Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ukrayna ve Sırbistan ziyaretlerinin ardından Türkiye’ye dönüş yolunda beraberindeki gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Ukrayna ziyaretimizde 9 anlaşma imzaladık. Savunma sanayii alanında aramızda samimi birçok görüşme oldu. Savunma Sanayii Müsteşarlığı elemanlarıyla Ukrayna’da bir anlaşma imzalandı. Muhabere sistemleri, insansız hava araçları, uçak, ortaklaşa motor üretimi, roket ve füze teknolojisine yönelik müşterek bazı yatırımlara gitmeyi kararlaştırdık. Hücumbot tedariki konusunda talepler var. Bazılarında gerek tasarım gerek tekne gibi unsurların bizim tarafımızdan yapılması onlardan da motor ve makine temini olabilir. Müşterek bir çalışma içine gireceğiz. Kırım Tatarlarının sorunları özellikle bizim ilgi alanımız içinde.
Sırbistan ziyaretinde toplam 16 anlaşma imzaladık. Belgrad-Priştine sürecinin olumlu seyrinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye, Bosna-Hersek ve Sırbistan üçlü zirvesi önemli bir mekanizma. Balkanlar ve Sırbistan’da barış, istikrar ve bir arada yaşama kültürünü destekliyoruz. Novi Pazar’ın coşkusunu gördünüz. Bizim oralardan farkı yok. Bizleri ‘Sultanım’ ilahisiyle karşılayıp düet yaptılar. Çok anlamlıydı gerçekten. Arkadan da Dombra ile uğurladılar.
Bunlar beklenmeyen şeyler değil. Bazı AB üyesi ülkeler buraları arka bahçeleri olarak görüyorlar. Arka bahçeleri olarak gördükleri için biliyorum ki rahatsızlık olacaklardır. Ama onlar istedikleri kadar rahatsız olsunlar. Biz, birilerinden izin alarak bu ziyaretleri yapacak değiliz.
S-400’lerle alakalı olarak herhangi bir sıkıntı yok. Birinci pakette ortak üretimimiz olmayacak. Birinci paketi onlardan alacağız. Ama ikinci paketten itibaren artık ortak üretimin adımlarını inşallah atacağız. Bizim Sayın Putin’le yaptığımız görüşmelerde işi S-400’lerle bitirmeyi düşünmüyoruz. S-500’lerle ilgili de görüşmelerimiz oldu. Temenni ederim ki bu görüşmelerimizi de (S-500’lerle alakalı) hayata geçiririz. Patriotlarla ilgili herhangi bir düşüncemiz yok. Patriotlar dünyada tedavülden kalkıyor. Tabii bizim şu anda yeni attığımız bazı adımlar da silahlı ve silahsız insansız hava araçlarında aldığımız mesafe, bunun yanında tank motorları ile ilgili adımlar var. Bunlarla ilgili değişik ülkelerde güzel gelişmeler var. Bunlar da geliştikçe kamuoyunu bilgilendireceğiz.
İçeriğini tam bilmiyoruz. Sadece ağırlandığını duyduk. Yani Rusya kendine göre mi manevra yapıyor? YPG şu anda ABD ile ortak çalışmanın içerisinde Suriye’de. Nedir gerekçesi? Bunun bilgisini istihbarattan alırız.
Arkadaşlar, zaten konuşuyoruz. Konuşmadığımız gün yok. İdlib’de şu anda bir defa sınırlar, biliyorsunuz, Rusya ve Türkiye tarafından, Astana’da belirlendiği gibi güvence altındadır. Şu an itibariyle de işler sağlıklı bir şekilde, Astana’ya uygun olarak devam ediyor. Burada bir sıkıntı yok. Mümbiç ile ilgili, gerekirse orada da gerekli adımlar atılacaktır. Ama Afrin ile ilgili konuşmama hiç gerek yok; zaten Afrin şu anda kontrol altındadır. Afrin’de en ufak bir yanlışa tahammülümüz yok. Çok açık söylüyorum.
