Aralarında Demokratik Toplum Kongresi'nin de (DTK) bulunduğu tertip komitesince düzenlenen nevruz kutlamasına katılmak için kentin farklı noktalarından belediyeye ait araçlarla parka ücretsiz taşınan vatandaşlar, yoğunluk nedeniyle yaklaşık bir kilometre mesafede araçlardan inerek, yaya olarak alana geldi.
Büyük bölümü yöresel kıyafetlerle kutlamalara katılan, çocuklar da dahil tüm vatandaşlar polis noktasında üst aramasından geçiriliyor.
Alana girişler sırasında zabıtaların yanı sıra tertip komitesinin görevlileri de koordinasyonu sağlıyor.
Zabıta ekiplerince belirlenen alana yerleştirilen çok sayıda seyyar satıcı, yiyecek ve su satışı yapıyor.
Platformda Kürtçe ve Zazaca, "Nevruz kutlu olsun" pankartı yer alıyor.
HDP Grup Başkanvekili Buldan, Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'ın mesajını Kürtçe okudu. Mesajdan: "PKK'nın Türkiye'ye karşı yürüttüğü 40 yıllık silahlı mücadeleyi sonlandırması için, zamanın ruhuna uygun olarak kongreyi toplaması gereklidir.
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'ın mesajını Türkçe okudu. Mesajdan: "Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim."
Tarihi Dolmabahçe Sarayı'nda hepimizce resmen ilan edilen on maddelik deklarasyon temelinde yeni bir süreci başlatma göreviyle karşı karşıyayız.
Abdullah Öcalan, Diyarbakır'da okunan Nevruz mesajında, Süleymanşah Türbesi'nin, PYD kontrolündeki Eşme'ye taşınmasına vurgu yaptı. 'Eşme ruhunu' halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum" dedi.
"Tüm halklarımıza;
Barışın, eşitliğin, özgürlük ve demokrasinin yanında yer alan tüm halklarımızın ve dostlarımızın Newroz'unu selamlıyorum.
Emperyalist kapitalizmin ve despotik yerel işbirlikçilerinin tüm dünyaya dayattığı Neo liberal politikaların yol açtığı kriz, bölgemiz ve ülkemizde çok yıkıcı bir şekilde yaşanmaktadır. Halklarımızın ve kültürlerinin etnik ve dini farklılıkları, bu kriz ortamında, anlamsız ve acımasız kimlik savaşlarıyla tüketilmektedir. Ne tarihi ne çağdaş, ne de vicdani ve siyasi değerlerimiz bu tabloya asla sessiz ve bigâne kalamaz. Bilakis acil bir müdahale, dini inançlarımız, siyasi ve ahlaki sorumluluğumuzun gereğidir.
Ülkemiz halklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bu gün tarihi bir eşiktedir. Kırk yıllık hareketimizin acılarla dolu geçen bu mücadelesi boşa gitmediği gibi aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih ve halklarımız bizden dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talep etmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayında, hepimizce resmen ilan edilen on maddelik deklerasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevi ile karşı karşıyayız.
Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nin Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim. Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyetinden teşkil edilen bir Hakikat ve Yüzleşme komisyonundan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır. Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit Anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz. Newroz'un gerçek tarihine yaraşan da huzurunuzda böyle bir aşamayı selamlamaktır. Ve lakin ülkemiz ve halklarımız için doğru olan olgular, aynı zamanda kutsallarla dolu bölgemiz için de geçerli olmak durumundadır. Kapitalist emperyalizmin genelde son iki yüz yıllık, özelde son yüz yıllık gerçeği şudur: Ulus devlet milliyetçiliği temelinde etnik ve dini kimlikleri özüne ters biçimde içe doğru kapatıp birbirlerine düşman etmek, yani böl-yönet politikasına uygun olarak varlığını acımasızca günümüze kadar sürdürmek!
Bilmeliyiz ki Ortadoğu üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen Emperyalist güçlerin yol açtığı son zorbalık IŞİD görüntüsünde ortaya çıkmıştır. Barbarlığın bile anlamını zorlayan bu örgüt, kadın çocuk demeden, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler, ve Asuri-Süryaniler başta olmak üzere bütün bölge halklarına ve inançlarına dönük vahşice katliamlar sergiledi.
