MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 82. yılı olduğunu anımsattı.
Atatürk'ün, harap olmuş bir ülkeyi, yorgun düşmüş bir milleti yeniden kuvvet haline getiren lider olduğunu ifade eden Bahçeli, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’dir, büyük Türk milletidir, Türk milliyetçiliğinin muazzez yüzü, muteber yüreğidir." diye konuştu.
"Kararlılıkla diyorum ki ne Abdülhamid Han’a sırt döneriz ne Atatürk’e yüz çeviririz. Ne inançlarımızdan taviz veririz ne İstiklal Savaşı'mızın zafer tacı olan Cumhuriyet’imizden vazgeçeriz" diyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Millet Meclisinin ilk Başkanı, İlk Cumhurbaşkanı aziz Atatürk’ü bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla andığını ifade etti.
ABD seçimlerinde, her ne kadar (Donald) Trump itirazlarını seslendirse de Joe Biden 46. başkan olarak seçildiğini anımsatan Bahçeli, "Hiç kuşku yok ki Amerikalı seçmenlerin takdir ve tercihine saygı duymakla birlikte başkan adayları arasında taraf tutacak, tercih yapacak köhne bir anlayışa hiçbir zaman kapılmadık, böylesi bir basitliği aklımızın ucuna dahi getirmedik. Kimin başkan olup olmadığı, öncelikle ABD’lilerin kendi iç meselesidir" değerlendirmesini yaptı.
"Bizim için önemli olan, ABD’nin uygulayacağı politikaların muhtevası, bunun da ülkemize, bölgemize ve uluslararası ilişkilere yansıma düzeyleridir." ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
ABD ve diğer küresel güçlerle kurulan ilişkilerde direnç gösteren, dirayet sergileyen, inisiyatif üstlenen, öne çıkan, inançla direnen, "ben de varım" diyen bir Türkiye duruşunun, malumu olunan ülkelerin uykularını kaçırdığını belirten Bahçeli, "Emperyalizmin katarına eklemlenen güçler kuşatmayı yaran, kumpası yıkan Türkiye’den ürkmektedir. Biliyorlar ki uyanan devin ayağına pranga vurmak, boynuna tasma geçirmek dünyanın tersinden dönmesini istemek kadar ahmaklıktır, aptallıktır, saçmalıktır." dedi.
Bahçeli, Türkiye’yi dikkate almadan yapılan tüm hesapların bozulmaya ve buruşturulup atılmaya mahkum olduğunu vurgulayarak "Bizim ABD’den beklentimiz Türkiye’yi küçük görmemesi, küçümseme yanlışına düşmemesidir. Şayet dost isek buna göre davranmalıdır, şayet müttefik isek bunun gereği yapılmalıdır, yok adı konulmamış, ilanı yapılmamış düşman kamplara ayrılmışsak, bunu da bilmemiz hakkımızdır." diye konuştu.
Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Meğer ne çok Biden şarlatanı, ne çok Trump soytarısı varmış da haberimiz olmamış" diyen Bahçeli, bir baltaya sap olamamış ne kadar ucube varsa, siyaset allamesi kesildiğini belirtti.
Bahçeli, "Beşlik simit gibi dizildikleri televizyon ekranlarına nasıl çıktıkları, nereden bulundukları, hangi müktesebat ve tecrübeye sahip oldukları meçhul ve muammalı olan zevatın, ABD’nin başkanlık seçimini hararetle, zaman zaman da hırsla anlatma çabaları trajikomik bir manzarayı ortaya çıkarmıştır. Biz izlerken utandık, ama onlar konuşurken utanmadılar. ABD’deki başkanlık değişimini, bu ülkenin vatandaşlarından daha fazla önemseyen, daha fazla sevinen, gereğinden çok anlam ve sonuç çıkartan sözde aydın ve akmaz kokmaz yorumcuların bu denli kalabalık olması kaygı verici oranda düşündürücüdür." dedi.
