MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, son 1 haftada yapılan faaliyetlere ilişkin bakanlıkta bilgilendirme toplantısı düzenledi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayan Aktürk, "Bu kapsamda, Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil son 1 haftada 60 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar 184'ü Irak'ın, 274'ü Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere etkisiz hale getirilen terörist sayısı 458 olmuştur. Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, 17 Şubat'ta bir üs bölgemize sızma girişiminde bulunan teröristlerle çıkan çatışmada bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 11 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Pençe-Kilit Harekatı'nda bugüne kadar 824 terörist etkisiz hale getirilmiş, değişik çaplarda toplam 1896 silah ve 796 bin 153 mühimmat ele geçirilmiş, 2 bin 605 mayın/el yapımı patlayıcı tespit ve imha edilmiş, 862 mağara/sığınak kullanılamaz hale getirilmiştir" diye konuştu.
Aktürk, diğer taraftan Suriye'de istikrarın bir an önce tesis edilmesi, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşleri ve normalleşmenin sağlanmasına yönelik çalışmalara devam edildiğini bildirdi.
Sınır güvenliği ve yasa dışı geçişleri engelleme çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Aktürk, "Sınırlarımızın ve halkımızın güvenliği için hudutlarımızda alınan yoğun, dinamik ve çok yönlü etkin tedbirler sayesinde son bir haftada hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 201 şahıs yakalanmıştır. Yakalanan şahıslardan 5'i terör örgütü mensubudur. 3 bin 94 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 1347'ye yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 27 bin 631 olmuştur" diye konuştu.
Ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in 15 Şubat'ta Belçika'nın başkenti Brüksel'de NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nı katıldığını hatırlatan Aktürk, "Söz konusu toplantıda Sayın Bakanımız tarafından ittifakın savunma ve caydırıcılık yapısının güçlendirilmesi çalışmaları, NATO'nun komuta ve kuvvet yapısına, harekat ve misyonlarına kara, deniz, hava ve uzaydaki gayretlerine yaptığımız katkılar, başta toprak bütünlüğü olmak üzere Ukrayna'ya olan desteğimiz, Montrö Sözleşmesi'ni hassasiyetle ve tavizsiz bir şekilde uygulamaya devam edeceğimiz, Karadeniz'deki dengenin 'bölgesel sahiplik' ilkesi çerçevesinde korunmasının önemi ve bu doğrultuda Bulgaristan ve Romanya ile 'Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakat Muhtırası'nı imzaladığımız, Avrupa Birliği üyesi olmayan müttefiklerin, Avrupa Birliği'nin savunma girişimlerine tam katılımının sağlanması gerektiği, Gazze'de derhal ateşkese varılması ve insani yardıma imkan sağlanması, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle kararlılıkla mücadele etmekte olduğumuz ve bu konuda müttefiklerimizden destek beklediğimiz, PKK/YPG'nin Irak'taki varlığının hem bu ülkedeki NATO misyonuna hem de NATO'ya bir bütün olarak tehdit oluşturduğu ve bu hain terör örgütüne sağlanan desteğin sonlandırılması gerektiği hususlarında görüş ve değerlendirmelerde bulunulmuştur" dedi.
Toplantıda NATO müttefiklerinden ihraç kısıtlamaları konusunda beklentilerin de dile getirildiğini bildiren Aktürk, "Müttefiklerimiz tarafından ihraç kısıtlarına maruz bırakılmamızın kabul edilebilir olmadığı, ittifakın caydırıcılık ve savunma kabiliyetini de artıracak şekilde bazı müttefiklerimizin son dönemde attığı olumlu adımları memnuniyetle karşıladığımız, Türkiye'nin güvenilir bir NATO müttefiki olarak riskler ve tehditler karşısında kolektif yükün üzerine düşen kısmını, hatta bazen de daha fazlasını üstlendiği ve gelecekte de üstlenmeye devam edeceği ifade edilmiştir. Söz konusu toplantı kapsamında sayın bakanımız, Almanya liderliğinde başlatılan Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi'ne (European Sky Shield Initiative-ESSI) ülkemizin katılım beyanı ile Ukrayna'ya destek kapsamında Birleşik Krallık liderliğinde başlatılan füze ve mühimmat konularındaki Çok Uluslu Tedarik Girişimlerine ve yine Almanya liderliğinde başlatılan Entegre Hava ve Füze Savunması girişimleri için düzenlenen imza törenlerine de katılım sağlamıştır” diye konuştu.
Yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle TSK'nın gücü ve caydırıcılığının giderek arttığına dikkat çeken Aktürk, "Bu kapsamda, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'mızca muhtelif miktarlarda Portatif Hava Savunma Füze Sistemi ile Zırhlı Tekerlekli Araç Kurtarıcısı'nın muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. Bakanlığımıza bağlı Askeri Fabrika ve Tersaneler İşletme Anonim Şirketi (ASFAT) ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü arasında imzalanan 8 adet Liman Kontrol Botu Projesi kapsamında, yerli ve milli asayiş ve emniyet botu ASBOT'un 6'ncısı 20 Şubat'ta teslim edilmiştir. Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın, yerli ve milli uçak gemisine sahip olunması yönünde verdiği direktif üzerine alınan kararla, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'mızın Dizayn Proje Ofisi tarafından tasarım faaliyetlerine başlanmıştır. Öte yandan dün ülkemizin savunma ve güvenlik geleceğindeki en önemli kuvvet çarpanı olarak ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren yerli ve milli muharip uçağımız Kaan'ın ülkemize, milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyor ve emeği geçenleri tebrik ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Diğer yandan bakanlık kaynakları, Bakan Güler'in, Bulgaristan Savunma Bakanı Todor Tagarev ile görüşmesinde imzaladığı 'Türkiye-Bulgaristan Sınır Geçişli Hava Polisliği Mutabakat Muhtırası'nın detaylarına ilişkin bilgi verdi. Kaynaklar, söz konusu anlaşma ile Türkiye'nin Bulgaristan hududunda hava polisliği görevleri yaptığı zamanlarda sıcak takip için Bulgaristan hava sahasında uçabileceğini bildirdi. Bakanlık kaynakları, NATO Savunma Bakanları Toplantısı sırasında imzalanan Avrupa Gökyüzü Kalkanı (ESSI) Anlaşması'nın ülkelerin hava ve füze savunma sistemlerini ortaklaşa tedarik ederek maliyetleri düşürmek ve operasyonel esnekliği sağlamak için tasarlanmasının yanı sıra NATO Entegre Hava ve Füze Savunma Sistemi'nin güçlendirilmesini de amaçladığını belirtti. ESSI'ye üye ülkelerin füze, roket veya uçak saldırılarına karşı kendilerini daha iyi silahlandırma misyonları bulunduğunu aktaran kaynaklar, söz konusu girişim ile hava savunma sistemlerinin birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışması, sistemlerin eşgüdümlü kullanımı, aynı zamanda da eğitim ve tatbikatların kolaylaştırılmasının hedeflendiğini bildirdi.
Bakanlık kaynakları, Somali ile savunma iş birliği alanında imzalanan anlaşmaya dair de bilgi verdi. Kaynaklar, imzalanan 'Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması' ile ikili askeri ilişkilerin kapsamında, şu ana kadar yapılan faaliyetlerin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Somali'nin isteği üzerine terörle mücadele konusunda verilen desteğin deniz güvenliği alanında da verilmeye başlanacağını bildiren kaynaklar, böylece Somali'nin kendi karasularındaki yasa dışı ve düzensiz faaliyetlerle mücadelede kapasite ve kabiliyetlerini geliştirmesine yardımcı olunacağını belirtti. Söz konusu anlaşmanın onay sürecinin devam ettiğini bildiren kaynaklar, bu anlaşmanın Türkiye-Somali ilişkilerine ciddi bir ivme kazandıracağı değerlendirmesinde bulundu.