İlk ziyaretlerini KKTC ve Azerbaycan’a yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dönüşte Yeni Şafak’a konuştu. İsveç’in NATO üyelik süreci için önemli mesajlar veren Kurtulmuş, İsveç’in NATO’ya üyeliği için Meclis’te işleyecek süreç konusunda Avrupa ve ABD’deki uygulamalarını örnek gösterdi. Yeni anayasa çağrısını da yenileyen Kurtulmuş, “Biz artık çatışmacı bir anayasa değil, uzlaşmacı bir anayasa yapmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
Kurtulmuş şunları kaydetti: “Bu nihayetinde uluslararası anlaşma olarak gündeme gelecek. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderildiği andan itibaren Meclis’te hangi takvim içerisinde ele alınacağı, nasıl müzakere edileceği açıktır, bellidir. Kararı TBMM verecektir. Yani bunu bütün ülkeler için, Amerika Birleşik Devletleri için, Avrupa ülkeleri için, mesela birçok ülke için zaten verecekleri uluslararası nitelikteki bir karar nasıl kendi meclislerinde gündeme geliyor, oradaki onay mekanizmaları sonucu kabul ediliyor ya da kabul edilmiyorsa, aynı demokratik süreçler burada da işleyecektir, sonucunu hep beraber göreceğiz.
Çatışmacı bir anayasa değil, uzlaşmacı bir anayasa yapma mecburiyetinde olduklarını ifade eden Kurtulmuş şöyle devam etti: “Türkiye Yüzyılı dediğimiz hedeflerin ortaya konulduğu bu süreçte yeni bir anayasa yapmak da bu parlamentoya yakışır, yakışmasının ötesinde bir vazifedir. Türkiye’de şimdiye kadar ortaya konulan anayasalar, hem 61 Anayasası, hem 82 çatışma anayasalarıdır, darbelerin ürünüdür. Evet, çok maddeleri değişmiştir 82 Anayasası’nın, ama hala ruhu oradadır. Biz artık çatışmacı bir anayasa değil, uzlaşmacı bir anayasa yapmak mecburiyetindeyiz. Bunun için de önce iklimin oluşması gerekiyor. Bu benim çalışmam, diye dayatmadan, herkes fikirlerini ortaya koysun. 2023’te başlarız, gerçekçi olmak lazım, inşallah önce bu sorumluluğu bütün partilerin, bütün çevrelerin hissetmesini sağlamamız lazım. Meclis’te 15 parti var. Dolayısıyla burada inşallah uzlaşmacı bir Anayasa için önce uzlaşmacı bir tavrın, tarzın ortaya çıkması lazım.”
Türk dünyasının güçlenmesinin dünya sistemindeki dengesizlikte ortaya çıkan boşluğu dolduracağını ifaden eden Kurtulmuş, “Tamamına alternatif olamaz kuşkusuz, ama en azından bölgesel ve yerel ölçekte bir alternatif olarak dünya sistemini rahatlatabilir” dedi.