
Filistin toprakları, yüzyılı aşkın süredir işgalin, zulmün ve direnişin tanığı olmuştur. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana; Filistin’deki, Gazze’deki zulüm, tarifi mümkün olmayan bir soykırıma dönüşmüştür. Bizler miracın sembolü Mescid-i Aksa’yı asırlardır gönlümüzde kutlu bir yere koyarken, gelecek nesil Kudüs’ü ve Filistin’i direnişin ve dirilişin adı olarak anacak; zulmün ve zalimin adına da İsrail diyecektir.
1918 yılına dayanan bu işgal, bugün hâlâ Gazze semalarında bombalarla, açlıkla ve sessizlikle sürüyor. Filistin halkı; evinden, toprağından, hatıralarından, tarihinden ve kimliğinden koparılıyor; insanlığın gözü önünde bir soykırım cereyan ediyor.
7 Ekim, bir uyanıştır
Dünyanın uyanışına vesile olan bu eylem, kentlerin büyük meydanlarında Filistin’e özgürlük mitinglerine katılımı artırmış ve dünya halkları hep bir ağızdan İsrail’in soykırımcı olduğunu bir kez daha haykırmıştır.
Bizler dün olduğu gibi bugün de ümmet bilinciyle Filistinli kardeşlerimizin yanında olup insani ve vicdani sorumluluklarımızı yerine getirmek adına, dünya halklarına yön vererek ses olmaya devam ediyoruz.
Filistin halkı ve Kudüs davası yalnız değildir
Soykırımın ikinci yılından, 7 Ekim 2025 tarihinde bir kez daha sesleniyoruz:
Filistin’in çocukları direndikçe, biz de susmayacağız.
Rabbimize en büyük niyazımız; mazlumların yardımcısı, zalimlerin korkulu rüyası olmaktır.
Ya Rabbi, Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e, Filistin’e, bizlere kutlu bir zafer nasip eyle.
Filistin’e selam, direnişe devam.
