Gezi finansörü Osman Kavala hakkında yürüyen yargı sürecine müdahale ederek Viyana Sözleşmesi’ni ihlal eden 10 büyükelçinin çıkarttığı kriz çark etmeleri ile aşıldı. “Kısmi özür” anlamına gelen açıklama, ABD öncülüğünde bildirici büyükelçilerin tamamı tarafından yayınlandı. Olası bir diplomatik krizin önüne geçildi.
10 ülkenin geri adımıyla, krizin derinleşmesi ve “persona non grata” (istenmeyen adam ilanı) önlenmiş olsa da diplomasi, bu tür hamlelerin kolay kolay unutulmadığı platformlar arasında. Bu doğrultuda, önümüzdeki süreçte büyükelçiler zorlayıcı diplomasi ile yüzleşmek zorunda kalacaklar. Diplomaside yerleşik kurallar uyarınca, Türkiye’nin egemenlik haklarını açık şekilde ihlal girişiminde bulunan bildirici büyükelçiler, bu adımlarının karşılığı olarak şu uygulamalarla yüzleşecekler:
SKANDALIN FATURASI
1- 10 büyükelçinin bürokratik talep ve işlemlerini yavaşlatıcı uygulamalar devreye sokulacak.
2- Büyükelçilerin Türkiye Cumhuriyeti kurumları dahilindeki işleri yokuşa sürülecek.
3- Büyükelçilerin üst düzey görüşme, randevu talepleri karşılanmayacak ya da ağırdan alınacak.
4- Büyükelçilere birçok konuda erişim kısıtlaması uygulanacak.
5- İlk etapta düşünülmemekle birlikte büyükelçilerin bu süreçte zorlayıcı diplomasinin en ağır yöntemi olan “yok sayma” uygulaması ile de yüzleşmeleri olası.
Büyükelçilerin geri adım açıklaması öncesi ise yoğun bir diplomasi trafiğini yaşandı. Ankara’da, büyükelçiler ile ilgili nihai kararın Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası açıklanması planlanıyordu. Ancak ülkelerden geri adım geldi. Dışişleri’ne gönderilen açıklama metni yetersiz görülünce yeni bir metin kaleme alınarak muhataplara iletildi ve açıklamanın benzer minvalde hazırlanması telkin edildi. Büyükelçilerin geri adım açıklaması, Türkiye’nin kabul edilebilir hale dönüştürdüğü metni aynı olarak yayınlandı.