Bakan Soylu, Beyoğlu'nda Piyalepaşa Mahallesi'ndeki Fatih Sultan Konak Camisinde teravih namazını kıldıktan sonra, cami önünde toplanan vatandaşlara hitap etti.
Millet olabilmek için gerekli tüm unsurların Türkiye'de bulunduğunu belirten Soylu, "Bir millet olmak için eğer F16'lara kafa tutabiliyorsan, tanklar üzerine gelirken onun önüne kendini atabiliyorsan, oyuna ve sandığına sahip çıkabiliyorsan, seçtiğin adama, liderine sahip çıkabiliyorsan, 'seni Amerika ve Avrupa dahil isterse vermeyiz' diye meydan okuyabiliyorsan millet olabiliyorsun." diye konuştu.
24 Haziran'da sadece Cumhurbaşkanı ya da milletvekili seçimi yapılmayacağına dikkati çeken Soylu, "Biz bir seçime gitmiyoruz, biz 24 Haziran'da Cumhurbaşkanı seçmeye, 24 Haziran'da parlamentoya milletvekili göndermeye gitmiyoruz. On yıllardan beri bu millete çektirdiklerine karşı, yıllardır 'bu ülkeyi biz yöneteceğiz' diye dışarıdan bize parmak sallamalarına karşı 'size hayır' demeye, özgür ve hür bir Türkiye'ye, zengin bir Türkiye'ye, başı göğe değecek kadar onurlu insanların yaşadığı bir Türkiye'ye' gidiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, Türkiye üzerinde planlamalar yapan dış güçlere karşı Türk milletinin her şartta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekçisi olduğunu dile getirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Türkiye, 21. asrın başından itibaren güçlü bir yolculuğa başladı. Recep Tayyip Erdoğan'a tuzaklar kuruldu, millet geri adım atmadı. Her seçimde ona güç verdi, her seçimde onu kuvvetlendirdi. Nelerin yapıldığını en iyi feraset sahibi bu millet bilir. Darbeleri, ekonomik krizleri, siyasal krizleri, deprem karşısında devletin çaresizliğini gören ve terörizmle, anarşizmle beraber terbiye edilmeye çalışılan bu millet görür. Bu millet bir daha bunları yaşamak istemediğini ortaya koydu. Onun için Tayyip Erdoğan'ın arkasında, onun ortaya koyduğu çizgide, onun hedefleriyle beraber, 'evet, biz sana inanıyoruz, biz sana itimat ediyoruz, biz sana güveniyoruz' diyerek onun arkasında birlik oldu."
"Biz sadece burada yaşamıyoruz. Biz dünyanın her tarafında yaşıyoruz. Biz Somali'de yaşıyoruz şu anda, o fukara insanların yanında yaşıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan dediğiniz adam, gecenin bir vakti 'acaba oradaki insanlar ne yapıyor' diye tetkik eden bir adamdır. Bir taraftan Afrika'nın uçsuz bucaksız yerlerinde, Filistin'le dertlenen, Kudüs'le dertlenen ve bunu söylerken hiçbir hesap yapmayan, hesabilik içerisinde olmayan hasbilik içerisinde olan ve 3,5 milyon Suriyeli'yi Türkiye'ye alırken 'acaba bunun maliyeti ne olur' demedi."
Türkiye'yi dünyanın merkezi haline getirmeye çalıştıklarını aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:"İşimizi yarım bırakmayalım. FETÖ ile mücadele ediyoruz, PKK ile mücadele ediyoruz, DEAŞ'la mücadele ediyoruz, DHKP-C ile mücadele ediyoruz. İşlerimizi yarım bırakmayalım. Bu ülkede işlerimizi yarım bırakmayalım. Avrupa'nın ve dünyanın korktuğu havalimanını yapıyoruz. Biz sadece uçakların bir yerden bir yere gidebileceği bir havalimanı yapmıyoruz. Onlar bunun farkındalar da hopluyorlar. Biz dünyanın merkezini, Türkiye üzerinden her yere gidilebilecek önemli bir istasyon kuruyoruz. Dünyanın merkezini Avrupa'dan alıyoruz, yeniden bu bölgeye getirmeye çalışıyoruz."
Millet İttifakı'nın HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi için yoğun çaba harcadığını aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Her biri bir araya gelmiş, Selahattin Demirtaş'ı hapisten çıkarmak için kampanya yapıyorlar. Seçim kampanyası yapmıyorlar, hep bir ağızdan bir taraftan Akşener'i, bir taraftan İnce'si, bir taraftan Kılıçdaroğlu'su bir de en çok içimizi acıtan rahmetli Erbakan hocamızın partisini yönetenler hep beraber Demirtaş'ı hapisten çıkarabilmek için kampanya yapıyorlar. Siyaset bu mudur Allah için. 6-7 Ekim olaylarında talimat verip, Yasin Börü dahil olmak üzere 53 kişinin katlini gerçekleştirenler ve talimatlarını verenler için neye dayanarak hapisten çıkarılmasını istiyorsunuz? Yönettiği partinin bütün belediyeleri terör örgütüne finansal kaynak sağladı, haraç verdi, insan gönderdi. Askere adam alma merkezi gibi çalıştılar. Neyin dışarı çıkabilmesini istiyorsunuz? O zaman biz yanlış yaptık. Milletimizden özür dileyelim. Şehit askerlerimizden, şehit polisimizden, şehit Mehmetçik'imizden, onların ailelerinden özür dileyelim. Var mı öyle bir şey? Bir evladımız şehit olduğunda onun annesini, babasını aramak ne kadar zordur biliyor musunuz? Zorluk onun acısından değil, zorluk 'başın sağolsun' dediğin zaman, 'vatan sağolsun, bir evladım daha var ülkeme kurban olsun' dediğinde o ezilmeyle karşı karşıya kalma zorluğudur. Yazıklar olsun size, yazıklar olsun sizin siyaset anlayışınıza."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Bakan Soylu'ya vatandaşlar sloganlar ve tezahüratlarla destek verirken, Soylu, kendisine ilgi göstererek fotoğraf çektirmek isteyen vatandaşların taleplerini geri çevirmedi.