Bu seçeneğe itiraz eden çevreler, karşıt argüman olarak ‘hukuken doğru, siyaseten yanlış’ tezini kullanıyor. Yeni Şafak’a konuşan Sav, genel başkanın görev süresinin dolmasıyla ilgili sözlerinin bağlamından koparıldığını ifade ederek, Kılıçdaroğlu’nun görev süresinin dolduğunu, görevi bırakmasının siyaseten ve hukuken doğru olacağını söyledi.
Baykal döneminde CHP’nin etkili isimlerinden olan Mehmet Sevigen ise Sav’ın gündeme getirdiği olağanüstü kurultay seçeneğinin hukuk açısından doğru olduğunu ancak siyaseten yanlış olduğunu bildirdi. Sevigen, Sav’ın ‘olağanüstü kurultay’ çıkışı için, “Anlattıkları doğru ama siyaseten karşılığı yok. Kurultay kararı bugün alınsa bile eylülde ekimde toplanacak” ifadelerini kullandı.
CHP PM üyesi bir isim ise, kongre takvimi işlediği için olağanüstü kurultayın siyaseten sakıncalar barındırdığını vurguladı. Aynı isim, “Büyük kurultay delegelerinin büyük bir bölümü seçilmiş olacak. Henüz seçime gidilmeyen yerlerde ise eski delegelerden olacak. Kurultayın yapılacağı tarihte, kongreler yapıldığı için CHP’yi büyük kurultaya götüren PM’yi seçen delegelerin de büyük ölçüde değişecek olması meşruluk sorununu büyütecektir” dedi. PM üyesi bir başka isim ise, “Önder Bey, Kılıçdaroğlu’nu nasıl genel başkan yaptı onun hesabını versin. O gün neden ortadan kayboldu. Kimlerle görüştü ve sonrasında Kılıçdaroğlu ile çıkageldi, onu açıklasın” diyerek, 2010 yılındaki kaset komplosunu hatırlattı.