Suriyelileri evlerine göndereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun “Onların evlerini yapacağız. Bizim müteahhitler yapacak. Kim finanse edecek? AB’den alacağız. Bana söz verdiler” şeklindeki sözleri tartışma yarattı. Türkiye’nin yıllardır bu teklifini reddeden AB’nin, CHP liderine, Suriye’de kurulacak bir “terör devleti” karşılığında mı böyle bir taahhütte bulunduğu merak ediliyor.
Teröristbaşı Fetullah Gülen’in iade sürecini değerlendirirken, “Amerikalılar beni aradı. Türkiye Gülen’i usulüne göre istememiş” diyen, ancak bu ABD’lilerin kim olduğunu açıklamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, benzer bir çıkış daha yaptı. Önceki gün grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, sözü Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara getirerek çok konuşulacak sözler sarf etti.
AB FİNANSE EDECEK
- İktidara geldiklerinde tüm Suriyelileri ülkelerine göndermeyi vaat eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: Buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum:Allah’ın izniyle milletin takdiriyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden birisi Suriyelileri Suriye’ye kardeşçe göndermek olacaktır. Irkçılık yapmıyorum. Onların evlerini yapacağız, yollarını, köprülerini, hastanelerini, her şeyini yapacağız.Bizim müteahhitler yapacak, hepsini yapacaklar. Kim finanse edecek? Avrupa Birliği’nden alacağız. Bana söz verdiler. O zaman davulla, zurnayla kendi ülkelerine göndereceğiz.”
TÜRKİYE DEFALARCA ÖNERDİ
YARDIMI ŞARTLI YAPTILAR
- Ancak taahhüt ettiği yardımın sadece yarısını serbest bırakan AB, gönderilen yardımların da Türkiye sınırları içerisindeki sığınmacılar için harcanmasını şart koştu.Aynı öneri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, Mart 2019’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da gündeme getirildi. Erdoğan, Suriye’de 480 kilometre uzunluğunda ve 30 kilometre derinliğindeki bölgenin teröristlerden temizlenmesini, buraya 5 bin nüfuslu köyler ile 30 bin nüfuslu ilçeler inşa edilmesini önerdi.Tüm sosyal donatılar ve buraya yerleştirilecek insanlara gelir sağlayacak faaliyetlerin de düşünüldüğü proje kitapçık yaptırılarak dünya liderlerine dağıtılmıştı. Ancak tüm girişimlere rağmen ne AB ne de ABD’den bu konuda net bir destek gelmedi.