Türkiye’nin 20 yılık süreçte diplomasi ve uluslararası organizasyonlarda gösterdiği başarı, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ ve PKK’nın Batı’daki lobi faaliyetleri ile sekteye uğratılmaya çalışıldı. Bu noktada lobicilik faaliyetlerine ağırlık veren PKK ve FETÖ, BM, Avrupa Konseyi ve AGİT gibi çok uluslu oluşumlarda Türkiye aleyhtarı çalışmalara odaklandı.
* AİHM, bebek katili PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili 18 Mart 2014’te verdiği kararda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ömür boyu sürdürüleceğine dair düzenlemelerin işkence yasağına aykırı olduğu tespitinde bulunmuştu.
* Avrupa Konseyi, AİHM’in Öcalan için verdiği umut hakkı kararına ilişkin Türkiye’den bilgi isterken, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi de Öcalan’ın tecridinin kaldırılmasını istedi.
* 2014 yılında Avrupa Birliği Adalet Divanı’na, PKK’nın Avrupa Birliği Konseyi’nin terörist örgütler listesinden çıkarılması için açılan davada, bölücü örgütün listede tutulamayacağına hükmedildi. Avrupa Birliği Konseyi kararı uygulamadı. Kasım 2022’de açılan davada ise PKK’nın terör örgütleri listesinde kalması yönünde karar çıktı.
* Kasım 2017’de FETÖ’ye yakın STK’ların Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılmasına izin verildi.
Mart 2017’de 32’nci Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde Türkiye heyetinin verdiği FETÖ önergesi geri çevrildi. Kongre üyelerinin hazırladığı tasarıda “Kongre, Türkiye’nin mücadele ettiği artan terör saldırıları, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, ülkede bulunan milyonlarca sığınmacı ve sınırları etrafında devam eden savaş gibi tehditlerin farkındadır” maddesi yer alıyordu. Türk heyeti maddenin darbe girişimiyle ilgili bölümünün “FETÖ/PDY tarafından düzenlenen 15 Temmuz darbe girişimi” şeklinde değiştirilmesi için önerge verdi. Ancak öneri geri çevrildi.
* Avrupa Konseyi Ekim 2022’de Türkiye’nin, AİHM’in Osman Kavala kararına uyması için temas grubu kurdu.
* Temmuz 2022’de AİHM Büyük Dairesi, Türkiye’nin, Gezi kalkışmasının organizatörü Osman Kavala hakkındaki sorumluluğunu yerine getirmediğine hükmetti.
* AİHM, mahkeme süreci devam ederken 10 Aralık 2019’da “Makul şüpheyi doğuracak nesnel eylem yok. Kavala’yı serbest bırakın” çağrısı yaptı.
Son 20 yılda küresel aktör haline gelerek pek çok uluslararası kurumda etkin rol almaya başlayan Türkiye, yıllar içerisinde hem Batı ittifakı içinde hem de doğu ülkeleri nazarında pek çok başarıya imza attı. Türkiye’nin bölgesel ve küresel başarılarını törpülemeye çalışan terör örgütleri, BM, Avrupa Konseyi ve AGİT’in çerçeve metinleri aracılığıyla Ankara’nın diplomatik manevralarını gayrimeşru göstermeye çalışıyor. 7’li Masa da Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde “güvenlik ve terörle mücadele” politikasını Batı ile entegre edeceğini açıkladı. Bu kapsamda masa BM, Avrupa Konseyi, AGİT gibi kurum ve kuruluşların çerçeve metinlerini esas alacak. Ortak Politikalar Mutabakat Metni, 7’li Masa’nın ortak Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması halinde kuracağı hükümetin programı olma niteliği taşıyor.
Avrupa sabıkalı
Devlet kurumlarının hazırladığı raporlarda, uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu terörle mücadele politikaları yetersiz bulundu. Bu kurumların aldığı kararlardaki çelişkilere dikkat çekildi:
* Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı PKK ve Bileşenleri Raporu’nda Avrupa devletlerinin STK’lar üzerinden PKK’yı finanse ettiği vurgulandı.
* Dışişleri Bakanlığı raporlarında da 15 Temmuz 2016 gecesi bertaraf edilen hain darbe girişiminin, terörizmin daha önce tecrübe edilmemiş yeni bir yüzünü ortaya çıkardığı vurgulandı.