BBP'nin kurucusu ve ilk Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasının arkasındaki sır perdesi aralanıyor. Takipsizlik kararı verilerek kapatılan dava dosyasındaki 'suikast delillerini kararttıkları' iddia edilen şüphelilerden, helikopterin radar altimetresini söken Astsubay Aydın Özsıcak ile kaza kırım ekibinin başındaki Yarbay Davut Uçum'un 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast düzenleyen hainlerin arasında çıkması Muhsin Yazıcıoğlu'nun FETÖ tarafından öldürüldüğü ihtimalini güçlendirdi. Son olarak önceki gün 'dosyanın üçüncü şüphelisi' FETÖ'cü Emniyet Müdürü Dursun Özmen'in tutuklanmasının ardından harekete geçen Yazıcıoğlu ailesi, dosyanın yeniden açılmasını istedi ve yeniden soruşturma başlatıldı.
Helikopter kazasının yaşandığı 25 Mart 2009 tarihinden sonra suikast iddiaları yargıya taşındı. Ancak 1 ay önce Kahramanmaraş kazaya ilişkin 132 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verdi. Tartışmaya yol açan kararın ardından önemli bir gelişme yaşandı. FETÖ'cü üniformalı teröristlerin darbe girişimi, davanın seyrini de bir anda değiştirdi. Davanın şüphelilerinden üçü, hain kalkışma sonrası tutuklandı. Onlardan biri Aviyonik Teknisyeni Astsubay Aydın Özsıcak'tı. Özsıcak, Muhsin Yazıcıoğlu'nun düşen helikopterindeki irtifa bilgilerinin yer aldığı radar altimetresini söken isimdi. Darbe girişimi gecesi Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast düzenleyen hainlerden biriydi. Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin açılan davada şüpheli olan ve darbe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikasta giden bir diğer isimse Yarbay Davut Uçum'du.
Star'da yer alan habere göre, Uçum, Yazıcıoğlu'nun düşen helikopterine ilişkin kaza kırım ekibinin başındaydı. Hain kalkışma sonrası gözaltına alınan Yarbay Uçum ifadesinde, Yazıcıoğlu'nun ölümüyle hakkında davalar açıldığını ve FETÖ'nün kendisine gözdağı verdiğini söyledi. Darbe girişiminden sonra tutuklanan 3'üncü isim de geçen ay meslekten ihraç edilen eski Isparta Asayiş Şube Müdürü Dursun Özmen'di. Özmen,Kahramanmaraş'ta görev yaptığı 2009 yılında 'Yazıcıoğlu'nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor' bilgisini vererek arama-kurtarma çalışmalarının aksamasına neden olmuştu.
Tutuklanan isimlerin öldürüleceğinden endişe ettiklerini anlatan avukat Kemal Yavuz, bu yöndeki dilekçeyi de savcılığa sundu. Yavuz “Şüphelilerin vereceği ifadeler Yazıcıoğlu'nun ölümünü aydınlatacak. Onların anlatacakları bize katili söyleyecek. Bu yüzden öldürülmelerinden endişe ediyoruz. Konuşmadan susturabilirler. Örgütün ne kadar tehlikeli olduğu ortada. Cezaevlerinde bile adamları var. Acilen gerekli tüm önlemler alınmalı. Özel koruma altında tutulmalılar. İfadelerini dosyaya hakim oldukları için soruşturmaya bakan savcılar almalı. Yıllardır aydınlatılamayan bu olay artık gün yüzüne çıkabilir" diye konuştu.
Kahramanmaraş Göksun Cumhuriyet Başsavcılığı'na avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunan Yazıcıoğlu ailesi soruşturma dosyasının yeniden açılmasını sağladı. Yazıcıoğlu'nun ölümünde FETÖ'nün parmağı olduğu yönündeki iddialarının güçlendiğini söyleyen ailenin avukatı Kemal Yavuz, “Dava dosyasındaki şüpheliler darbe teşebbüsünden tutuklandı. Bunlar çok önemli. Ayrıca Fetullah Gülen'e ait olduğu söylenen bir ses kaydı var. İşte tüm bunların incelenmesi ve yeniden soruşturulması için dosya tekrar açıldı" dedi.