Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve siber güvenlik uzmanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, Türkiye'de kişisel verilerin kanunlarla korunduğunu söyledi.
Yüksel, insanların mahrem bilgilerinin başkaları tarafından kullanılmasıyla zarara uğrayabileceğine dikkati çekerek, "Kurumlar, müşterilerinin birtakım bilgilerini aldığında onu nasıl saklaması ve koruması gerektiği kanunlarla sabit ve belirlenmiş durumdadır. Çünkü birkaç senedir bazı vatandaşlarımızın özel bilgilerinin internet ortamında rahatlıkla dolaştığını görüyoruz. Özellikle bilgisayar korsanları tarafından bu bilgilerin başkalarına satıldığına çok defa şahit olduk." dedi.
İnsanların özel bilgilerinin sanal alemde dolaşmasının çok büyük tehlikeleri beraberinde getirdiğini vurgulayan Yüksel, yakın zamanda İsviçre'de bir firmanın korsanlar tarafından hacklendiğini, çok az müşterinin bilgilerinin internette yayınlanmasının bile toplumda travmaya neden olduğunu belirtti.
Yüksel, Türkiye'de devam eden dijitalleşme süreci kapsamında "e-Devlet" sisteminin ortaya çıktığını, şifrelerle girilebilen bu sistemde vatandaşların sağlık bilgilerinden ikametgah adresine kadar bazı özel bilgilerinin bulunduğunu anımsattı.
Verilerin korunmasının kişisel özgürlükler açısından çok önemli olduğunun altını çizen Yüksel, "Alt-üst soy raporuna bakmak masum bir şey. Ben de atalarımızı merak ediyorum. Hatta sisteme girip baktım ama burada geçici sıkıntılar olduğu için sisteme giremedim. Çünkü insanlar nereden geldiğini bilmek istiyor. Bunu anlayabiliyorum ama popüler kültürün şu andaki gereği yediğimizi, içtiğimizi veya soyağacımızın nereden geldiğini sosyal medyada, düşünmeden paylaşmak oldu. Bu konuda farkındalık düzeyimiz düşük. Kötü niyetli insanlar soyağacı paylaşımlarından fırsatlar çıkarmaya çalışıyor." diye konuştu.
Yüksel, çeşitli arama motorlarında "nüfus kağıdı" kelimesinin taranması sonucunda birçok gerçek kimlik fotoğrafının da bulunabildiğini söyledi.
Korsanların buradaki gerçek kimlik numaralarıyla birçok işlem yapabildiğini aktaran Yüksel, aynı şekilde soyağacında yer alan özel bilgileri paylaşan kişilerin dolandırıcılara ve kötü niyetli kişilere davetiye çıkardığını belirtti.
Bilgisayar korsanlarının mahrem bilgilerden rahatlıkla yararlandığını ifade eden Yüksel, şöyle devam etti:
"Bir hacker, sosyal mühendislik yapar. Önce, saldıracağı kişi ya da kurum hakkında ele geçirebileceği bütün verileri değerlendirir, kullanır. Sonrasında saldırı planlar, düşünür. Bu saldırının gerçeğe yakın olması için karşı taraftan gelecek güvenlikle ilgili soruları cevaplaması gerekir. Korsanlar bir bankayı aradığında sizin adres, kimlik veya anne kızlık soyadını bir şekilde bilebilir. Bunları bildikten sonra belirli hizmetleri kendisine göre değiştirebilir. Soyağacı hizmeti faydalı ama bu bilgilerin sosyal medyada paylaşılıyor olması çok riskli. Çünkü bilgisayar korsanları, soyağacından elde ettikleri bilgileri dolandırıcılık için anahtar olarak kullanıyor. Örneğin, bir bankayı aradığınızda annenizin kızlık soyadı sorulur. Siz sosyal medyada, soy raporunu açık şekilde paylaştığınızda bu bilgileri de vermiş olursunuz. Böylece, kötü niyetli kişiler, cep telefonu, sim kartları veya kredi kartı gibi önemli materyalleri kendi istediği şekilde yönlendirebilir. Bunun sonucunda maddi ve manevi olarak zarar görebilirsiniz."
Siber güvenlik uzmanı Ali Keskin ise internet teknolojilerinin dijital istihbarat sorununu da beraberinde getirdiğini söyledi.
Keskin, soyağacı hizmetinin vatandaşlar tarafından beklenilenin üstünde ilgi gördüğüne dikkati çekerek, "Ancak e-Devlet, bütün kişisel bilgilerinizin barındığı sistem olması nedeniyle size özeldir. Bir başkası ile asla paylaşılmaması gereken önemli bir konudur. Son zamanlarda insanlar soyağacı bilgisini öğrendikten sonra sosyal medya üzerinden bu görüntüleri yayınlamaya başladılar. Bu çok tehlikeli." değerlendirmesini yaptı.
Vatandaşların internet kafe gibi halka açık işletmelerde soyağacı bilgilerini öğrenmek ve bazı işlemler yaptırmak üzere de özel bilgilerini paylaştıklarını aktaran Keskin, sosyal medyadan öğrenilen kimlik bilgileriyle sahte kimlik oluşturabileceğini bildirdi.
Keskin, dolandırıcıların kimlik bilgileriyle vatandaşlar adına şirket kurabileceğini ifade ederek, bu bilgilerin bankacılık ile tapu işlemelerinde de kullanılabileceğini kaydetti.
Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Ege Bölge Başkanı ve Sosyal Medya Uzmanı Alaattin Çağıl da alt-üst soy raporunun paylaşılmasının yaygınlaşmasının sosyal medyada çok konuşulması ve gündem haline gelmesiyle ilgili olduğunu söyledi.
Twitter'da konuyla ilgili bazı etiketlerin yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Çağıl, "Özellikle mizahi olarak konuya yaklaşan kullanıcıların bazıları farkında olmadan sosyal medyada özel bilgilerini paylaşmış oluyor. Olayın bu boyuta geleceğini zaten hepimiz biliyorduk fakat bu kadar etkili olacağını tahmin etmedik. Dün gece saat 02.00'den beri sadece 'edevletsoyağacı' etiketine 52 bin 600 tweet atıldı, 'edevletsoyağacı' etiketi 10 saat 'trend topic' listesinde kaldı." diye konuştu.
Çağıl, bilinçsizce ve merak duygusuyla gelişen sürecin sosyal medyada yeni bir mizah anlayışı da oluşturduğunu sözlerine ekledi.