
İGEDER İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği ve İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı öncülüğünde, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin katkılarıyla eğitim sistemimizin kritik bir aşaması olan ortaöğretimde zorunlu eğitimin geleceğini konu edinen "Ortaöğretimde Zorunlu Eğitimin Geleceği" temalı önemli bir çalıştay gerçekleştirilmiştir. Çalıştayda, mevcut zorunlu lise eğitiminin etkililiği, verimliliği, istihdam ve toplumsal etkilerinin yansımaları geniş bir katılımcı grubu tarafından ele alınmıştır.
Çalıştay, akademisyenler, öğretmenler, okul yöneticileri ve ilgili sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan 6 farklı masa (çalışma grubu) etrafında düzenlenmiştir. Katılımcılar, 4 ana tema altında toplanan toplam 8 soru çerçevesinde derinlemesine tartışmalar yapmış ve mevcut duruma ilişkin tespitlerin yanı sıra geleceğe yönelik "Öne Çıkan Somut Öneriler" geliştirmişlerdir
Çalıştay'da yapılan değerlendirmeler ve ortaya çıkan somut öneriler ışığında, ortaöğretimdeki zorunlu eğitim sisteminin kapsamlı bir gözden geçirme ve dönüşüm sürecine ihtiyaç duyduğu genel bir eğilim olarak belirlenmiştir. Mevcut yapının günlük yaşam pratikleriyle tam uyumlu olmadığı ve özellikle lise eğitiminin son yıllarının büyük ölçüde üniversiteye hazırlık sürecine dönüştüğü tespiti ön plana çıkmıştır. Çalıştayın bir diğer genel bulgusu, ortaöğretimde zorunlu eğitimin kapsayıcılık ve fırsat eşitliği açısından önemli bir avantaj oluşturduğu bu uygulamayı çeşitli dengeleri gözeterek revize etmek gerektiği noktasındadır.
3+1, 2+2, 1+3 modeli
Esnek ve Modüler Eğitim Modelleri: Mevcut zorunlu lise eğitim süresinin ve yapısının daha esnek hale getirilmesi gerektiği güçlü bir şekilde ifade edilmiştir. 3+1, 2+2, 1+3 gibi modüler yapılar veya 11 yıllık zorunlu eğitim modelinin seçenek olarak değerlendirilmesi önerilmiştir. Temel beceriler kazandırıldıktan sonra öğrencilerin ilgi ve isteklerine göre yönlendirilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Zorunlu ortaöğretimin sadece süre üzerinden ele alınmasının eksik bir çıkış noktası olacağı, eğitimin niteliğinin ve içeriğinin önceliklendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Zorunlu ortaöğretim için önerilen esnek modelin, öğrencilerin gelişim potansiyellerine göre dinamik öğrenen öğrencilere farklı öğrenme imkanları sunmasının yanı sıra bölgesel dinamiklere uygun eğitim modelleri çerçevesinde ele alınması gerektiği belirtilmiştir.
Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamalarının genişletilmesi ve sektör iş birliklerinin artırılması önemli bir başlık olarak belirlenmiştir. Mesleki eğitime ahilik değerleri, erdem ve değerler gibi ahlaki boyutların entegrasyonu vurgulanmıştır. İsim değişikliği de dahil olmak üzere meslek liseleri kapsamlı bir imaj restorasyonuna tabi tutulmalı, başarı hikâyeleri görünür kılınmalı ve sanayi/ticaret sektörüyle protokoller yapılmalıdır. Meslek liselerini tercih eden öğrencilere burs, istihdam garantisi gibi teşvikler sunulması ve ailelerin bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.


Çalıştayda çeşitlendirilmiş eğitim modelleri, bireysel farklılıkları destekleyen ortamlar ve ülkemize özgü, milli ihtiyaçlara cevap veren bir model geliştirme ortak vurgu olarak öne çıkmıştır.










