
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ’de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında önemli bir gelişme yaşandı. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de aralarında bulunduğu 137 kişinin emniyetteki ifade işlemleri tamamlandı. Sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen 99 şüpheli tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ'de, taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine başlatılan operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen şüpheliler hakkında yeni gelişme yaşandı.
99 KİŞİYE TUTUKLAMA TALEBİ
İzmir'deki 'yolsuzluk' operasyonu kapsamında adliyeye sevk edilen ve aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da bulunduğu 99 şüpheli, savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye çıkarıldı. Öte yandan operasyonda gözaltı sayısı 139'a çıktı. Şüphelilerden 1’inin emniyetteki ifadesinin ardından serbest kaldığı öğrenildi. Adliyeye sevk edilen 119 şüpheliden 19'u adli kontrol şartıyla olmak üzere toplam 20 şüpheli serbest bırakıldı.
TUNÇ SOYER, SUÇLAMALARI REDDETTİ
Şüphelilerin adliyedeki işlemleri sürerken Soyer'in ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun polisteki ifadeleri ortaya çıktı.
İfadesinde, Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi'yle ilgili savunma yapan Soyer, “Vatandaşın cebinden az para çıkmasını hedefledik. Ancak müteahhitler eklenecek yüzde 20 oranını yeterli görmedikleri için kat maliklerinin çok daha ağır bedeller ödemesi durumu ile karşı karşıya kaldılar. Vatandaşın daha düşük bedeller ile inşaat yapabilmesi için kooperatifleşmeleri çözümünü ürettik. İZBETON yüzde 1 gibi KDV oranından dolayı çok düşük bedelle vatandaşa çok düşük ücretlerde müteahhitlik hizmeti vermesinin önünü açmıştır.
Soyer ifadesinin devamında Gaziemir ve Uzundere'deki projelerin ekonomik sebepler sebebiyle yavaşladığını kaydetti.
Soyer, "Gaziemir 1'inci etapta ve Uzundere 3 ve 4'üncü etaptaki projelerde ilerlemenin yavaş olmasının sebebi günümüzdeki ekonomik koşulların gerek enflasyonun artması gerekse de ham madde fiyatlarının sürekli artış göstermesi hayatın olağan akışında yapılacak işlerin yavaşlamasına sebep olmuştur. Ancak bu yavaşlama inşaatların bitmeyecek olduğunu anlamına gelmemektedir" diye konuştu.
Soyer, Uzundere mağdurlarına kentsel dönüşüm bitene kadar kira yardımı yapıldığını ve olayda usulsüzlük olmadığını, bu olayda kimsenin kandırılmadığını ve inşaatların ağır olsa da devam ettiğini de söyledi.
Bayraklı bölgesinde uyguladığımız Halk Konut projelerinden ilham alarak ihalelere öncelikle İzBeton A.Ş.'yi sokmaya ve bu şirket adına kurulacak kooperatiflerle inşaatları yapmasına karar verdik. Bu kararı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de oy birliğiyle aldık. 1018 konut yapılacak olan Örnekköy 3'üncü etabında 500 kişilik kooperatifle 500 hak sahibinin evlerinin yapılması hedeflendi. Hem Uzundere 3'üncü ve 4'üncü etabı İZBETON'un yapması için belediye meclisinden oy birliği kararı alındı. Sonrasında ise İZBETON tarafından kooperatiflere işin verilmesi benim dahil olmadığım bir konudur. Bu işlemler, İZBETON adına Genel Müdür olan Heval Savaş Kaya tarafından sözleşmeler dahilinde yapılmıştır. Kooperatiflere yapılan devirde ise herhangi bir usulsüzlük olduğunu da düşünmüyorum. İZBETON tarafından kooperatiflere veya başkaca şirketlere sözleşme karşılığı verilecek işlemlerde benim dahilim yoktur" dedi.
İZBETON ile imzalanan tüm sözleşmelerin meclis onayından geçtiğini belirten Soyer, “Suçlamalarda ifade edilen zararların hiçbiri kesinleşmiş tespitlere dayanmamaktadır. Kira yardımı ile ilgili kararlar İZBETON tarafından değil Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından alınan kararlar ile ilgili yapılmaktadır ve her sene güncellenmektedir. Ayrıca benimle ilgili sorumluluk atfedilen süreçler ne Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ne de İZBETON Başkanı olarak şahsi sorumluluğum altında değildir. Tamamı meclis kararları ile yürürlüğe sokulmuş süreçlerdir" dedi.
