Sınav kaygısı düşman değil, rehber olabilir: İşte LGS öncesi altın değerinde öneriler

15:5414/06/2025, Cumartesi
G: 14/06/2025, Cumartesi
IHA
Psikolog Yazıcı, kaygının çoğu zaman öğrenciden çok çevresi tarafından beslendiğini belirtti.
Psikolog Yazıcı, kaygının çoğu zaman öğrenciden çok çevresi tarafından beslendiğini belirtti.

LGS ve YKS gibi kritik sınavlara hazırlanırken, öğrencilerin sadece bilgi değil, psikolojik dayanıklılık da geliştirmesi gerekiyor. Psikolog Ozan Yazıcı, sınav kaygısının çoğunlukla çevresel baskılardan beslendiğini ve doğru yaklaşımla yönetilebileceğini vurguluyor. Peki sınav kaygısı nasıl kontrol edilir? İşte cevabı...

Bir milyondan fazla öğrenci, 15 Haziran Cumartesi günü yapılacak 2025 LGS Sınavında ter dökecek. Sınava günler kala hem öğrenciler hem de veliler stresle baş etmenin yollarını araştırıyor.


Psikolog Ozan Yazıcı, sınav kaygısının genellikle felaket senaryoları ve yüksek beklentilerle şekillendiğini belirterek, “Gerçekte tehdit olmasa bile beden ve zihin alarm moduna geçer. Bu, öğrencinin dikkatini toplamasını ve bildiklerini hatırlamasını zorlaştırır. Sonuçta sınav, doğal bir değerlendirme olmaktan çıkıp psikolojik bir savaşa dönüşür” dedi.

Kaygı düşman değil, rehber olabilir

Kaygının tamamen ortadan kaldırılması değil, faydalı bir düzeyde tutulması gerektiğini ifade eden Yazıcı, “Düşük ve orta şiddetteki kaygı, öğrenciyi motive eder, zamanla yarışmasına yardımcı olur. Asıl sorun, sınavın anlamının abartılmasıyla başlar. Sınavı hayatın tek belirleyicisi gibi görmek, onu gerçek değerinin çok üstüne çıkarır. Oysa lise ve üniversite sınavları, yaşam yolculuğundaki birçok sınavdan sadece birkaçıdır” açıklamasını yaptı.

Aile tutumu kaygının şekillenmesinde etkili

Psikolog Yazıcı, kaygının çoğu zaman öğrenciden çok çevresi tarafından beslendiğini belirtti: “Aileler iyi niyetle uyarılarda bulunurken farkında olmadan çocuklarının kaygısını artırabilir. Çocuklar, ‘Başarısız olursam sevilmem’ gibi duygulara kapılabilir. Bu noktada ebeveynlerin tutumu belirleyici olur.”

Öğrencilere ve ailelere hayati hatırlatmalar

Yazıcı, sınav döneminde kendimize ve çocuklarımıza şu düşünceleri hatırlatmamız gerektiğini söylüyor:
  1. Bu sınav, hayatın içindeki sayısız sınavdan yalnızca biri.
  2. Sonuç ne olursa olsun hayat devam ediyor, yeni yollar her zaman mümkündür.
  3. Başarı, sadece sonuca değil sürecin tadını çıkarabilmeye de bağlıdır.
  4. Bazı şeyleri kontrol edemeyiz, ama bakış açımızı kontrol edebiliriz.
  5. Kendine sor: "En kötü ne olabilir?" Eğer cevap ölüm ya da geri dönülemez bir yıkım değilse, umut hep vardır.

Sınav stresini yenmek için neler yapılır?

Sınava sayılı günler kala bedensel ve ruhsal rahatlama için nefes egzersizi ve kas gevşetme teknikleri büyük fayda sağlıyor. Bunun için; nefesinizi burnunuzdan alıp ağzınızdan yavaşça uzunca verin. Kaslarınızı belli bir süre sıkarak duyumsayın, ardından serbest bırakarak rahatlayın. Açık havada yürüyüş yapın. Bu tür egzersizler düşüncelerin netleşmesine, güvende hissetmeye, sakinleşmeye ve dikkatinizi bulunduğunuz an’a getirmeye yardımcı olacaktır. Kendinizle ilgili olumsuz düşünceleri değiştirin “Gelecekte mutlu olmak için sadece bu sınavı kazanmam gerekiyor başka bir yolu yok; kazanamazsam ailemin de çevremin de yüzüne bakamam; hayatım biter; sınav sonucu kim olduğumu ve değerimi belirleyecek; eğer istediğim sonucu alamazsam bu benim yetersiz biri olduğumu gösterir” gibi düşüncelerden kurtulun. Çünkü mantıklı ve gerçekçi olmayan bu düşünceler stresi artırarak performansı olumsuz etkiliyor.

Sınavda bu önerilere dikkat!

Uzmanı Psikolog Duygu Kodak öğrencilere sınav esnasında stresi önlemeye yönelik şu önerilerde bulunuyor;

  1. Sınav esnasında diğer öğrencilerin sayfa çevirme sesini duyarsanız geç kaldığınız düşüncesiyle endişeye kapılmayın. Çünkü her adayın soru çözme yöntemi ve sınav stratejisi birbirinden farklıdır yani kimin, hangi bölüme, kaçıncı sorudan başladığını bilemezsiniz.
  2. Sınav sırasında sürekli saate bakmak yerine bölümler arasında saatinize bakın. Sürekli zaman kontrolü yapmak telaşlandırabilir.
  3. Burnunuzdan derin bir nefes alıp birkaç saniye tutun ve yavaş yavaş ağzınızdan nefesinizi verin. Bu sayede ihtiyaç duyulan oksijen beyne giden kan damarlarını genişleterek bilişsel faaliyetleri olumlu etkiler.



#LGS
#Sınav
#Öğrenci
#Kaygı