Kobani terörüyle ilgili davada tanık olarak ifade veren eski örgüt üyesi Kerem Gökalp, eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın katledilen 37 candan sorumlu olduğunu anlattı. Gökalp, “HDP ve Demirtaş açıklama yapmamış olsaydı ölümler yaşanmayabilirdi” dedi. İddianamede, sokak çağrısının yapıldığı 6 Ekim 2014’teki HDP MYK toplantısının karar defterine işlenmediği tespit edildi. Savcıya göre bunun nedeni MYK’nın terör örgütü talimatları sonucunda yapılan bir toplantı olması. 108 sanığın hesap vereceği yargılama 26 Nisan’da başlayacak.
6-8 Ekim 2014’teki terör eylemlerine ilişkin eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 108 HDP’li ile PKK elebaşları hakkındaki iddianamede dikkat çekici ayrıntılar yer aldı.
Katliam çağrısının yapıldığı ve KCK Türkiye sözcülerinin de katıldığı 6 Ekim 2014’teki HDP MYK toplantısının gerçekleştiği,
Demirtaş ve diğer şüphelilerin beyanlarıyla sabit olduğu; ancak toplantının karar defterine işlenmediği belirtildi.
Şüpheli Altan Tan ifadesinde, MYK toplantısında alınan kararların deftere yazılmama durumunun söz konusu olamayacağını; ancak Kobani olaylarıyla ilgili karar defterinde yazılan bir karar görmediğini belirtti. İddianamede buna ilişkin,
“Gerçekleştirilen MYK toplantısının terör örgütü talimatları sonucunda yapılan bir toplantı olduğu anlaşılmıştır”
değerlendirmesi yer aldı. HDP Genel Merkezi’ne müzekkere yazılarak 6 Ekim 2014’teki MYK toplantısıyla ilgili karar defteri ve ilgili tutanakların gönderilmesi ve bu toplantının nerede yapıldığının bildirilmesi istenecek.
37 KİŞİNİN KATİLİ DEMİRTAŞ
İddianamede tanık olarak dinlenen ve PKK’nın Selahattin Demirtaş’a talimat verdiğini deşifre eden eski örgüt mensubu Kerem Gökalp,
“HDP, DBP MYK ve PM’si, DTK ve Selahattin Demirtaş bu şekilde açıklama yapmamış olsalardı, 6-8 Ekim olaylarındaki eylemlerin şiddeti bu denli olmaz ve ölümler yaşanmayabilirdi”
dedi. Gökalp bu çağrı üzerine örgüte katılımın tarihteki en üst seviyelere ulaştığını, bunu bizzat örgüt elebaşı Duran Kalkan’dan duyduğunu söyledi.
BİNİCİ: PKK ORGANİZE ETTİ
6-8 Ekim öncesi Kobani’ye giden HDP heyetinde yer alan ve yaralanan bir örgüt mensuplarını makam aracıyla hastaneye götürdüğü belirlenen İbrahim Binici’nin ifadeleri de dikkat çekti. Eski HDP milletvekili Binici,
“Eylemler ve ölümlerin PKK tarafından organize edildiği ve Türkiye topraklarında özerklik ilan edilmesi adına gerçekleştirildiğini söyleyebilirim. Yapılan açıklamalar, talimatlar ve çağrılar da bunu göstermektedir”
dedi.
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu HDP yöneticilerinin terör olaylarını sorumlu düzeyde organize ettiğine dikkat çekilen iddianamede,
“sadece örgüt yöneticilerinin yapabilecekleri şekilde olayları organize etmiş olmaları ve diğer tespitler dikkate alındığında, şüphelilerin PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde yöneticisi olarak kabul edilmeleri gerektiği” belirtildi.
Şüphelilerden Altan Tan’ın el koyulan eşyaları arasında dikkat çekici dokümanlar çıktı. Tan’ın eşyaları arasında bebek katili PKK elebaşı Abdullah Öcalan imzalı “Tarihsel geleneğimizin büyük takipçisi Altan Tan’a saygı ve sevgiyle” yazılı not kağıdı ve fotoğrafı bulundu.
Davanın ilk celsesi 26 Nisan’da görülecek. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM’in Demirtaş kararına da değindi. Mahkeme zaptında, Demirtaş’ın Kobani soruşturması kapsamında 20 Eylül 2019’da tutuklandığı, AİHM’deki inceleme konusunun ise Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden ve 4 Kasım 2016’dan 7 Aralık 2018’e kadar devam eden tutukluluğu kapsadığı belirtildi:
“Söz konusu mahkememizdeki tutuklulukla ilgili AYM’ye yapılan başvuru halen derdesttir. (..) bahsi geçen kararın mahkememiz yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır.”