İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan açıklamada, İzmir'de saat 09.35 itibarıyla depremin ardından 40'ının büyüklüğü 4'ün üzerinde olmak üzere, 850 artçı sarsıntı yaşandığı belirtildi.
SAKOM’dan alınan bilgilere göre 69 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaralanan 949 vatandaşımızdan 729’u taburcu edildi, 220 vatandaşımızın tedavisi devam ediyor. İzmir’de halen 8 binada arama kurtarma çalışması yürütülüyor.
Öte yandan depremzedeler, AFAD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından farklı bölgelerde kurulan çadırlarda ikinci gecelerini geçirdi.
Türk Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle yiyecek içecek ikramı yapılan depremzedelerden bazıları ateş yakarak ısınmaya çalıştı.
Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda kurulan çadırlarda kalanlar vatandaşlardan İrfan Adanır, depremde evinde çatlaklar oluştuğunu, eve girmeye korktuklarını anlattı.
Ailesiyle bir süre daha çadırda kalacaklarını belirten Adanır, "65 yaşındayım, hayatımda ilk kez böyle bir depreme şahit oldum. Nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Çok korktuk. Anlatmak çok zor." dedi.
Türkiye'nin bu depremle tek yürek olduğuna tanıklık ettiğini belirten Adanır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakikaten Türkiye böyle şeylerde birleşmesini biliyor. Böyle kötü şeyler, belki bize çok güzel şeyler üretiyor. Keşke böyle kötü şeyler olmadan güzel şeyler olsa. Burada hiçbir sorunumuz yok. Yiyemeyeceğimiz kadar bol yiyecek var. Her yerden yardıma gelenler var."
Enkazların bulunduğu bölgeye yakın konumda kurulan çadırda, eşi ve iki çocuğuyla kalan 34 yaşındaki Mehmet Aktaş da depreme, yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nın yanındaki iş yerinde yakalandığını söyledi.
Depremin etkisinin büyük olduğuna dikkati çeken Aktaş, "Yıkılan apartmanlarda yaşayan tanıdığımız insanlar vardı. Bazıları kurtuldu ama birçoğu da maalesef hayatını kaybetti. Elimizden bir şey gelmiyor. Evimizde bir sıkıntı yok ama yanındaki yüksek katlı binada yıkılma tehlikesi var. Onun için boşalttık. Bizde bir sorun yok, enkazın altındakileri düşünüyorum" ifadelerini kullandı.