6'lı Masa'nın olası iktidarında icraat takvimini oluşturan, Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde terörle mücadeleyi yakından ilgilendiren maddelerin eklendiği ortaya çıktı. Ocak sonunda kamuoyuna deklare edilen 244 sayfalık metinde terörle mücadele Batı’nın Türkiye’ye karşı aldığı kararlara göre şekillendirildi. Buna göre 6’lı Masa, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi, Türkiye ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi kurum ve kuruluşların Türkiye’ye karşı aldığı kararlara harfiyen uyacak.
Türkiye’nin bekasını yakından ilgilendiren terörle mücadele konusundaki mutabakat metninin Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları başlığında yer aldı. Söz konusu madde, şöyle: "Terörle mücadelede, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler bünyesinde kabul edilen belgeleri ve alınan kararları dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz."
6’lı Masa’nın uymayı vaadettiği kurumların skandal kararları bulunuyor. Kimi kurum terörle mücadelenin durdurulmasını, kimisi de KHK'lı FETÖ'cülerin göreve iadesini dayatıyor. İşte 6'lı Masa’nın uymayı taahhüt ettiği o kararlardan bazıları şu şekilde sıralanıyor.
Masanın işaret ettiği Avrupa Konseyi terörle mücadelede sürekli Türkiye’nin karşısında oldu. Konsey Doğu ve Güneydoğu’daki hendek ve barikat olaylarında Türkiye’yi hedef alan kararlara imza attı. ‘Orantısız güç’ kullandığı iddiasıyla operasyonların durdurulması istendi. 2 Aralık 2016 tarihinde “Güneydoğu Bölgesindeki Terörle Mücadele Operasyonlarının İnsan Haklarına Etkileri” bir memorandum da yayınlayan konsey Türkiye’yi suçladı. Teröre destek veren belediyelere kayyum atanmasına Konseyde oy çokluğu ile alınan kararlarla tepki gösterildi.
Avrupa Konseyi, Türkiye’nin Suriye’deki DEAŞ ve özellikle PKK/YPG’li teröristlere yönelik Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınar harekatlarına karşı çıktı. Harekatın ardından yapılan ‘Endişeliyiz’ açıklamalarında Türkiye’den operasyonları durdurması istenmişti. Avrupa Birliği Yüksek Temsilcileri şu açıklamalarda PKK’nın Suriye koyu YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini ortaya koymuştu: “Türkiye BM listesindeki terör örgütlerine odaklansın…”
Örneğin Avrupa Parlamentosu da ‘Türkiye’ye Afrin'den çekilin çağrısı yapan bir karar tasarısı yayınladı. 2014 yılında Avrupa Birliği Adalet Divanına, PKK'nın Avrupa Birliği Konseyi'nin terörist örgütler listesinden çıkarılması için açılan davada, bölücü örgütün listede tutulamayacağına hükmedildi. Kasım 2022'de açılan dava ile PKK’nın terör örgütleri listesinde kalması sağlandı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi de bölücü başı Abdullah Öcalan’ın tecridinin kaldırılması için karar imza attı.
6’lı Masa’nın uymayı taahhüt ettiği AB organları FETÖ konusunda da skandal açıklama ve kararlara imza attı. Mart 2017'de 32'inci Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye heyetinin verdiği 'FETÖ' önergesi geri çevrildi. Kongre üyelerinin hazırladığı ‘FETÖ’ ifadesinin hiç geçmediği tasarıya Türkiye tarafından eklenmek istenen "FETÖ/PDY tarafından düzenlenen 15 Temmuz darbe girişimi" ifadesi geri çevrildi. 15 Temmuz’dan sonra teröristleri derdest etmek ilan edilen OHAL’e de karşı çıkıldı. Avrupa Parlamentosu darbe girişiminden 4 ay sonra 24 Kasım 2016’da OHAL gerekçesiyle Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici olarak durdurma kararı aldı. Avrupa Parlamentosu’nun hazırladığı Türkiye Raporları’nda da kamudan ihraç edilen KHK’lılara arka çıkıldı. Örneğin 2021 raporlarında KHK’lıların haklarının ihlal edildiği öne sürüldü.
Kasım 2017'de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı toplantısına FETÖ'ye yakın STK'ların toplantıya katılmasına izin verildi. Türkiye, Eylül 2018'te Polonya'da düzenlenen AGİT İnsani Boyut Uygulama Toplantısı'na resmi katılım sağlamadı. Bu tutuma gerekçe olarak, 'Türkiye'nin birliğine ve Türk vatandaşlarının hayatına kasteden terör örgütü iltisaklı oluşumların, sivil toplum kuruluşu (STK) kisvesi altında AGİT toplantılarına katılmalarının Türkiye için asla kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
6’lı Masa’nın uymayı vaddettiği BM’nin de terör örgütü PKK ile ilgili skandal kararları var. Türkiye’nin düzenlediği sınır ötesi harekatların tamamına karşı çıkan BM, Zeytindalı harekatının ardından ‘sakin olun’, Barış Pınarı Harekatı’nın ardından da ‘DEAŞ militanları kaçabilir, harekatı durdurun’ çağrısı yaptı. Irak’ın kuzeyine düzenlenen operasyonlara ‘endişe verici’ diyerek karşı çıktı. Terör örgütü PKK’nın uzantısı olan YPG/PYD/SDG Suriye’deki meşru muhaliflerin girişimlerine rağmen BM tarafından terör örgütü olarak tanınmadı. Bu da yetmezmiş gibi terör örgütü elebaşı SDG üyesi Mazlum Abdi’yi muhatap kabul eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres resmi bir anlaşmaya imza attı.
BM FETÖ konusunda da Türkiye’yi rahatsız eden kararları aldı. Örneğin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan FETÖ’cülerin dosyalarını inceleyen BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkınının ihlal edildiğini öne sürdü. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi, KHK ile ihraç edilen bazı FETÖ’cülerin haklarının iadesini istedi. Ancak aynı BM Türkiye’den vatandaşlar tarafından ‘FETÖ terör örgütü listesine alınsın’ başvurularına yıllardır cevap vermedi.