Fikrini beğenmediğine hakaretleri ardı ardına sıralayan, ABD’nin 50 eyaletini bildiği kadar Kırşehir’in, Yozgat’ın, Şırnak’ın, Rize’nin, Muğla’nın, Balıkesir’in vatan coğrafyasındaki yerini bilmeyen kurumuş vicdanlardan herkesin "sitem ve şikayet ettiğini" dile getiren Bahçeli, "Biden’in başkanlığa yükselişini alkışlayanları, Cumhuriyet Türkiye’sinde bakanlıktan Cumhurbaşkanlığına, milletvekilliğinden generalliğe kadar her göreve Anadolu’nun her yöresinden, her meslek grubundan, her sosyal zümreden hiçbir ayrıma ve imtiyaza tabi tutulmadan gelen Cumhuriyet çocuklarını ikazla hatırlatmak istiyorum." değerlendirmesini yaptı.
"Tuhafımıza giden bir başka husus ise CHP Genel Başkanı’nın Biden’i kutlamasındaki çabukluğu, hızı, telaşı ve acelesidir. HDP’ye bakınız, o da hemen kutlamıştır" ifadesini kullanan Bahçeli, bir türlü köşesine çekilmeyen, farklı zamanlarda sivri açıklamalarla kendisini hatırlatan "bir siyaset eskisinin" de Türk dış politikasının ABD’yle uyumlu olmasına vurgu yaparak Biden’i şans olarak gördüğünü söylediğini aktardı.
Bahçeli, "Ruhu kiralanmış olanlar ortadadır" değerlendirmesinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Karabağ’da 30 yıla yakındır devam eden düşman tasallutuna tarihi bir darbe indirildiğini, can Azerbaycan'ın kahramanlıkla topraklarını aldığını ifade eden Bahçeli, "Çok şükür hak sahibini bulmuştur. Çok şükür Türklük büyük bir zafer elde etmiştir." dedi.
Ermeni çetelerinin tutundukları vatan topraklarından sökülüp atıldığını, katil Paşinyan'ın acıyla kıvranarak yenilgiyi kabullendiğini, elleri titreye titreye uzlaşılan anlaşma metnine imza atmak zorunda kaldığını söyleyen Bahçeli, zaferin inancın başarısı, azmin mükafatı olduğunu dile getirdi.
Ermenistan'ın, döktüğü kanların bedelini ödediğini, tarihi rövanşın alındığını, şehitlerin, mağdurların, mazlumların, evlerinden barklarından koparılan masum soydaşın hesabının terörist devlet Ermenistan’dan sorulduğunu dile getiren Bahçeli, "30 yıllık zulüm dönemi kapanmış, işgal süreci sona ermiştir. Ne mutlu bizlere, ne mutlu Azerbaycan Türklüğüne, ne mutlu büyük Türk milletine." diye konuştu.
Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında yapılan antlaşmaya göre, 10 Kasım 2020’den geçerli olmak üzere ateşkes tesis edilerek muzaffer Türk askerinin haklı mücadelesinin tescillendiğini anımsatan Bahçeli,
"Dokuz maddelik anlaşma metni Azerbaycan’ın zaferine tarafların onayıyla hukuki bir hüviyet kazandırmıştır.
Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’in de ifade ettiği gibi, Paşinyan’ın anlaşmaya yanaşması kendi isteğiyle değil, Azerbaycan’ın demir yumruğuyla gerçekleşmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i, şanlı Türk askerini, mücadeleye dua ve destek veren herkesi gönülden kutladığını dile getiren Bahçeli, "Şehitlerimize Allah’tan rahmet, tedavi gören gazilerimize şifalar diliyorum. Şimdi gerisini şer güçlerin piyonu Paşinyan ve hunhar şebekesi düşünsün. Artık kendisine sığınacak, kaçacak delik aramaya koyulsun. Fakat su uyusa da Ermenistan uyumayacaktır. Bu itibarla tetikte olmak, rehavete kapılmamak şarttır. Karabağ Türk’tür, Karabağ özgürdür, Karabağ Azerbaycan’dır, Karabağ Türk’ün çelikten bileğidir. İki devlet, tek milletiz, iki ayrı bedende aynı canız. Bir kere yükselen bayrak düşmemiş, düşmeyecektir." ifadesini kullandı.