeye de hakkınız yok. ‘Bu örgütlerin arkasında falanca var, filanca var’ yaklaşımı doğru da olsa bizim derdimize derman olmaya yetmiyor. Şayet arkanda kim olursa olsun, kullanılan kişiler bizim insanlarımız ise ortada çözmemiz gereken ciddi bir mesele var demektir” dedi.

Daha cesur olun

Ömrünü İslam’a, İslam’ı anlamaya, anlatmaya adamış ilim adamlarının yardımıyla bu meselenin üstesinden geleceklerine inandığını belirten Erdoğan, “Bu konuda ilgili kurumlarımızın ve muteber ilim adamlarımızın daha cesur davranmasını, daha aktif olmasını özellikle rica ediyorum. Aksi takdirde hep birlikte çok büyük bir vebal altında kalacağımız açıktır. Kucaklayıcı olacağız, dinine gölge, leke düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Sosyal medyada, şurada burada saldıranlar olacak, unutmayın eğer haksızlık karşısında susarsanız dilsiz şeytan olursunuz. Bu konuyla ilgili olarak da bizler yapılması gerekeni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz" dedi.

#İslam
#Recep Tayyip Erdoğan