Narin evde bir şey mi gördü? Arka koltuktaki gizem ve yeşil tülbent muamması: İşte Narin'in neden öldürüldüğüyle ilgili 4 şüphe
Seren Som
11:2210/09/2024, Salı
G: 10/09/2024, Salı
Yeni Şafak
Sonraki haber
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümü araştırılıyor.
Türkiye, 8 yaşındaki Narin'in canice öldürülmesiyle yasa boğuldu. Vahşi cinayete dair yeni bilgiler gün ışığına çıktıkça kördüğüm de çözülmeye başlıyor. Sıva ustası Nevzat Bahtiyar'ın amca Salim Güran'ı işaret edip "Narin'in cesedini çuval içerisinde bana verdi, ortadan kaldırmam için 200 bin TL teklif etti" diyerek cinayeti itiraf etti. Narin'in amcası Salim Güran tutuklu, çok sayıda şüphelinin ise çapraz sorgusu sürüyor. Ekiplerin, Narin'in cesedinin taşındığı araçta bir kişinin daha olabileceği ihtimali üzerinde durduğu değerlendiriliyor. Öte yandan soruşturmada 'kara kutu' olarak değerlendirilen Narin'in annesinin çapraz sorgudaki yeşil tülbentle ilgili verdiği cevap soru işaretlerine neden oldu. Narin'in neden öldürüldüğüyle ilgili 4 kritik iddia ise soruşturmanın temelini oluşturuyor.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde Kur'an kursu çıkışı kaybolan 8 yaşındaki Narin, arama çalışmalarının 19. gününde daha önce defalarca kez kontrol edilen Eğertutmaz Deresi'nin yatağında çuvala konmuş halde bulundu.
Olaya ilişkin aile üyelerinin de aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı.
Gözaltındaki şüphelilerin gözaltı süresi 1 gün daha uzatıldı.
İtirafçının, olayın tek tutuklu sanığı Narin'in amcası
İtirafçı, Narin'in cesedini ortadan kaldırması için Salim Güran'ın kendisine 200 bin TL vereceğini söylediğini belirtti. Olayın bir numaralı şüphelisi Salim Güran'ın, hakimin sorularına verdiği yanıtlar da ortaya çıktı.
Narin'in babası sen misin?
Hakim, Salim Güran'a,
"Narin Güran'ın babası olma olasılığınız var mı?"
diye sordu. Salim Güran,
"Yoktur. Yok öyle bir şey"
yanıtını verdi.
İşte Salim Güran'ın, hakkındaki iddialara verdiği yanıtlar:
-Narin Güran'a kim neden zarar verdi?
-Ne bileyim ben kim zarar vermiş.
-Narin Güran'ı siz mi öldürdünüz?
-Yok öyle bir şey ben öldürmedim.
Bu sorulara cevap veremedi
-Narin Güran'ın amcalarının tamamında araç mevcut olup sadece sizin aracınızda DNA çıkmasını izah ediniz?
Güran bu soruyu yanıtlamadı.
- Sizin kullandığınız araçta niçin diğer yeğenlerinizin DNA profili çıkmadı ya da araca birçok çocuğun kapısı açık halde binme ihtimali var iken sadece Narin'in DNA profilinin bulunması nedendir?
-Ben bunu açıklayamam.
- Diyarbakır Adli Tıp Kurumunun raporuna göre aracınızdan çıkan DNA profili ile Narin'in kıyafetlerinden çıkan DNA profilinin birbiriyle uyumlu olduğu hakkında rapor düzenlenmiştir. Narin Güran'ın öldürülme kastıyla kaybolmasına siz mi sebep oldunuz?
-Yok.
Hakim ödemeleri de sordu
-Geçtiğimiz aylarda aile olarak yüklü bir miktarda para ödediniz, bu ödemeler Narin kaybolmasından 1-2 gün önce yapılması ve bu duruma aile arazilerinin satılarak ödenmesini Arif tarafından ödenmesinin istenmesine karşı çıktığınız istihbari bilgisi alınmıştır. Böyle bir durum oldu mu?
-Böyle bir şey yaşanmadı.
'Sana öyle bir acı yaşatacağım ki...'
-Arif Güran'a sana öyle bir acı yaşatacağım ki ömür boyu unutamayacaksın dediniz mi?
-Öyle bir şey yok.
- Narin Güran görmüş olduğu bir olay neticesinde mi ortadan kaldırıldı?
-Benim hiçbir fikrim yoktur.
Narin bir sahneye mi tanık oldu?
Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde soruşturma hakkında yeni detaylara yer verdi.
