
Sudan'ın el-Faşir bölgesinde uzaydan bile görülen katliam devam ediyor. Yeni Şafak'a konuşan Sudanlı öğrenciler yaşanan dehşeti anlattı. Sudanlı öğrenciler, isyancı HDK militanlarının girdikleri bölgelerde hastaneleri yağmaladığını, yenidoğan bebekleri öldürdüğünü, kadınları kaçırıp köle yaptığını kaydetti.
Sudan’da üç yılı aşkın süredir ordu ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri (HDK) arasında süren çatışmalar, sivil halkı ağır bir insani felaketle karşı karşıya bırakıyor. Birleşik Arap Emirlikleri destekli HDK militanları ele geçirdikleri bölgelerdeki sivil halka ve özellikle kadınlara akıl almaz davranışlarda bulunuyor. Ülkedeki savaştan sonra İstanbul’a göç eden Doktora öğrencisi Maha Bikhit, yaşanan vahşeti Yeni Şafak’a anlattı. HDK’nin iki yıldan fazla süredir abluka altında tuttuğu El-Faşir kentinde halkın açlık, susuzluk ve korku içinde yaşam mücadelesi verdiğini belirten Bikhit, “Bu bir iç savaş değil, açık bir vekalet savaşı. Kadınlar köleleştiriliyor, hastaneler basılıyor, bebekler öldürülüyor ama dünya Sudan’ı görmezden geliyor. Binlerce sivil evlerinden kaçamadığı için katlediliyor" dedi.
YENİ DOĞAN BEBEKLER ÖLDÜRÜLÜYOR
HDK milislerinin girdiği şehirlerde sivilleri, özellikle kadın ve çocukları hedef aldığını belirten Bikhit, Sudan’da yaşanan vahşeti şu ifadelerle anlattı: “Kadınlar kaçırılıp köleleştiriliyor, tecavüze uğruyor. Bazı kadınların kaçırıldıktan sonra pazarlarda satıldığına dair yakınlarımızdan bilgiler geliyor. Hastaneler bile güvenli değil. Milisler ele geçirdikleri bölgelerdeki hastanelere baskınlar düzenleyip tedavi gören hastaları ve yeni doğan bebekleri öldürüyor. El-Faşir ve Bara gibi abluka altındaki şehirlerde milisler, ele geçirdikleri bölgelerde ilk olarak elektrik santrallerini hedef alıyor. Bunun nedeni, yaşanan soykırımın dünyaya duyurulmasını engellemek ve sivil halka hiçbir şekilde destek ulaşmasını önlemek. Abluka nedeniyle insani yardımlar bölgelere giremiyor, insanlar hayatta kalabilmek için hayvan yemlerini tüketmeye başladı.”
DÜNYA HAREKETE GEÇMELİ
Milislerin girdikleri evlerde kız çocuklarıyla zorla alıkoyduğunu, erkeklerin ise yalnızca sokağa çıktıkları için sorgusuz infaz edildiğini söyleyen Bikhit, açlık, susuzluk ve ilaç yoksunluğunun ülke genelinde dayanılmaz boyutlara ulaştığını ifade etti. Bikhit, Sudan’daki savaş, ülkenin yeraltı zenginliklerini ele geçirmek isteyen dış güçlerin planlarının bir parçası olduğunu kaydederek, “Altın madenleri, özellikle Cebel Amir, uzun süredir HDK’nin kontrolünde. Bu kaynaklar Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden yurt dışına kaçırılıyor. İsrail ve BAE, Sudan’ı istikrarsızlaştırarak bölgedeki hâkimiyetini artırmak istiyor” ifadelerini kullandı. Bikhit, uluslararası topluma çağrıda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: “Sudan’ı unutmayın. Biz sadece sesimizi duyurmak, insan onurumuzla yaşamak istiyoruz”
İNSANLAR İNFAZ EDİLİYOR
Sudanlı bir diğer öğrenci Gufran Araki, milyonlarca Sudanlının hayatının kabusa döndüğüne dikkat çekerek “Bu milis güçleri yalnızca askeri tesisleri hedef almadı; sivillerin evlerine girerek para, altın ve tüm değerli eşyalarını gasp ettiler. Evlerinden çıkmayı reddeden insanlar infaz edildi, kadınlara toplu şekilde tecavüz edildi, yaşlılar işkenceye ve aşağılamaya maruz kaldı. Bazı bölgelerde, bir gecede onlarca hatta yüzlerce sivil katledildi. Ailem de bu dehşetten kaçmak için tam yedi farklı şehre sığınmak zorunda kaldı. Bu süreçte sevdiklerimizden, akrabalarımızdan ve dostlarımızdan birçok kişiyi kaybettik. Neredeyse her ailenin bir şehidi, bir yaralısı kaldı geriye" dedi.









