Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Tarabya’daki Huber Köşkü’nde 6. kez video konferansla gerçekleşen kabine toplantısı sonrasında Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Kovid-19 salgınında önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Türkiye devleti ve milletiyle ortak bir mücadele ortaya koymuştur. Hem ölüm oranımızı çok aşağıda tuttuk hem de hastalığın yayılma hızını başarılı bir şekilde kestik. İyileşen hasta sayısı katlanarak artmakta, tüm sağlık çalışanlarımızın gayretiyle vicdanları kanatan hiçbir görünü yaşanmadı. Salgının ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren tüm adımları bilinçli, kararlı bir şekilde attık. Alınan tedbirlerden etkilenen tüm kesimler için destek programları hazırladık.
Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde hiçbir şey tam manasıyla eskiden bildiğimiz düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir. Hastalığın daha ne kadar süreci, ilaçların bireylerin ne zaman kullanılacağı belli değildir. Normale döneceğiz ama bu yeni bir normal olacaktır. Sınırlamaların bir kısmı azaltılarak da olsa sürecektir. Salgının tamamen bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası seyahatlerin ne zaman tam olarak açılacağı halen belirsizliktir. Küresel ekonomik sarsıntının karşımıza nasıl bir tablo ortaya çıkartacağı meçhuldur.
Önümüzdeki süreci dinamik şekilde yürüteceğiz. Cumhurbaşkanı yardımcımızın koordinasyonunda, tüm bakanlıklarımızın katılımıyla bir normalleşme planı hazırladık. Plan halkımızın beklentileri ve bakanlıklarımzın çalışmalarıyla sağlık Bakanlığımız ve bilim kurulunun görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. Ancak bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu takvim bir anda Mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor. Normalleşme planıyla, sadece vatandaşlarımızın günlük hayatlarını en iyi seviyeye getirmeye hedefliyoruz.
Erdoğan, “Düzenlemeleri genel olarak Mayıs, Haziran, Temmuz aylarına yayarak yapıyoruz. Fiziki mesafenin korunmasının, maske kullanımına devam edilmesinin bu sürecin vazgeçilmez şartları olduğunu altınıt ekrar çiziyorum. Mayıs ayı normalleşme planını paylaşmak istiyorum. Sağlık Bakanlığımız ülkemizdeki tüm sektörlerde uygulanacak salgın tedbirlerine ilişkin dökümanlar hazırlayarak kurumlara göndermeye başladı. Tüm kurumlar ve işletmeler, faaliyetlerini bu rehbere göre yürütecek” dedi.
Erdoğan, “İlk müjdemiz; 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba ilk etapta sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve dört saat süreyle yürüme measfesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı da 10 Mayıs Pazar günü saat 11.00 - 15.00 saatleri arasında gerçekleştiriyoruz. 20 yaş altı için de bu esnemeyi iki grup halinde uygulayacağız” diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: “0-14 yaş grubu hafta içinde 13 Mayıs çarşamba günü, yine 11.00 - 15.00 saatleri arasında yürüme mesafesiyle dışarı çıkarılabilecek. 15-20 yaş ise 15 Mayıs Cuma günü yine aynı şartlar ve saatlerde dışarı çıkabilecektir. Sonraki haftalarda da aynı uygulamayı devam ettireceğiz. Dolayısıyla bu hafta sonu da sokağa çıkma sınırlaması uygulamamızı sürdürüyoruz. halen 31 ilde uygulanan şehirler arası giriş çıkış sınırlandırmasını ilk etapta bu geceden itibaren 7 ilimiz için bitiriyoruz. Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla’dır.
Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacak, gelişmelere göre karar vereceğiz. Diğer 24 ilimizdeki giriş çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır. İstanbul, Ankara, İzmir’deki ticari taksiler için tek çift plaka uygulamasını 5 Mayıs itibariyle sona erdiriyoruz. Berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs’ta faaliyete geçebilecek. Alışveriş merkezleri 11 Mayıs’tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek.
Erdoğan, cerrahi maske ve bez maske satışına izin vermeyi planladıklarını vurguladı ve şunları söyledi: “Askerlik terhis işlemleri 31 Mayıs’ta başlayacak. MSB’nin atama, görevlendirme ve personel temin faaliyetleri 1 Haziran’da, celp işlemleri 5 Haziran’da bedelli askerlik işlemleri ise 20 Haziran’da başlayacak. Salgın hastanelerinin sayıları 1 Haziran’dan itibaren azaltılarak bu kuruluşların hasta kabulüne ve normal işleyişe başlamaları sağlanacaktır.