Fırat'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Narin’in evde bir sahne gördüğü ve o nedenle de öldürülmüş olabileceği iddiası üzerinde duruluyor. Amca’nın Narin’in annesiyle bir ilişki yaşadığı iddiası araştırılıyor. Amca bu iddiayı reddetti ancak zaten bir ilişkileri olsa da kimse 'Evet ilişkimiz vardı' demesini beklemiyor.
Narin tek çocuk değil. Yüksel- Arif Güran çiftinin 5 de erkek çocuğu var. Araştırılan bir başka iddia da ağabeylerinden biri ile ilgili.
İlki tutuklu amcanın o ağabeye; “Narin’i öldür yoksa ikinizi de öldürürüm” dediği iddiası
İkincisi ise uyuşturucu kullandığı ve ruh sağlığı bozuk olduğu iddiasıyla Narin’i öldürmüş olabileceği.
Bu arada dosyada cinayeti gördüğünü söyleyen bir gizli tanık yok.
Amcanın ailede çok güçlü bir figür olmasından yola çıkarak,
“Cinayet sonrası bütün aileyi toplayıp, bir uzlaşı mı sağladı”
sorusunun da yanıtı aranıyor. Bir başka deyişle yetkililer,
“Herkes sonradan öğrendi ve kolektif olarak susmak zorunda mı kaldı”
iddiasını da göz ardı etmiyor."
Tek bir insanın taşıyamayacağı 5-6 taşla kapatılmış
Fırat, yazısının devamında üst düzey bir yetkilinin konuya ilişkin verdiği bilgileri de aktardı:
"8 Eylül sabahına kadar bölge deyim yerindeyse jandarma, polis, Ankara’dan gönderilen özel ekipler ve özel cihazlarla deyim yerindeyse didik didik arandı. Demir çubuklarla dere kenarlarına kadar girildi.
8 Eylül sabahı derenin bataklaştığı kıyı ile olan kenarda bulundu Narin. Bir çuvalın içinde...
Üst düzey bir yetkili Narin’in bulduğu yeri şöyle tarif etti:
Suyun toprakla birleştiği yerde, bir çuvalın içinde, tek bir insanın taşıyamayacağı 5-6 taşla kapatılmış, ağaç dallarıyla da doğal bir görüntü verilmeye çalışılmıştı. Sadece bu bile, cinayetin işlenmesinde olmasa bile sonrasında kolektif bir suç işbirliği olduğu izlenimi doğuruyor.
Cinsel istismara uğradı mı?
Tam 9.5 saatlik otopsi yapıldı, 13 uzman katıldı. Narin’in bedeninden 100’e yakın parça alındı. İstanbul Adli Tıp’a gönderildi. Çünkü İstanbul Adli Tıp’ın imkanları çok daha gelişmiş, hiçbir detay atlanmak istenmediği için böyle bir yola gidildi. Cinsel istismara uğrayıp uğramadığına bakıldı. Ancak buradan net bir sonuç çıkmadı. Çünkü... Çünküsü çok ağır işte..."
Arka koltuktaki sır: Üçüncü bir kişi var mıydı?
Gece 3'te itirafta bulunan Nevzat Bahtiyar'a jandarma ısrarla Narin'in arabasının arka koltuğunda kimin olduğunu sordu. Bahtiyar "Arkada, camlar siyah olduğu için dikkat etmedim, kimseyi görmedim" dedi.
Narin'in cesedinin taşındığı araçta bir kişinin daha olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
2 şüphelinin yanı sıra bölgede bir başkasının da olup olmadığı telefon sinyallerinden araştırılıyor.
Jandarma ekipleri zanlının verdiği ifade doğrultusunda köyden uzaklaşıp mezarlık ile Tavşantepe Mahallesi bölgesi arasında cesedin Salim Güran'ın aracından Nevzat Bahtiyar'ın aracına nakledildiği bölgede detaylı inceleme yaptı.
İki şüphelinin yanı sıra başkasının da bu bölgede baz verip vermediği ile ilgili BTK'dan alınan kayıtlar üzerinde çalışma yapıldığı öğrenildi.
İtirafçının oğlu: Artık 'baba' demem!
Narin’i gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın oğlu Ferhat Bahtiyar Milliyet’e konuştu. Bahtiyar, şunları söyledi:
“Şu ana kadar babamın tek bir hareketinden şüphelenmedik. Babam aramalara katıldı, aileyle birlikte günlerce Narin’i aradı. Şoktayız ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Evde, aramızda Narin’e dair bir konuşma olmadı hiç, çünkü ailece hep aramalara eşlik ettik. ‘Bu kız nerede, ne oldu acaba?’ diye günlerce ailemdeki herkes Narin’i aradı. O nedenle babamla konuşma fırsatımız olmadı. Aklımıza da kimseyle ilgili bir şey gelmedi herkes gibi arıyorduk. İnsanlar kaçırıldığını düşünüyordu. Babamın öyle bir şey yaptığına inanmak istemiyorum, eğer yapmışsa da artık bir şey diyemiyorum. Bu saatten sonra o insana ‘baba’ demem. Biz de altı kardeşiz ve bunu yapanın bizim babamız olduğuna inanmak istemiyoruz. Köy yaklaşık 100 hanelik. Narin’in ailesi de çiftçilik yapıyordu. İntihar olayını hiç duymadık, öyle bir şey olsaydı duyardık.”
