Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Yücel Ata'nın, 18 Eylül 2022'de Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'ndeki evinin önünde yürüyüş yaptığı sırada "yasaklı ırk" olarak tabir edilen pitbull cinsi köpeğin saldırısı sonucu bir bacağını kaybetmesine ilişkin 3 sanık hakkında "vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 1 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle açılan dava, Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Basit yargılama usulü yapan mahkeme, tarafların savunmalarını bildirmelerinin ardından dosyayı karara bağladı.
Dosyaya ilişkin hazırlanan gerekçeli kararda, söz konusu köpeğin yasak olmasına rağmen sanıklar tarafından, tasma veya zincirsiz olarak gözetim altında bulundurulmayıp başkaları için tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakıldığı anlatılarak, ancak sanıkların bunu yaralama kastıyla yaptığına dair somut delil olmadığı kaydedildi.
Sanıklar Hakan Çakmak, Hüseyin Çakmak ve Cafer Polat'ı "bilinçli taksirle yaralama" suçundan ayrı ayrı 15 ay hapisle cezalandıran mahkeme, müştekinin vücudunda kemik kırılmasına sebep olacak şekilde yaralanmasını dikkate alarak cezayı 22 ay 15'er güne çıkardı.
Kararda, sanıkların daha öncesinden de kasıtlı suçlardan sabıklarının bulunması, şikayetçi olan müştekinin zararının giderilmediği ve sanıkların yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemede vicdani kanaat oluşmadığı belirtilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmadığı ve cezada erteleme yapılmadığı vurgulandı.
Mahkemenin gerekçeli kararında sanıkların soruşturma aşamasında yer alan ifadelerine de yer verildi.
Buna göre, sanık Hakan Çakmak, hayvan sevgisinden dolayı köpek beslediğini belirterek, zaman zaman arazilerinde misafir olarak kalan diğer sanık Cafer Polat'ın da köpeklere baktığını anlattı.
Olay günü ağabeyi Hüseyin Çakmak ile bir süre arazide oturduklarını, sonrasında araca binip eve doğru giderken caddede bağrışma sesleri duyduklarını ve kalabalık gördüklerini aktaran Hakan Çakmak, "Aracımı durdurdum. Mahalleden tanımış olduğum teyzeyi bir köpeğin ısırdığını gördüm. Yardımcı olmak için köpeği, kuyruğunu kıvırmak suretiyle teyzeden ayırdım. Bu esnada çevrede toplanan vatandaşlar sopayla köpeğe vuruyordu. Köpek şahıstan ayrılınca kucağıma alarak oradan uzaklaştım. Sonrasında yere bırakmak isterken köpek beni sağ kolumdan ısırmaya çalıştı. Yere bırakmamla kaçıp gitti. Sonradan benim köpek beslediğimi mahalleden bildikleri için ısıran köpeğin bana ait olduğunu söylemişler. Bu köpek bana ait değil" beyanında bulundu.
Sanık Hüseyin Çakmak ise "Ares" isimli köpeğin kendilerine ait olduğunu belirterek, olay günü Cafer Polat'ın köpeği gezdirdiğini anlattı.
Ares'in müştekiyi bacağından ısırdığını gördüklerini dile getiren Hüseyin Çakmak, "Hakan hamle yaparak köpeği ayırdı. Bir süre sonra köpek Hakan'ın kucağından atlayarak kaçmaya başladı. Sonrasında zaten köpeği bulamadık. Hakan daha sonra görevli polislere giderek teslim oldu. Ben de görevli memurlara konuyu anlattım. Hatırladığım kadarıyla köpekte ağızlık yoktu. Ancak Cafer, köpeği arazinin etrafında dolaştıracağı düşüncesi ile ağızlığı çıkardı. Biz köpeğin Yücel teyzeye saldırdığını görünce hemen müdahale ederek kurtardık. Benim bu olayda herhangi bir kastım ve ihmalim yoktur" ifadelerini kullandı.
Müşteki Yücel Ata, 18 Eylül 2022'de Üsküdar Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'ndeki evinin önünde yürüyüş yaptığı sırada "yasaklı ırk" olarak tabir edilen pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğramış, basit şekilde iyileşemeyecek derecede ve vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde bacağından yaralanmıştı. Ameliyatlara rağmen eski sağlığına kavuşamayan Ata'nın yapılan operasyonla bacağı kesilmişti.
Koruyucu ve önleyici tedbirleri almayarak müştekinin yaralanmasına sebebiyet veren sanıkların eyleminin uzlaşma kapsamında olması nedeniyle uzlaşma önerisinde bulunulmuş, ancak taraflar uzlaşmayı kabul etmemişti.
Hazırlanan iddianamede, köpeğin sahipleri olan Hakan Çakmak, Hüseyin Çakmak ve Cafer Polat'ın, "vücudunda kemik kırıkları oluşacak şekilde taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 4,5'ar aydan 1 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.