TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Tören Salonunda düzenlenen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Kabulünün 75. Yıl Dönümünde Gazze'de Kadın ve Çocuk Olmak isimli panele katıldı. Kurtulmuş, panelden önce Filistin'de yaşanan zulmü gözler önüne sermek için açılan fotoğraf sergisini gezdi.
Sergide, karton kutulara zımbalanmış fotoğrafları inceleyen Kurtulmuş, daha sonra ziyaretçilerin hissettiklerini paylaşması ve tarihe not düşmeleri için hazırlanan A4 kağıdına yazdığı mesajını imzaladı. Omzunda Türkiye ve Filistin bayrağı olan atkı taşıyan Kurtulmuş, bu mesajında, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 75. yıl dönümünde, beyannamenin tüm maddelerini ayaklar altına alan, Gazze'deki insanlık dışı etnik temizliğin artık katliam boyutlarını aşarak soykırım haline gelmiş olmasını lanetliyoruz” ifadelerine yer verdi. Kurtulmuş'a sergiyi gezdiği esnada yanında başta AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar olmak üzere diğer milletvekilleri eşlik etti.
Kurtulmuş, insanlık tarihinin yaşadığı çok sayıda katliam olduğunu hatırlatarak, “Ama inanın, sizi temin ederim ki bu yaşanan son katliam, son soykırım maalesef insanlık tarihinin en acı, en haksız, en acımasız soykırımıdır. Bunu bu şekilde tanımlamak zorundayız. Evet, şu anda insanlar sokağa çıkarak İsrail'i protesto ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde hükumetler de artık uyanmaya başlıyor. Ama maalesef Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde sadece Amerika Birleşik Devletleri'nin vetosuyla bir acil ateşkes ilan edilmesi önleniyor. Çok açık söylüyorum. Ateşkes ilanını önleyen ülkelerin tamamı bundan sonra akan kanda en az (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu ve ekibi kadar sorumludur” dedi.
İnsanların eğitim, hayatta kalma, sağlık, seyahat edebilme, ticaret yapabilme haklarının Netanyahu ve yönetimi tarafından yok edildiğini savunan Kurtulmuş, “Şimdi uluslararası istemin ne böyle anlı şanlı laflarla İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden bahsedecek hali kalmıştır ne de dünyada barışı tesis edeceğini zannettiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden bahsetmek mümkündür. (Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio) Guterres'i bir kere saygıyla selamlıyorum. Guterres, mektup yazarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırdığında o zaman ifade ettik, ‘bu insanlığın son çağrısıdır, son haykırışıdır' dedik. Ne yazık ki Guterres, Refah Sınır Kapısı'ndan sokulmadığı zaman artık Birleşmiş Milletleri tanımadığını bir şekilde kabul etmiş ve maalesef son Güvenlik Konseyi kararı ile acil olan acil ateşkes sağlanamamıştır” değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, söz konusu zulümleri yapanların, katliam yapanların, destek olanların, seyirci kalanların, görmezden gelenlerin tarihin önünde sorumlu olduğunu ifade ederek, “Özellikle bu katliamı yapanlar başta Netanyahu ve ekibi olmak üzere mutlaka ama mutlaka yakın bir gelecekte Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanacak ve gerekli en ağır cezayı alacaklardır. Bunu sadece bir temenni olarak söylemiyorum. İnsanlığın başka yolu kalmamıştır. Netanyahu ve ekibi aslında insanlık için bütün yolları kapatarak, kendisi için bizatihi kendileri Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yolunu açmıştır” diye konuştu.
Panel, Kurtulmuş'un konuşmasının ardından diğer katılımcıların konuşması ile devam etti.