Yüksek Öğretim Kurumları sınavı 27 - 28 Haziran’da, Liselere Geçiş Sınavı 20 Haziran’da, Askeri Öğrenci Sınavı 14 Haziran’da yapılacaktır. Üniversiteler 15 Haziran’da akademik takvime dönebilecekler. Adliyeler ara verilen duruşma, keşif, yargı süreci, icra iflas takiplerinin durdurulması uygulamaları 15 Haziran’da sona erecek.
Sağlık Bakanlığının ve bilim kurulumuzun görüşlerine uygun şekilde hazırlamış olduğumuz normalleşme planını dinamik bir şekilde uygulayacağız. Gelişmelere göre bazı tarihlerin öne alınması, bazılarının geriye bırakılması mümkündür. Şayet Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı rehberlerdeki kurallara riayeti en üst düzeyde tutarsak bu süreç daha hızlı olacaktır. Kurallara uyulmaması ve salgının yeniden yayılması halinde çok daha sert tedbirlere başvurmak zorunda olabiliriz.
Terör örgütünün, Türkiye’nin salgınla mücadeleye yoğunlaşmasını, hem sınırlar içinde hem de sınırlar ötesinde saldırılarını artırmak için fırsata çevirmeye çalıştığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: Suriye’de güvenli hale getirdiğimiz bölgelere sürekli sızmaya çalışan terör örgütü mensuplarına göz açtırmıyor, anında imha ediyoruz. Bölgede etki sahibi ülkeleri, sürekli anlaşmalarımıza riayet etmeye, terör örgütünü belirlenen sınırların dışında tutmaya, rejimin saldırılarını engellemeye davet ediyoruz. Maalesef bu konuda hiçbir ülkenin sözünü tam manasıyla yerine getiremediğini görüyoruz. Güvenli bölgelerimizin sürekli taciz edilmesine, saldırıların ve tacizlerin anlaşmalar hilafına artarak sürmesine daha fazla sabretmeyeceğiz. Şayet terör örgütünü ve rejimi onların hamiliğine soyunanlar kontrol edemeyecekse, biz kendi gücümüzle hepsini de yola getirmesini biliriz. Gelişmelerin seyrine göre önümüzdeki dönemde bu çerçevede yeni adımlar atabiliriz.”
Suriye’de güvenli hale getirdiğimiz bölgelere sürekli sızmaya çalışan terör örgütü mensuplarına göz açtırmayıp, anında imha ettiğimizi kaydeden Erdoğan şunları belirtti: Bölgede etki sahibi ülkeleri, sürekli anlaşmalarımıza riayet etmeye, rejimin saldırılarını engellemeye davet ediyoruz. Maalesef bu konuda hiçbir ülkenin sözünü tam manasıyla yerine getiremediğini görüyoruz. Güvenli bölgelerimizin sürekli taciz edilmesine, saldırıların ve tacizlerin anlaşmalar hilafına artarak sürmesine daha fazla sabretmeyeceğiz. Şayet terör örgütünü ve rejimi onların hamiliğine soyunanlar kontrol edemeyecekse, biz kendi gücümüzle hepsini de yola getirmesini biliriz. Gelişmelerin seyrine göre önümüzdeki dönemde bu çerçevede yeni adımlar atabiliriz.”
CHP yöneticilerinin “siyaset” diye sergiledikleri tavırların dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyle, hukukla ve hatta insanlıkla bağdaşmayacağına dikkati çeken Erdoğan, “Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz. Sürekli yanlış bilgilerle insanlar haksızca itham edilerek siyaset yapılmaz. Sürekli iftira atılarak, insanların mahremiyetine girilerek siyaset yapılmaz. Doğru olmadığını çok iyi bildikleri konuları, pervasızca ve yol açtığı sosyal, siyasi, ekonomik sonuçları umursamadan tartışmaya açanların yaptıkları işin adı siyaset değildir. Gerçi bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanları da yıllardır aynı yöntemleri kullanıyor. Hal böyle olunca yardımcılarına, il başkanlarına diyecek söz bulamıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.