Konsolosluk binasından çıkmayan Kaşıkçı'nın vahşiçe öldürüldüğü ve cesedinin parçalara ayrıldığı üzerinde duruluyor.
Suudi Arabistanlı yazar Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili Türk güvenlik güçleri çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu kapsamda konsolosluğa ait 26 aracın 1-3 Ekim arasında nerelere gittiği konusunda hem GPS üzerinden hem de MOBESE kayıtları üzerinden detaylı bir analiz yapılıyor. Güvenlik güçleri, araçların ulaştığı noktalarda Kaşıkçı'nın canlı ya da cansız bedenine dair ipuçları taşıdığı inancını taşıyor.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim günü Türk nişanlısıyla birlikte geldiği Levent’teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.
O günden bu yana Türk güvenlik yetkilileri de olayın çözümü için çaba sarf ederken, konsolosluk yetkilileri yabancı bir haber ajansına kapılarını açıp, Kaşıkçı'nın içeride olmadığını iddia etmişti.
"2 uçakla geldiler aynı gün döndüler"
1 Ekim'de İstanbul'a 2 ayrı uçakla gelen 15 kişilik ekibin Suudi istihbaratına çalıştığı öngörülürken, ekinin havalimanından doğrudan konsolosluğa gelmesi ve ertesi gün Türkiye'den ayrılması soru işaretlerini artırıyor.
Konsolosluk araçları olayın gizemini çözecek
Olayın ortaya çıktığı gün tüm birimleriyle teyakkuza geçen Türk güvenlik kurumları, Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkmadığının net bir bilgi olduğunu açıklamıştı.
Suudi yetkililerin 'İşi bittikten sonra çıktı' açıklamasının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Türk makamları, söz konusu olayda kullanıldığı düşünülen araçları da yakın takibe aldı.
Buna göre konsolosluğun kullanımındaki 26 araç tek tek incelenecek. Bu araçların olay günü ve sonrasında ne zaman çıkış yaptıkları, sürücülerinin kimlikleri, araçların nereye gittikleri ve yeniden ne zaman konsolosluğa döndükleri gibi sorulara yanıt bulunacak.
Cansız bedeni 15 parçaya ayrıldı iddiası
Cemal Kaşıkçı’nın da üyesi olduğu Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı şoke eden bir iddiada bulundu. Kışlakçı dün konsolosluk önünde yaptığı açıklamada, Cemal Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğünü, cesedinin 15 parçaya ayrılarak binadan çıkartıldığını iddia etti.
Turan Kışlakçı açıklamasında şunları söyledi:
"Bize ulaşan haber öldürüldüğü yönünde. 'Kendisi öldürüldü. Cenaze hazırlıkları yapın' dediler. Çok vahşice ve barbarca. Diplomasi tarihinde böyle bir barbarlık yaşanmadı. Böyle bir vahşilik yaşanmadı. Konsolosluğunuza misafir olarak gelen birisini katlediyorsunuz, öldürüyorsunuz. Kabul edilebilir bir şey değil. Türk polisi ve Ömer Çelik de bu konuyla ilgili açıklamalar yaptı. Biraz detay zikrettiler. 15 kişinin gelip elçiliğe Cemal Kaşıkçı’dan önce girmeleri ve bir saat sonra çıkmaları... İki ülkeden gelen uçakla birilerinin bu eyleme giriştikleri iddia ediliyor. Tüm detaylar ortaya çıktıktan sonra konsolosluk önünde cenaze namazı kılacağız.
Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan vatandaşı en büyük oğlu Salih Kaşıkçı, yabancı ülkelerin babasının ortadan kayboluşunu politik bir hale getirmeye çalıştıklarını öne sürerek bunu tamamen kabul edilemez olduğunu söyledi.
Salih, bu durumun tamamen bireysel olduğunu ve politik bir çerçevede olmaktan uzak olduğunu vurguladı.
"Türkiye'de olduğunu bilmiyordum"
Salih Kaşıkçı ayrıca babasıyla en son Washington'dayken haberleştiğini söyledi.
"Babamın Türkiye'de olduğuna ya da oraya gittiğine dair hiçbir fikrim yoktu."
#Cemal Kaşıkçı
#Suudi Arabistan
#MİT