O adayla ilgili durum… O ada bu işlere hiç müsait değil. Onun için Bangladeş yönetiminden şu anda kampların olduğu bölgede bir yer tahsisi istenmiştir. Eğer bu yer tahsisi yapılabilirse, ki ısrarımız o istikamettedir; bizler orada hakikaten şu andaki mevcut kamplarla mukayese edilemeyecek imkânlara sahip kamp imkânlarına orayı kavuşturalım istiyoruz. Ve Bangladeş’in “Burayı tekrar terk etmezler” endişesini de öyle veya böyle giderelim istiyoruz.
Ben bundan dolayı teşekkür ediyorum. Bunlar aslında zaten zaman zaman, şu anda da yaptığımız işler. Fakat şu anda önümdeki en önemli hedeflerden bir tanesi, bu faiz noktasındaki çalışmadır. Faiz hususunda da özellikle başta devlet bankaları olmak üzere toparlayıp ondan sonra diğer bankaları da bir araya getirmek suretiyle faizi nasıl frenleyeceğiz ve faizi nasıl daha da düşüreceğiz? Ki - bakın buraya geliyorum yine, bunda iddialıyım - enflasyon düşsün. Enflasyon birilerinin dediği gibi domates salatalık işi değil. Enflasyonun bir numaralı sebebi faizdir. Baştan beri hep bunu söylüyorum ve bu doğru orantılıdır diyorum. Faizi düşürdünüz, enflasyon düşer; faizi yükselttiniz, enflasyon yükselir.
Evet, onu ne bekliyor, o önemli. Bunu da biz zaten söyledik. Ne dedik? Birincisi, ambargo olayı var. Nedir? Kapılar… Kapılar noktasında bir İran geçişi var, iki Ovaköy geçişi var, gerekirse üç, Azez, Suriye’den tekrar bir giriş var. Bizim şu anda eş zamanlı olarak İran ile bunu yürütme kararlılığımız var. İşte biz yarın arkadaşlarla tekrar bir değerlendirmemizi yapacağız ve bu uygulamaya hemen gireceğiz. Irak halkının ihtiyaçlarının, Irak Merkezi yönetimi tarafından böylece sağlanması gündeme gelmiş olacak. Yani Kuzey Irak yerel yönetimine bunları vermiyoruz, ama bütün bu ihtiyaçlar insanidir, dolayısıyla merkezi yönetime biz bunları vereceğiz ve merkezi yönetim de Kuzey Irak’a, halka bunları ulaştırma yollarını arayacak. İkincisi ise hava sahasıyla ilgili adımdır.
Bu konuda biliyorsunuz uçuşları zaten durdurmuştuk. Şimdi diğer hamle ise Erbil’e ve Süleymaniye’ye iniş-kalkışlara hava sahalarımızı artık tamamen kapatmak olacaktır. Bunun takvimini de bugün yarın herhalde belirleriz. Temennim başka adımlara gerek kalmadan meselenin çözümlenmesidir. Şimdi, ertelemeden söz ediyorlar. Kuzey Irak’ta bizim için erteleme diye bir şey yok. Yola devam edeceksen, bu işin miladında neysen, oraya dönmek durumundasın. Arkadaşlar, bu işin buraya gelmesinin tek sebebi vardır. O da nedir? Kuzey Irak yerel yönetiminde mevcudun artık yerini koruyamama sürecidir. Orada birisi, iç politika uğruna böyle bir yanlış adıma tevessül etmiştir. Olay budur.
Evet, iç politika… İç politika uğruna her şeyi kurban etmiştir. Kendi şahsi çıkarları için… Bundan sonra onun bir daha seçilme şansı yok.
Bizim açımızdan değil, Irak yönetimi açısından. Şimdi utanmadan kalkmışlar, mesela Sincar’ı birilerine parselleme havası… Bizim derdimiz, Sincar’ın, Telafer’in, Musul’un, Kerkük’ün gerçek sahipleri kimse onların yerleşmesidir. Biz oralarda bu adımların atılmasını istiyoruz.