Sinsi sinsi sızıyorlar

Haber Merkezi
04:0011/09/2019, Çarşamba
G: 11/09/2019, Çarşamba
Yeni Şafak
Teröristbaşı Gülen (sol) Kasım Gülek (sağ)
Teröristbaşı Gülen (sol) Kasım Gülek (sağ)

Türkiye farklı isimler altındaki mason kuruluşları ve masonik örgüt FETÖ’nün “devlete sızma” girişimleriyle mücadele ederken, 1960 yılında kaleme alınan 2 ayrı istihbarat raporu ortaya çıktı. Milli Birlik Komitesi’ne de sunulan raporlarda bugün olduğu gibi “bakanlıklar ve kamu kurumlarının” sinsi sinsi işgal edilmek istendiği ifade ediliyor.

Türkiye, değişik isimlerle faaliyet gösteren masonlar ile masonik terör örgütü
FETÖ’nün
‘devlet kadrolarına’ sızma girişimleri ile mücadele ederken 1960 yılında kaleme alınan çarpıcı
2 ayrı istihbarat raporu ortaya çıktı.
Milli Birlik Komitesi’ne de sunulan raporlarda tıpkı bugün olduğu gibi
“bakanlıkların” ve “Kamu kurumlarının”
sinsi sinsi işgale çalışıldığı belirtildi.

DARBECİLER RAPOR İSTEDİ


Gerçek Hayat dergisi, FETÖ’nün kurucuları arasında yer alan
CHP’nin eski Genel Sekreteri Kasım Gülek
’in arşivinde yer alan masonlukla ilgili şok belgelere ulaştı. Derginin bu haftaki sayısında yer alan bilgilere göre 27 Mayıs darbesinden sonra yönetimi eline alan Millî Birlik Komitesi, dönemin İçişleri Bakanlığı’na bağlı, Emniyet Umum Müdürlüğü ile daha sonra adı Milli İstihbarat Teşkilatı olarak değiştirilecek Millî Amele Hizmet Teşkilatı’na (MAH) 2 ayrı yazı yazarak Türkiye’deki masonluk faaliyetleri ve masonlar hakkında bilgi talep etti.

HER YERİ İŞGAL ETTİLER


Emniyet Umum Müdürlüğü, 14 Eylül 1960 tarihinde komiteye cevap verdi.
“Gizli” damgalı
Müsteşar Hilmi İncesulu imzalı raporda masonlar ve FETÖ gibi masonik örgütlerin bugün olduğu gibi geçmişte te devleti ele geçirmeye çalıştığını ortaya koydu. Raporda şu ifadelere yer verildi. “Vekâletlerde (Bakanlıklarda), İktisadi Devlet Teşekkülleri (KİT)’nde ve diğer devlet müesseselerinde, kanunsuz ve yolsuz birçok işlerin müsebbipleri ve suçluları olarak tanınanlar halen kilit noktalarını işgal etmekte ve İnkılabın ilk günlerinde uzaklaştırılmış olanlarda perde arkasında çalışanların tavsiye ve himayeler ile maalesef gene sinsi sinsi diğer kilit noktalarını işgale çalışmakta ve muvaffak olmaktadırlar.”

BİR BİRLERİNİ TUTUYORLAR



“Milliyetperver ve vatansever olarak bilinen şahsiyetlerin ifadelerine göre, her türlü vasfını kaybeden bu soysuzlaşmış klik,
Siyonizm’in
aleti olmakta ve bir maşa gibi kullanılmaktadır. Klik mensuplarına birbirlerini son derece tutmakta ve himaye etmektedirler. Halen kilit noktalarını ellerinde bulunduran bu teşkilatın yolsuz işlerde ün yapmış mensupları ve nasıl tayin edildikleri her gün hayretle müşahede edilmekte olan diğer emsalleri dikkat ve hassasiyetle kovuşturmayı icap ettiren sinsi ve tehlikeli bir cereyanın en yeni ve en canlı örnekleridir. Bu cereyan hemen hemen her vekâlet ve müesseseye nüfuz etmiş ve bazı vekâletlerde de kesâfet (çoğunluk) tesis etmiştir.”

