Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,48'e inen doğurganlık hızının, nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında kaldığına dikkat çekerek, "Şu anda bir felaketi yaşıyoruz" dedi. Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu'nda konuşan Erdoğan, "Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de çok yüksek sesle çalıyor” ifadesini kullandı. Evlilik ve çocuk için Aile ve Gençlik Fonu aracılığıyla sağlanan imkanları hatırlatan Erdoğan, evlenecek gençlere yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destek vereceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “TÜİK’in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında” dedi. Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, sosyal medya ve dijital mecralarda insanla birlikte aileyi, toplum yapısını ve mukaddes değerleri hedef alan içeriklerle etkin şekilde mücadele ettiklerini söyledi.
DOĞURGANLIK HIZI 1,48’E DÜŞTÜ
Türkiye’nin nüfusunun arttığını, fakat nüfus artış hızının azaldığını vurgulayan Erdoğan,
“Toplam doğurganlık oranı nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında gerçekleşiyor. Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de çok yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse buna kayıtsız kalamaz”
diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 verilerine bakıldığında istihdamda olan kadınların toplam doğurganlık hızının 1,38, istihdam sürecinde yer almayan kadınların toplam doğurganlık hızının ise 1,72 olduğunu gördüklerini belirtti.
YÜKÜN BÜYÜK BÖLÜMÜ KADINLARDA
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yani çalışma hayatının doğurganlık hızı üzerinde sınırlı bir etkisi olduğu, istihdamda olmayan kadınların da çocuk sayısının düştüğü ortaya çıkıyor. Bundaki temel etken hiç şüphesiz şehirde kadınların giderek daha fazla yalnızlaşmasıdır. Şunu bir defa burada açık açık söylemek durumundayım. Beyler alınmasın, kusura da bakmasın ama kadınlar çocuk yetiştirme noktasında çoğu zaman eşlerinden gerekli desteği göremiyor. Yükün büyük bir bölümü maalesef kadınların omuzlarına yükleniyor. Oysa aile hayatıyla da bizlere en güzel örnek olan Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam şöyle buyuruyor, ‘Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarılarıdır’. Evet, tam olarak mesele budur. Bizim zihniyetimizin, bizim toplum ve aile yapımızın omurgası işte budur. İnancımızın bize emrettiği budur.”
BABALAR DAHA ÇOK DESTEKLESİN
Çocukların kendisiyle birlikte ailesine, topluma ve insanlığa faydalı birer fert olarak yetişmesinde anneler kadar babalara da sorumluluk düştüğünü söyleyen Erdoğan,
“Bilimsel araştırmalarda ebeveynlerin evlatlarına ortak ilgi göstermesinin eğitim-öğretimin yanı sıra çocukların hayatın her alanında başarı düzeyini artırdığını gösteriyor. Dolayısıyla buradan evlat sahibi tüm babalarımıza eşlerine daha fazla yardımcı olmaları, daha fazla destek olmaları, özellikle çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmeleri çağrısında bulunuyorum”
ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir diğer mesele şudur. Veriler bize gençlerimizin artık daha geç yaşlarda evlenmeyi tercih ettiğini gösteriyor. 2024’te evlenme yaşı kadınlar için 25,8’e, erkekler için 28,3’e yükseldi. Boşanmaların 3’te 1’i evliliğin ilk 5 yılı içerisinde meydana geliyor. Toplum olarak giderek daha fazla bireyselleşiyor, bunun bir sonucu olarak da yalnızlaşıyoruz”
değerlendirmesinde bulundu.
AİLE BİRLİKTELİĞİ ZEMİN KAYBEDİYOR
2008’de 4 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğünün 2024’te 3,11 kişiye gerilediğini belirten Erdoğan,
“Aynı şekilde yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hane halkı oranı son 8 yılda 5 puan artarak yüzde 20’ye çıktı. TÜİK verilerine göre, tek kişilik hane oranlarımız yıldan yıla artıyor. Bu tabloyla sadece metropollerde değil, nüfusu nispeten daha az Anadolu illerimizde de karşılaşıyoruz. Kırdan kente göçün yanı sıra neoliberal kültür ile teknolojinin de etkisiyle hayatımızın her alanında köklü değişimler meydana geliyor. Aile mahremiyeti ve aile birlikteliği daha önce olmadığı kadar günümüzde zemin kaybediyor”
sözlerini sarf etti. Erdoğan, bu sınamalar karşısında gerek demografik yapıyı iyileştirmeye, gerekse aile kurumunu güçlendirmeye yönelik çalışmalara hız verdiklerini dile getirerek, 2025’i Aile Yılı ilan ettiklerini hatırlattı.
