İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından Cemal Kaşıkçı cinayetinin ikinci yılı dolayısıyla İngilizce paylaşımda bulundu.
Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın, iki yıl önce bugün Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda hain bir pusuya düşürüldüğünü hatırlatan Altun, Kaşıkçı’nın, Riyad’daki birinin, aralarında bir adli tıp uzmanı ve dublörün de olduğu bir suikast timini, ellerinde bir kemik testeresiyle, kendisini öldürmek için gönderdiğinden habersiz olduğunu belirtti.
Kaşıkçı’nın katillerinin o günden bu yana adaletten kaçırıldığına dikkati çeken Altun, şunları kaydetti: “Onlara yataklık yapıldı. Göstermelik bir mahkemeye çıkarıldılar ve serbest bırakıldılar. Türk savcıları, polisleri ve iletişim uzmanları gece gündüz çalışmaya devam ederek Kaşıkçı’nın katillerini adalete teslim etmek için gayretlerini sürdürüyor.
Biz adalet ve hakikat davasına hizmet ediyoruz. Hepimiz Cemal Kaşıkçı’nın katillerini tanıyoruz ve onlardan hesap sormalıyız. Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin. Uluslararası gözlemcilerin huzurunda, kamuya açık bir mahkemede hesap vermelerini sağlayın. Bu cani olayı gerçek anlamda aydınlatmak için yapılan tek soruşturma olan Türkiye’deki soruşturmaya destek olun.”
Kaşıkçı, vefatının 2. yılında katledildiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen etkinlikle anıldı. Burada bir açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, Kaşıkçı cinayetinden sorumlu olanların dünyaya hakikati açıklamaya borçlu olduğunu belirterek, Suudi Arabistan'da görülen davada asıl suçluların muaf tutulduğunu ve diğerlerinin de az ceza alması için çaba gösterildiğini anlattı. Aktay, “Çok basit bir sorunun hala cevabı yok. Cemal Kaşıkçı'nın bedeni nerede? Mahkeme, bütün dünyanın merak ettiği ve yakınlarının sorduğu bu soruya hala cevap verilmemiş durumda" dedi.
Kaşıkçı’nın katledildiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu ve naaşının ortadan kaldırıldığı Suudi Konsolosun ikametinde kayda alınan görüntüler basınla paylaşıldı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarını gösteren kayıtlarda, duvarlar ve yerdeki kan izleri net şekilde görülüyor.
Olayın ardından Suudi “temizlik ekibi”nin etrafı temizlemesine rağmen polis ekiplerinin luminol incelemelerinde bazı izlerin kaldığı görüntülere yansıdı. Görüntülerde, başkonsolosluk konutunda yer alan ve arama yapılmasına izin verilmeyen, sadece su örneğinin alındığı kuyu da yer alıyor. Konsolosluk içinde bulunan fırının detayları da görüntülerde ortaya çıktı.