14 Mayıs’ta ilk kez uygulanacak seçim değişiklikleri, ittifaklar içi pazarlıkları artırdı. Yeni sistemin avantajlarından en iyi şekilde yararlanmak isteyen ittifakları oluşturan siyasi partiler, en çok kazançlı çıkan parti olmak için işi sıkı tutuyor. Özellikle küçük partiler kendi amblemleriyle mi, yoksa ortak liste ile mi seçime katılmanın daha fayda sağlayacağını tartıyor. İttifakların ortak liste ya da ayrı ayrı listelerle girmesi durumunda alacakları sonuçlar da değişiyor.
Örneğin; 101 bin geçerli oyun kullanıldığı ve 3 vekille temsil edilen bir seçim çevresinde A Partisi 50 bin, B partisi 25 bin, C partisi de 26 bin oy aldığı varsayılırsa; C ile B partileri arasındaki bin oyluk fark oransal anlamda C partisine yarıyor. Eğer A partisi ile B partisi seçimlere ortak liste ile girseydi; 3 milletvekilini de alma ihtimali söz konusu olabilecekti.
Kanun değişikliğiyle partilerin oylarının hesaplanmasında da değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemeye göre ittifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde elde ettiği geçerli oy sayısı esas alınarak belirlenecek. Yeni düzenlemeyle ittifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak belirlenecek. İttifak içerisinde yer almış olsa bile bir partinin oyu o şehirde milletvekili çıkarmaya yetmiyorsa o oylar boşa gidecek. Başka partilere yaraması söz konusu olmayacak.
Bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bölünmesi işlemine dayanıyor. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanıyor. Her bölmede en yüksek oya ulaşan parti milletvekilini hanesine yazdırıyor.