Kentte uzun yıllar oto galericilik yapan İbrahim Ünverdi, internet üzerinden bir kişiyle 215 bin lira değerindeki otomobilini satmak için anlaştı.
3 yıl önce Ramazan Ç.’nin yanına gelerek iş istediğini söyleyen İbrahim Ünverdi, "İlk önce yanıma şoför olarak aldım. Uzun bir süre çocuklarımı okuldan alıp, eve bırakıyordu. Baya bir güvenimi kazandı. Daha sonradan para işlerine girmeye başladı. Olayın yaşandığı sabah, otomobil satışı için kendisini notere çağırdım. Satışı yaptıktan sonra 215 bin lirayı kendisine verip, ofise bırakmasını istedim. Kasamın anahtarı bile onda var, o kadar güveniyordum. Parayı verdikten sonra aramama rağmen telefonlarımı açmadı. Olaydan bir gün sonra telefonla kendisine ulaştım. Paraya ihtiyacı olduğunu ve tefeciye borcu olduğu için aldığını söyledi. Kendisinden adalete teslim olmasını istedim. Benim sadece paramı değil, maneviyatımı da çaldı” dedi.
215 bin lirasının çalınmasının ardından diğer personeli Kadir Canpolat’ın (30) yanına geldiğini söyleyen Ünverdi, “Ramazan Ç., 500 lira karşılığı koronavirüslü hastadan tükürük satın alıp, içeceğime karıştırmaya çalışmış. Ben bu durumu param çalındıktan sonra öğrendim. Ben hayatımda ilk defa böyle bir öldürme tekniği gördüm. Allah'a şükür korona olmadım. Allah hep iyilerin yanındadır” diye konuştu.
Ramazan Ç.’ye güvenerek evlerini açtıklarını söyleyen İbrahim Ünverdi’nin eşi Dilek Ünverdi, “Yanımızda çalışıyordu. Çocuklarımızı okula götürüp getiriyordu. İlk zamanlarda hiçbir sıkıntı görmedik. Paramızı çaldıktan sonra, benim de adım geçmeye başladı. Resmen eşimin ailesine yani bana göz dikmiş. Eşimin her zaman arkasındayım. Maddi ve manevi çok yıprandı. Hiç beklemediğimiz bir durumdu. Adalete güveniyoruz. Bu yapılan bir insanlık değil. O kadar akıllı, o kadar kurnaz davrandı ki hep bizim yanımızda kardeş gibi davrandı. Para çalındıktan sonra anlatılanlarla şoke olduk. Eşimin canına kastetmek, bir aileyi yok etmeyi düşünmek kadar kötü bir şey olamaz. Bu olayın bir ötesi yok” ifadelerini kullandı.
Ramazan Ç.’nin aylar önce ruhsatı unuttuğu için ofise geldiğini söyleyen Kadir Canpolat ise, “İçeri girdiğimde güzel bir masanın hazırlandığını gördüm. Benim de karnım acıkmıştı. Masaya oturduğumda, o şahıs yanıma gelip yemeklerden ve içeceklerden içme, kalk, git dedi. Neden diye sorduğumda cevap alamadım. Bana yeme içme deyince ben şüphelendim. Bir şey varsa söyle dedim. İbrahim geleceği için hazırladığını söyledi. Ben de amacını sordum. Biraz daha sıkıştırınca korona hastası birisinden tükürük aldığını, ‘O tükürüğü İbrahim’in içeceğine karıştırıp onu korona hastası yapacağım’ dedi. Bunu duyar duymaz masayı kaldırıp İbrahim’i arayıp gelmemesini söyleyerek oyaladım. Aralarında kavga çıkmaması adına İbrahim’e bu durumu söylemedim’ diye konuştu.