Suriye’de bir taraftan terör örgütü SDG “federasyonu” dillendirirken İsrail’in kışkırttığı bazı Dürzi gruplar da terör saldırıları düzenliyor. Dışişleri kaynakları, “Suriye tehditlere karşı başka ülkelerle ikili anlaşmalar yapabillir. Türkiye de bu çerçevede anlaşmalarla Suriye’ye destek vermeye hazır” bilgisini paylaştı.
Suriye’de Esed rejiminin devrilmesinin ardından yeni bir siyasi döneme girilirken, Türkiye, bölgenin istikrarı ve Suriye’nin yeniden inşası sürecine aktif destek vermeyi sürdürüyor. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre Türkiye, hem ‘bölgesel sahiplenme ilkesi’ne hem de uluslararası meşruiyete dayanan bir yaklaşımla, Suriye halkının öncülüğünde yürütülen siyasi geçiş sürecini destekliyor. Türkiye, bu süreçte Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, terörle mücadele ve ulusal uzlaşının sağlanması ilkeleri doğrultusunda Şam yönetimiyle iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
'FESHEDİLMEZSE GEREĞİ YAPILIR' MESAJI
Ankara, Suriye’de PKK ve bağlantılı yapıların kendilerini feshetmemesi durumunda, bu yapıların sistem dışına çıkarılması için gerekli irade ve imkana sahip olunduğunu vurgulayarak "operasyon seçeneği masada" mesajı veriyor. Dışişleri Kaynakları ABD ve Avrupa'nın "PKK/PYD feshedilirse DEAŞ'la mücadele durur" propogandasına karşı da Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye'nin DEAŞ'a karşı oluşturacağı "Terörizmle Mücadele Müşterek Operasyon Merkezi" hatırlatıldı. Söz konusu merkez, bölgesel sahiplenme ilkesine dayalı olarak ve uluslararası çabaları destekleyecek biçimde yapılandırılacak. Toplantının devamının önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanıyor.
EŞİT VATANDAŞLIK VURGUSU
Kaynaklar, Suriye Kamışlı’da düzenlenen “Kürt Birlik ve Tutumu” konferansını da değerlendirdi. Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde tüm etnik ve dini grupların eşit vatandaşlık hakkı temelinde anayasal güvencelere sahip olması gerektiği görüşünü sürdürüyor. Terörle bağlantılı yapıların siyasi ve askeri sahada etkinliğine karşı çıkan Türkiye, PKK’nın silah bırakmasını ve bölgedeki faaliyetlerini sonlandırmasını bekliyor.
İKİLİ ANLAŞMA OLABİLİR
Dışişleri kaynakları ayrıca, Suriye’nin güvenliğini tehdit eden durumlarda başka ülkelerle ikili anlaşmalar yapabileceğini, Türkiye’nin de bu çerçevede karşılıklı anlaşmalar temelinde Suriye’ye destek vermeye hazır olduğunu ifade etti. Suriye’nin güneyinde askeri hareketliliğin kısmen durulmasına dikkat çekilirken, ABD’nin ülkedeki askeri mevcudiyetini azaltma kararı da sahadaki dengeleri etkilemeye başladı. ABD, bu süreçte Irak-Suriye sınır güvenliğini güçlendirmeye ve terörle mücadele iş birliğini teşvik etmeye odaklanıyor.
Entegrasyon önemli
Dışişleri Bakanlığı, Suriye’nin bölgesel ve uluslararası topluma yeniden entegre olma çabasına destek verilmesinin önemine vurgu yaparken, mevcut yaptırımların kaldırılmasının bu hedefe ulaşmak için kritik bir adım olduğunu belirtti. ABD’nin Şam yönetimine yönelik mesafeli tutumunu sürdürmekle birlikte, angajman sürecini artırmaya istekli olduğu bildirildi. Türkiye’nin yürüttüğü diplomatik girişimlerin etkisiyle, ABD, AB ve Birleşik Krallık yaptırımlarında esneklik sağlanması yönünde bazı adımlar atıldı. Ankara, yaptırımların tamamen kaldırılması için çok yönlü çalışmalarına devam ediyor.
ABD GÖRÜŞTÜKLERİNİ DOĞRULADI
Öte yandan isminin açıklanmasını istemeyen ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ülke yetkililerinin New York’ta Suriye geçici hükümeti temsilcileriyle görüştüğünü teyit etti. 29 Nisan’da gerçekleştiği belirtilen görüşmede Suriyeli yetkililerin, “Ülkenin vatandaşları için istikrarı pekiştirecek, komşularıyla barışı sağlayacak, ekonomiyi geliştirecek ve uluslararası toplumla iyi niyetli bir iş birliğiyle sonuçlanacak politikalar seçmeye teşvik edildiği” kaydedildi.
