"Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin samimi ve yürekten çağrısına İP cephesinden yetkili yetkisiz devşirilmiş birkaç kişinin verdiği tutarsız ve kaçamak cevaplar, bu partide hüküm süren kendini ve aslını inkâr çıkmazının bir başka yüzünü ele verdi. Kendini köksüzlüğe mahkûm etmiş ve siyasi ikbalini CHP’ye kuyruk olmakta aramış, sonra da Türklük ve devlet düşmanı HDP ile kader arkadaşlığına, hatta yoldaşlığa soyunmuş bir partinin sözcüleri tarafından MHP’ye ve millete milliyetçilik taslanmasıysa bir başka garabet… İP, bugüne kadar birçok hatalı siyasi manevra yaptı ve millet nezdinde zaten zayıf olan inandırıcılığını büsbütün yitirdi. Bunlardan biri, altılı masaya efelenip tıpış tıpış yeniden aralarına dönmesi oldu. Bu, utanç verici bir ricat tablosuydu. İP’in bir diğer yanlış siyasi manevrası, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması için çaba göstermesi oldu. Ayrıca zillet ittifakında kalarak başta HDP olmak üzere bütün şer cephesinin Meclis aritmetiği bakımından önünü açan bir iş birliği ve ihanet adımında ısrar etmesiydi. İP taifesi şimdi de Genel Başkanımızın “memleket hayrına” yaptığı “Bizim mahalleye gelin. Yurt edindiğiniz politik semt, tekin değil. Terörist ve hain kaynıyor. Güvenilir komşular edinin. Güvenli limana demirleyin.” kabilinden çağrısını peşinen ve kalibresi çok düşük bir siyasi üslupla reddederek en büyük yanlışa düştü. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, söz konusu davetiyle İP’e aslında ayna tuttu. Bu aynaya sırtını dönen sadece kendini inkâr etmekle kalmaz; aynı zamanda kurumsal kimlik oluşturma, kuyruk ve yancı olmaktan kurtulup duruşuna çekidüzen verme çabalarını sekteye uğratır. Peşin hükümlü ve kompleksli değerlendirmeler karşısında millet; faturayı davetin sahibine değil, onu yanlış algılayıp reddedenlere çıkarır. İP’liler şimdi yeni bir şüpheli oyun peşinde ve her sorana 26 Ağustos’u adres gösteriyor. Büyük Taarruz’un başlangıcı olan 26 Ağustos, hürriyet ve bağımsızlığa giden yolda müstevlilere vurulan son büyük darbenin tarihi… Burada ricat eden, düşman... İP ise siyasi taarruz nedir bilmez. Zaten gerek politik yolculuklarında, gerekse altılı masa maceralarında kargayı kılavuz yaptıkları için sürekli ricat ettiler. Yani MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin hayırlı siyasi hamlesine dönük peşin hükümlü reddiye, 26 Ağustos’un da şimdiden fos çıkacağının işareti… Ayrıca Türk tarihiyle ilgili önemli gün ve takvimleri zaman zaman ilham kaynağı ittihaz ederek siyasi mesaj verme geleneği İP’e ait değil. 26 Ağustos söylentisi çıkarma çabası, bu tarih üzerinden merak uyandırmaya çalışma gayreti; İP’in şimdi de MHP kopyacılığına, MHP taklitçiliğine soyunduğunun göstergesi… Oysa asıl varken milletimiz kötü kopyaya veya ucuz taklide itibar etmez. MHP, Türk milliyetçiliğinin alemdarı ve Türk dünyasının en büyük umududur. MHP; Türk milliyetçiliği davasının hem müessisi, hem kutup yıldızı, hem de de başat aktörüdür. Mukallit politikalarıyla bu gerçek değiştirilemez."