ÜÇÜNCÜ ÇOCUĞA AYLIK 5 BİN LİRA
Evlilik öncesi eğitim, aile eğitimi ve aile danışmanlık hizmetlerini devreye aldıklarını anlatan Erdoğan, 81 ilimizi kapsayan Aile ve Gençlik Fonu’nu hayata geçirdiklerini ve dünyaevine girecek gençlere faizsiz kredi desteği sunduklarını anımsattı. Şu ana kadar bu krediyi almaya hak kazanan çiftlerin sayısının 62 bini geçtiğini bildiren Erdoğan,
“Gelir kriterinde yeni ve kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık. Destek tutarını ise 150 bin liradan 200-250 bin lira seviyesine yükselttik. Evlenecek gençlerimize inşallah yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz. Doğum yardımlarımıza da aynı şekilde ivme kazandırdık. İlk çocuk için tek seferlik 5 bin lira, ikinci çocuk için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar aylık 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de 5 yaşını dolduruncaya kadar aylık 5 bin lira doğum yardımı yapıyoruz”
dedi.
LGBT’ye en ufak taviz yok
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cinsiyetsizleştirme gibi dayatmalara ve LGBT gibi sapkın akımlara karşı gerekli tüm önlemleri alıyor, bu noktada en küçük bir tavize, ihmale, rehavete mahal vermiyoruz” dedi. Erdoğan, “Ecdadın o hikmetli bakışından ilhamla aileye dönük çalışmalarımızı kültür ve sanatla beslemeye, Türkiye Yüzyılı’na giden yolun kilit taşlarını döşemeye devam ediyoruz. Gerek bakanlıklarımız gerekse ilgili kurum ve kuruluşlarımız, risk önleyici ve çok boyutlu bir yaklaşımla hareket ediyor. Küresel kapitalizmin yeni cepheler açtığı, kültürel emperyalizm ve dijital kuşatmanın dünya genelinde şiddetini arttırdığı bir dönemde aile kurumunun adeta üzerinde titriyoruz” şeklinde konuştu.
En önemlisi somut neticeler
Dijital kültürden sanat ve medyaya, aile içi iletişimden nüfus politikalarına, kentleşmeden aile sağlığına geniş bir renk paletinde birçok konunun sempozyumda konuşulduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce bu tartışmaların aile kurumumuz ve gençlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini canı gönülden temenni ediyorum. Bununla birlikte şu hususu da ifade etmekte fayda olduğuna inanıyorum, akademik toplantılarda yapılan tespit ve teşhisler elbette ki önemlidir. Teorik ve kuramsal çerçevenin iyi çizilmesi, tartışmaların sağlam bir zemine oturması kuşkusuz çok mühimdir. Fakat hepsinden önemlisi, tüm bunlardan hareketle somut ve uygulanabilir neticeler, sadra şifa çözümler elde etmektir.”
Erdoğan bazı kurumların bir milletin özünü teşkil etmekle kalmayarak, milli bir nüve olarak geçmişten aldığı müktesebatı geleceğe taşıyarak istikbale yön verdiğini belirten Erdoğan, şunları ifade etti: “Aile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı, milli ve manevi değerlerin muhafaza altına alındığı ve bu kıymetlerin nesilden nesile aktarıldığı bir okul hükmündedir. Buradan hareketle şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz, aile mektebinden yetişen bireyler ne kadar bilgili ne kadar şuurlu olursa toplum da o derece güçlü olur.”
G20 için Güney Afrika’ya gidecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20’nci G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere 22-23 Kasım’da Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg kentine gidecek. Erdoğan, ‘Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik’ ana teması altında icra edilecek Zirve’ye çeşitli oturumlar sırasında hitap edecek. Erdoğan, zirve vesilesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa başta olmak üzere G20 liderleri ile uluslararası kuruluş temsilcileriyle de bir araya gelecek.
#Recep Tayyip Erdoğan
#toplum
#nüfus