Sağlıktaki üretimde de engelleri aşacağız

04:0027/11/2025, Perşembe
G: 27/11/2025, Perşembe
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta millileşme ve yerlileşmenin öneminden bahsederken “engellemelere” dikkat çekti: “Tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu gayet iyi biliyorum. Savunma sanayiinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz. Ama nasıl ki zor, oyunu savunma sanayiinde bozmuşsa inşallah yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de Allah’ın izniyle bozacaktır.”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sağlık alanında milli üretim çağrısı yaptı.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen, 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı ve TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde konuşan Erdoğan, “Tıp ilmindeki gelişmeler, yenilikler, buluşlar, keşifler hangi milletten, hangi devletten, hangi kuruluştan doğarsa doğsun, kaynağı neresi olursa olsun insanlığın ortak malıdır, ortak kazanımıdır, ortak sevincidir” ifadelerini kullandı.

İNSAN SAĞLIĞI PAZAR DEĞİL

İnsanlık kadar eski bu ilkenin, çağın kar odaklı anlayışında geçmişe kıyasla zemin kaybettiğinin görüldüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hastalanan her insanın kendini tedavi ettirme imkanı bulamadığı, nihai ürüne dönüşen tıbbi gelişmelerin insanların hizmetine eşit sunulmadığı bir dünya kabul edelim ki, adil, eşit ve yaşanabilir bir dünya değildir. Nasıl insan hayatı sömürülemezse, insan onuru ticarileştirilemezse, insanın sağlığı ve bunun yanında hastalığı sömürülemez, bir pazar, meta olarak görülemez. İnsanın ruhu ve de bedeni, insan sağlığı ve hastalığı sadece ticarete konu edilemeyeceği gibi bir tahakküm aracı olarak da kullanılamaz. Bunu açık yüreklilikle konuşmak, bunu tartışmak, böyle bir dönüşüm için ön almak, risk almak, mücadele etmek zorundayız.”

GAZZELİ BEBEKLERE DÜNYA SEYİRCİ

“Gazze’de tam iki yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına, hastaların, sağlık çalışanlarının, çocukların, hatta ve hatta kuvözdeki masum bebeklerin katledilmesine seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek şüphesiz kolay olmayacaktır. İnsanlık, bir hayatı kurtarmanın sevincini kolektif olarak yaşadığı; dünyaya sağlıklı gelen bir bebeğin sevincini kendi sevinci olarak gördüğü zaman, inanın, dünya cennete dönüşecektir. Biz, işte bunun için çalışıyoruz. Sizler, aynı şekilde bunun için emek veriyor, çabalıyor, ter döküyorsunuz.”

BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ

“Türk Sağlık Sistemi'nin gücü, kabiliyetleri ve şokları karşılama kapasitesi, Kovid-19 salgınında çok net görülmüştür. Buna rağmen mevcutla yetinmiyoruz. Şunun da bilinmesini isterim ki; son 23 yılda sağlık alanında ne yaptıysak bilim insanlarımızla istişare halinde yaptık. İnşallah çok daha fazlasını yine sizlerle birlikte başaracağız. Şüphesiz bunların tamamı önemlidir, kıymetlidir. Türkiye ve Türk milleti adına gerçekten gurur verici gelişmelerdir. Fakat sadece 23 yıllık sürede bunları başarmış olmamız, hedeflerimizin tamamına ulaştığımız anlamına gelmez. Bakınız donanım ve sağlık altyapısında dünyada birinci ligde olmamız yetmez. Vatandaşın sağlık hizmetlerine eşit erişiminde gıpta edilen ülkelerden biri olmamız yetmez. Sağlık hizmetlerini devlet olarak ücretsiz karşılamamız yetmez. Tıp eğitiminde dünya standardının üzerinde doktorlar yetiştirmemiz yetmez. Başta tıp ve ilaç olmak üzere bilimsel araştırmalarda da dünyanın en iyi ülkelerinden biri olmak durumundayız. Aynı şekilde, gerekli Ar-Ge yatırımlarını yaparak, tıbbi cihaz üretiminde de yeni bir aşamaya geçmek zorundayız. Cumhurbaşkanı olarak sağlıkla ilgili hususlarda kapsamlı bir millileşme ve yerlileşme hamlesine olan ihtiyacı sık sık dile getiriyorum.”

ENGELLERLE KARŞILAŞIYORUZ

Ancak bu konuda tüm şahsi çabalarıma rağmen hedeflerimizin çok uzağında olduğumuzu da gayet iyi biliyorum. Savunma sanayiinde olduğu gibi burada da içeriden ve dışarıdan farklı engellerle karşılaşıyoruz. Ama nasıl ki zor oyunu savunma sanayiinde bozmuşsa inşallah yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de Allah’ın izniyle bozacaktır. Çalışarak, üreterek ve zorluklar karşısında yılmayarak Türkiye’yi çok farklı bir seviyeye hep beraber taşıyacağız. Bizi bu hedefimize bir adım dahi olsa yaklaştıracak her türlü özgün, nitelikli ve gerçekçi çabayı desteklemekte kararlıyız.

Birinci sınıf hizmet

  • “İnsan merkezli siyaset anlayışımızın bir gereği olarak son 23 yıldır sağlığa büyük önem verdik, yürüttüğümüz çalışmalarla yaygın, kaliteli ve ekonomik bir sağlık sistemini hayal olmaktan çıkarıp halkımızın hizmetine sunduk” diyen Erdoğan, bugün 1 milyon 470 bini aşan sağlık personeliyle 86 milyon vatandaşa birinci sınıf sağlık hizmeti sunulduğunu ifade etti. Erdoğan, “2002’den bu yana personel sayımızı yüzde 288 artırdık” diye konuştu.

Devrim niteliğinde reformlar

  • Kamu hastanelerinin yüzde 80’ini yenilediklerini veya yeniden inşa ettiklerini belirten Erdoğan, “Sağlık döneminde hayati rol üstlenen şehir hastanelerimizden 25 tanesi hizmete girdi. 13 şehir hastanesinin yapımı devam ediyor” bilgisini verdi. “Güçlü sağlık altyapımız sayesinde artık pek çok branşta sadece bölgemizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaştık” diyen Erdoğan, saymaya kalkınsa değil saatler, günler alacak birçok yatırımı, projeyi, devrim niteliğinde reformu hayata geçirdiklerini söyledi.

Erdoğan’a Avrupa Ödülü

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Filistin halkına yönelik olağanüstü insani çabaları ve Gazze’den tıbbi tahliyelerde örnek teşkil eden liderliği için Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge tarafından “Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ödülü” verildi. Programa Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar da katıldı.


#Recep Tayyip Erdoğan
#Sağlık
#Toplum