Artık gün bu acımasız ve yıkıcı tarihi sonlandırıp gerçek geçmişimize uygun barış, kardeşlik ve demokrasiye geçiş yapma günüdür. Doğru bildiğim ve inancım gereği; çatışmacı, tüketici, yıkıcı milliyetçiliğin doğurduğu ulus devletleri demokratik siyasetle aşarak açık demokratik kimliklerle bir ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir. Bunun için ulus devletleri kendi içinde demokratik siyasetle demokratik ortaklaşmanın yeni bir türünü gerçekleştirmeye ve yine ulus devletleri kendi aralarında Ortadoğu'nun demokratik ortak evini inşa etmeye çağırıyorum.
Ayrıca bugün vesilesiyle mahşeri topluluğunuzun ezici çoğunluğunu teşkil eden özgürlüğe kanat çırpan kadınları ve gençleri önümüzdeki dönemin ekonomik, sosyal, siyasal ve güvenlik alanlarında özgürlük ve eşitlik mücadelesinde en aktif bir biçimde yer almaya ve başarmaya çağırıyorum. Ayrıyeten hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen 'Eşme ruhunu' halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum. Yukarıda belirlemeye çalıştığım tüm bu saptamalar tek cümleyle tarihimizin ve güncelliğimizin toplum olarak yeniden revizyonu, restorasyonu ve yeniden inşası için değerli bir çağrıdır.
Tekrar bu tarihi Newroz'un şahsınızda tüm insanlık için büyük hayırlara vesile olması dileğiyle selamlıyorum.
Yaşasın Newroz,
Yaşasın Halkların Kardeşliği…"
Çok sayıda televizyon kanalının canlı olarak yayınlayacağı kutlamayı izlemek için yurt içi ve dışından Diyarbakır'a gelen 700'ü aşkın gazeteci akreditasyon yaptırdı.
Diyarbakır'da nevruz kutlamasının yapılacağı Bağlar ilçesindeki Nevruz Parkı'nı vatandaşlar sabahın erken saatlerinde doldurmaya başladı. İZZET KAYA 2015-03-21T11:25:41.4017431+02:00 Diyarbakır'da nevruz kutlamasının yapılacağı Bağlar ilçesindeki Nevruz Parkı'nı vatandaşlar sabahın erken saatlerinde doldurmaya başladı.
Alanda toplanan gruplar yağmura rağmen Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekerek eğlenmeye başladı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren alana gelmeye başlayan aileler, beraberinde getirdikleri malzemelerle veya seyyar satıcılardan aldıkları yiyeceklerle kahvaltı yaparken, çocuklar da alanda oyun oynuyor.
Seyyar baz istasyonları ile tuvaletlerin yerleştirildiği Nevruz alanına kalabalık nedeniyle 2 dev ekran kuruldu. 500 litre mazotun kullanılacağı nevruz ateşi için alana 15 ton odun getirildi.
Fotoğraf: Mahmut Bozarslan / Al Jazeera Türk İZZET KAYA 2015-03-21T12:23:58.3117743+02:00 Fotoğraf: Mahmut Bozarslan / Al Jazeera Türk
Meteoroloji 15. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, 7 derece olan hava sıcaklığının öğle saatlerine doğru 10 dereceye yükseleceğini, gün boyu devam edecek yağışın akşam saatlerinden sonra sağanağa dönüşmesinin beklendiğini bildirdi.
Sahneye yaklaşmak isteyen bir grubun güvenlik bariyerini aşmak istemesi üzerine kısa süreli arbede yaşandı. Rahatsızlanan vatandaşlar için zaman zaman sahneden ambulans anonsu yapıldı. Alanda İl Sağlık Müdürlüğü'ne ait biri motorize 6 ambulans hizmet verdi.
Bu arada Diyarbakır Valiliğince nevruz kutlamaları nedeniyle kriz masası oluşturuldu. Çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililerin bulunduğu kriz masasında kutlamalarla ilgili gelişmeler takip ediliyor.
Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı'nda gün boyu süren etkinliklerde yapılan konuşmaların ardından müzik gruplarınca Kürtçe ve Türkçe şarkılar seslendirildi. Kısa süreli yağmura rağmen vatandaşlar şarkılar eşliğinde halay çekip nevruz coşkusunu yaşadı.
Yaklaşık 6 saat süren kutlamaların sona ermesiyle etkinliğe katılanlar parktan ayrılmaya başladı.
Alanın boşalmasının ardından geride kalan çöp, görevlilerce toplanıyor.