
İngiliz yayın kuruluşu The Economist, Türkiye’nin savunma sanayisini konu alan bir makale yayımladı. Yazıda, Türkiye’nin bu alanda yükselen bir güç olduğu ve yakın gelecekte dünya silah ihracatında ilk beşe girebileceği vurgulandı.
Moskova silah satışları düştü
Türkiye ve Güney Kore boşluğu dolduruyor
Analizde, bu boşluğu Türkiye ve Güney Kore'nin hızla doldurduğu ifade edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla yürütülen yerli ve milli üretim hamlesi sayesinde Türkiye'nin savunma ihracatının 7 milyar dolar seviyesine çıktığı vurgulandı.
İHA'lar savaşların seyrini değiştirdi
Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi insansız hava araçlarının birçok cephede savaşın seyrini değiştirdiği hatırlatıldı. Kara, deniz ve hava platformlarında eş zamanlı yürütülen modernizasyon çalışmalarıyla Türkiye'nin artık yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte bir savunma oyuncusu haline geldiği belirtildi.
Türkiye silah satıcısından fazlası oldu
The Economist, Türk savunma şirketlerinin sadece silah satmadığını vurguladı. Habere göre şirketler, Avrupa pazarına yatırım yaparak askeri teknoloji geliştiren, paylaşan ve stratejik iş birlikleri kuran bir yapıya dönüştü.
Türk firmaları Avrupa'ya yöneliyor
Makalede "Baykar'ın ürettiği İHA'lar, Çin modelleriyle rekabet edebiliyor. TB2 sabit kanatlı modellerinden 500'den fazlası 30'dan fazla ülkeye satıldı. Suudi Arabistan, Acinki adlı daha gelişmiş bir İHA'nın ortak üretimi için 3 milyar dolarlık bir anlaşmaya sahip. Baykar, gelecekteki savaş uçaklarıyla birlikte uçacak gizli Kızılelma savaş İHA'sına "sadık bir kanat adamı" olarak göz koyan İtalyan Leonardo ile bir ortak girişim kurdu." denildi.
Küresel savunmada iki yeni güç
Güney Kore'nin de Avrupa ile yaptığı büyük anlaşmalarla öne çıktığı kaydedildi. Dergi, Seul'ün hızlı teslimat ve maliyet avantajı sayesinde ihracatını katladığını yazdı. Haberde, Türkiye ve Güney Kore'nin artık küresel savunma yarışında yalnızca izleyici olmadığı, oyunun kurallarını değiştiren iki stratejik aktör haline geldiği açıkça ifade edildi.
Türk silahları kendini kanıtladı
Türk silahlarının kendini birçok çatışmada kanıtladığı belirtilen makalede "NATO standartlarında üretilen bu silahlar, uygun fiyatlı ve hiçbir koşula bağlı olmayan bir satış politikasına sahip." deniliyor.
Türkiye'nin ürün yelpazesinin genişliğine dikkat çekilirken haberde "Bunlar arasında K2 tabanlı Altay tankı gibi zırhlı araçlar, topçular, füzeler, hava savunma sistemleri, radarlar, MİLGEM fırkateyn ve muhrip ailesi gibi savaş gemileri, Hürjet hafif taarruz/eğitim uçağı, ATAK helikopteri, silahlı insansız hava araçları ve elektronik harp sistemleri yer almakta" ifadeleri kullanılıyor.
Bu yılın başlarında Türkiye ve İspanya, 30 Hurjet'e kadar 1,6 milyar dolarlık bir ortak üretim anlaşması üzerinde anlaştılar.
Türkiye, yaklaşık 930 milyon dolarlık bir anlaşmayla Romanya'ya 1.059 Otokar Cobra II zırhlı araç satıyor ve geçen Aralık ayında Portekiz, deniz ikmal gemileri için 134 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı.
Füze geliştiren Türkiye, geçen yıl Almanya tarafından Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi'ne katılmaya davet edildi.
Güney Kore gibi Türkiye de Kaan adlı beşinci nesil bir savaş uçağı programına sahip. Kaan, Türk Hava Kuvvetleri'nde bulunan F-16'larının yerini almasının yanı sıra, Endonezya, Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Pakistan'ın potansiyel ilgisiyle düşük maliyetli bir F-35 alternatifi olarak piyasada yer alacak.