Narin neden öldürüldü? İşte 4 büyük şüphe
1-Küçük kız istismara mı uğradı?
Tavşantepe köyünde konuşulan ama dile getirilmeyen en vahim iddia Narin’in istismara uğradığı ve bu nedenle öldürüldüğü iddiası. Otopsi raporunun açıklanmasıyla birlikte bu konu netliğe kavuşacak.
2-Sebebi arazi anlaşmazlığı mı?
İddialara göre, amca Salim ile baba Arif Güran arasında 50 milyon TL değerindeki bir arazi yüzünden anlaşmazlık yaşanıyor. Cinayetin bu yüzden işlenmiş olabileceği iddia ediliyor.
3-Narin görülmemesi gereken bir şeyi mi gördü?
Gözaltına alınan ağabeyin yasaklı madde içerken Narin’e yakalandığı iddia ediliyor. Bir diğer iddia ise ağabeyin bir köpeği istismar ederken Narin’e yakalandığı iddiası. Anne Yüksel Güran, bir televizyon programında bu konuyu anlatırken, yayın kesilmişti.
Bir televizyon programında Salim Güran ile Narin’in annesi Yüksel Güran arasındaki yakın ilişkisinden söz edildi. Bu iddia da araştırılan konuların arasında yer alıyor.
Yeşil tülbent muamması
Savcılık çapraz sorgu ve diğer delillerle bu sessizliği kırmaya çalışıyor. Savcılığa göre Narin’in öldürülmesinin ardından bütün ailenin bir kısmı cesedin saklanmasına yardım ederken, bir kısmı da diğer delillerin yok edilmesi ve gizlenmesine yardım etti. Gözaltına alınanlar şimdilik ‘öldüren’, ‘yardım eden’ ve ‘delileri saklayan’ olarak üç ayrı kategoriye ayrılmış durumda.
Savcılık, ailenin bazı üyelerinin en baştan beri yanlış yönlendirme ile arama faaliyetlerini de akamete uğrattığını değerlendiriyor. Adeta bir ‘suskunluk yemini’ ettiği de değerlendirilen ailenin direncinin çapraz sorgu ile çözülmesi bekleniyor.
Anne hatırlamadı: Hoca doğruladı
Gözaltındakilerin sorgusu devam ederken soruşturma sürecindeki dikkat çekici detaylardan biri daha ortaya çıktı. Hürriyet gazetesinden Musa Kesler'in haberine göre jandarma, Narin’e ait olduğunu düşündükleri yeşil bir tülbent buldu. Anneye bu tülbentin Narin’e ait olup olmadığı soruldu. Anne bu soruya
“Hatırlamıyorum”
diye cevap verdi. Jandarma bunun üzerine Narin’in gittiği Kuran kursunun hocasına tülbenti gösterdi.
Hoca o gün Narin’in bu tülbenti kullandığını söyledi.
Annenin “Hatırlamıyorum” demesi şüpheleri artırdı. Annenin de bazı telefon kayıtlarını silmiş olması şüpheleri kuvvetlendirdi.
'Kara kutu anne'
NTV yayınına katılan uzun süre cinayet büroda çalışan emekli Emniyet Müdürü ve Suç Araştırmaları Uzmanı Mesut Demirbilek, çocuk cinayetlerinde en önemli şüphelinin yakın çevre olduğuna dikkat çekip ilk 24 saatin çok önemli olduğunu vurguladı.
Soruşturmada düğümü çözecek anahtarın hanenin içinde olduğuna dikkat çeken Demirbilek, kara kutunun anne olduğunu vurgulayıp
"Baba belki orada yok ama sonrasında işe vakıf olduğunu ve gizlediğini düşünüyorum. Annenin ise çelişkili açıklamaları var."
dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Gökhan Oral ise cesedin suyun altında kalmasına rağmen delillerin kaybolmayacağını vurgulayıp "Soruşturmaya da önemli miktarda ışık tutacaktır." dedi. Oral, Narin'in cansız bedenininde kırıkların ise önceden mi yoksa sonradan mı oluştuğunun da ortaya çıkacağını dile getirdi.