İnönü’nün mason olduğu gizlendi!


Milli Birlik Komitesi’ne gönderilen 2 raporda da İ
smet İnönü’nün korunması dikkat çekti.
Gerçek Hayat’ın yayınladığı belgelere göre dönemin ünlü masonlarının ismi tek tek sıralanırken 1937 yılında
“İstiklal-Areopage”
adlı locaya kayıt yaptıran İnönü’nün adına yer verilmedi.

Ayrıca raporun hazırlanma aşamasında ilgili kuruma resmi bir yazı gönderen Milli Birlik Komitesi Üyesi Albay Mehmet Şükrü Özkaya,
“Masonlarla ilgili hazırlanan raporda Sn. İnönü’nün isminin kesinlikle yer almaması gereği bilgilerinize arz olunur…”
diyerek talimat verdi.

MAH’ın raporunda da mason locasına kayıtlı
İsmet İnönü’den övgüyle bahsedildi.
Raporda masonların, İsmet İnönü’ye düşman olduğu öne sürüldü.

Mustafa Kemal’e de liderlik teklif ettiler

  • Milli Birlik Komitesi’ne yazı gönderen diğer kurum ise adı Milli İstihbarat Teşkilatı olarak değiştirilen Millî Amele Hizmet Teşkilatı (MAH)… 14 Temmuz 1960 tarihli üç bölüm/6 sayfadan oluşan raporda çarpıcı tespitlere yer verildi. Raporda önce masonluğun dünyadaki tarihçesine değinildi, ardından da Türkiye’deki yapılanması özetlendi. Raporda Masonluğun Türkiye’ye 1738 tarihinden sonra girdiği, 1925’te dönemin
    Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya 33’üncü derece ile fahri reislik unvanının teklif edildiği, ancak kabul etmediği belirtildi.
  • İŞTE ÜNLÜ MASONLAR
  • Şükrü Kaya, Hasan Saka, Tevfik Rüştü, Cemil Uybat, Kazım Özalp, Mim Kemal, Vali Üstündağ, amiral Mehmet Ali ve Fahrettin Kerim Gökay’ın mason teşkilatında rol oynamış 33 dereceli liderlerden olduğu vurgulandı. Raporun tahlil ve kıymetlendirme bölümünde ise masonların Osmanlı’dan bugüne kadar yürüttüğü faaliyetlere dikkat çekildi. Raporda özetle şunlar kaydedildi:
  • OSMANLIYI ÇÖKERTTİLER
  • “Masonluğun Türkiye’deki tarihçesinde ibretle görüyoruz ki; asırların, türlü entrikaların ve harplerin yıkamadığı muhteşem Osmanlı İmparatorluğu’nun ulu gövdesine yabancı uyruklu muhtelif mason hücre ve elemanlarınca veba mikrobu gibi saldırıyorlar. Ellerindeki ölüm fermanındaki imza Masonluğun esas düsturu: Hürriyet - Müsavat - ve Uhuvvettir. Masonların hakiki hedefi, yoksa ne hürriyet, ne müsavat ve ne de uhuvvettir. Milleti millet yapan özü, o büyük cevheri için için sinsi sinsi kemirmek ve kof bir gövde gibi yere sermektir. “Gaye vasıtayı mubah kılar” düsturu esas prensipleridir.”
  • YABANCILAR DESTEKLİYOR
  • Ermeni, Yahudi, Rum, İngiliz, Fransız, İtalyan, mason hücreleri anavatanda cirit atıyorlar
    ve yuvalarını ekalliyetlerin temerküz ettiği bölgelerde kuruyorlar, destekleniyorlar ve gelişiyorlar. Mason locaları denen bu tekkelere rağbet eden Türkler ilk zamanlarda, biraz Avrupa’da dolaşmış yüzü, gözü açılmış, Frenkçeyi hecelemiş züppeleşmiş kişilerdi.”
#Teröristbaşı Fetullah Gülen
#FETÖ
#İsmet İnönü
#Mustafa Kemal
#Kasım Gülek
#Mason