Kooperatif mağdurlarının şikayetleri sorulan Soyer, konu hakkında bilgisi olmadığını belirtip, "Kooperatif adına toplanan paraların ne yapıldığını bilmiyorum. Nerelerde harcandı, nerelere gönderildi bilmiyorum. Dile getirilen sorunlar kooperatif yönetimi ile üyeler arasında olan sorunlardır. Konunun benimle bir ilgisi yoktur. Bu beyanın nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgisi yoktur. Kooperatifte bahsedilen şahısları ve şirketleri bilmem. İnşaatların gecikmesinin temel nedeni oluşan ekonomik problemler ve artan maliyetlerdir. Kooperatiflerin günlük faaliyetleri kapsamında yaptıkları iş ve işlemler kooperatiflerin yönetimlerinin sorumluluğundadır. Baştan beri izah ettiğim üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZBETON arasında yapılan işlemlerde bir usulsüzlük yoktur" diye konuştu.
'ULAMIŞ'IN KÖYÜNDE YAŞIYORUM'
'Nitelikli ya da niteliksiz dolandırıcılık' suçunun hanelerine girmeyeceğini belirten Soyer, şöyle devam etti:
"Yıllardır açılan kentsel dönüşüm ihalelerine kimsenim katılmaması nedeniyle ile sürgit sonuçsuz kalan kentsel dönüşüm hedefiyle aynı yolu takip etseydim bugün benim ifademin alınmasını gerektirmeyecekti. 20 yıl önce EXPO 2015 adaylığı genel sekreterliği sırasında tek imza ile milyonlarca dolar harcama yaptım. Ardından 10 yıl Seferihisar Belediyesi'nde ve sonraki 5 yıl da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde milyarlarca liralık dev bütçeleri yönettim. Birçok bakanlıktan, birçok dev holdingden daha büyük paraları idare ettim. Halen Alsancak ya da Alaçatı Port'ta değil Seferihisar'ın Ulamış köyünün 900 metre kırsalında, 75 metrekare zemine oturan 2,5 katlı bir evde ikamet ediyorum. Mızrak çuvala sığmaz nitelikli ya da niteliksiz dolandırıcılık bu haneye sığmaz. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum."
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da polisteki ifadesinde suçlamaları kabul etmedi.
İfadesinde 1 yıl kooperatif başkanlığı yaptığını ve ibra edildiğini belirten Aslanoğlu, "Kooperatif başkanlığı yaptığım yerde, alt yüklenici olduğumuz dönemde, bizim de alt yüklenicimize iş vermek ihale değildir. Dolayısıyla ihaleye fesat karıştırma konusu ile ilgili suçlanamam. Sahte kooperatif kurmuş, oraya üyeler kaydetmiş, insanlara ev yapmayı amaçlamadan üye yapmış olsam ya da kaçmış olsam bu suçlamadan bahsedilebilir. Zaten tüm Türkiye'nin bildiği gerçek üyelerden ve gerçek yöneticilerden oluşan bir kooperatif vardır. Ayrıca mühürlenene kadar inşaat da yapılmıştır. Ben bu kooperatifte sadece 1 yıl süre ile kooperatif başkanı olarak görev yaptım. Ben ayrıldıktan sonra da yeni yönetim tarafında ibra edildim. Ayrıca ben bıraktıktan sonra da inşaatlar devam etmiştir. Dolandırıcılık konusu yoktur. İnşaatın gecikmesi de hukuk davalarının konusudur. Her bir vatandaş alacaklı olduğunu düşündüğü konularda hukuk davası açabilir. Hakkımda açılmış hiçbir hukuk davası yoktur. Yargılanmaktan kaçmıyorum. Tüm bu olaylarda ceza soruşturması yapılacak ve gözaltı süreci uygulanacak bir konu yoktur. Gözaltında kalmam da adaletli değildir" dedi.
Ne olmuştu?
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, 1 Temmuz'da İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ'de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine soruşturma başlatılmıştı.
Bu kapsamda Sayıştay raporu, mülkiye müfettişi raporu, bilirkişi raporlarına istinaden "ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Şüphelilerden 22'sinin İZBETON AŞ, 2'sinin İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi, 2'sinin İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Alemi Yeni Yaşam Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün Egeli İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi'nde görevli olduğu, diğer 122 şüphelinin ise belediye personeli, inşaat, yapı, elektrik, mermer, ayrıştırma gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin sahibi ve çalışanları olduğu öğrenilmişti.