
İsrail’in İran’daki Natanz ve Arak nükleer tesislerine düzenlediği füze saldırıları, uluslararası kamuoyunda endişeyle karşılandı. Nükleer Alanda Çalışan Kadınlar (WiN Türkiye) Başkanı ve Nükleer Enerji Mühendisi Gül Göktepe, İran’ın nükleer programında yer alan 6 bilim insanının yaşamını yitirmesinin bu olayın en ağır kaybı olduğunu belirtti.
SIZINTI RİSKİ YOK
İsrail’in saldırıları sonrası nükleer tesislerde kimyasal ve radyolojik kontamiasyonun yaşandığını ifade eden Göktepe, bu durumun nükleer sızıntı anlamına gelmediğini söyleyerek "Bir radyasyonun sızıntısı olmayacaktır” dedi. Saldırıların ardından pek çok kişinin nükleer konusunda endişe duyduğuna dikkat çeken Göktepe, radyofobi olarak adlandırılan bu duruma karşı nükleer sistemlerin 3S olarak bilinen 3 ana ilkeye göre inşa edildiğini vurguladı. İsrail’in saldırdığı Natanz gibi tesislerin Güvenlik (safety), emniyet (security) ve güvence (safeguards) olarak bilinen bu 3 ilkeye göre inşa edildiğini ifade eden Göktepe, “Bu tesisler fiziksel güvenlik açısından yerin 50 metre altına inşa edilerek, çelik konstrüksiyonlarla korunuyor. Ancak, bilim insanlarının hedef alınması ciddi bir emniyet açığını gözler önüne seriyor. Bu kişiler, İran’ın nükleer programında lider konumundaydı. Nükleer alanda uzman yetiştirmek kolay değil; bu kayıp sadece bir ülke için değil, uluslararası nükleer bilim camiası için de büyük bir darbedir” şeklinde konuştu.