MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş
Turgut Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in de FETÖ tarafından öldürüldüğüne dair iddialar öne çıktı. FETÖ ile ilgili ifşaatları ile bilinen yazar Latif Erdoğan, Türkeş’in ölümünden 4-5 gün önce Fetullah Gülen ile yaptığı konuşmayı şu şekilde aktardı: Odasında ‘Türkeş beni öldürmek için emir vermiş. Vazifelendirdiği de bizim arkadaşlardan biri’ dedi. Bu olayın üstünden 3-5 gün geçmişti. Türkeş aniden kalp krizinden vefat etti.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in FETÖ tarafından öldürülmüş olabileceği iddia edildi. FETÖ ile ilgili önemli ifşaatları ile bilinen yazar Latif Erdoğan, terörist başı Fetullah Gülen’in, Alparslan Türkeş’i tehdit olarak gördüğünü söyledi. Türkeş ölmeden 4-5 gün önce FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen ile aralarında ilginç bir konuşma geçtiğini aktaran Erdoğan, “Gülen beni 1997 yılında telefonla görüşmek için davet etti. Odasında ‘Türkeş beni öldürmek için emir vermiş. Vazifelendirdiği de bizim arkadaşlardan biri. Geldi boynuma sarıldı, hocam ben size nasıl kıyarım dedi, ağladı. Sonra da olayı anlattı’ dedi. Bu olayın üstünden 3-5 gün geçmişti. Alparslan Türkeş aniden kalp krizinden vefat etti” diye konuştu.
Türkeş’in 4 Nisan 1997’de vefat ettiğini hatırlatan Erdoğan, “O karda kışta, kendi annesinin cenazesini bile kıldırmadan önce programlarını iptal etmeyen adam, tüm programlarını iptal edip Türkeş’in cenazesine gitti. Benim arşivimde Gülen’in Türkeş’e karşı çok rezil, çok galiz lafları var. Dünyaya hiç kimseye söylemediği lafları Türkeş’e karşı söyledi. Bunları söyleyen kişi, cenazede bir de namazı kıldırmak istedi. Oradaki ülkücülerden dolayı kıldıramadı. Ayrıca Gülen, Türkeş’le ilgili o kadar laf ettikten sonra cenazeyi kıldırmaya da kalkınca 1 hafta benim yüzüme bakamadı” dedi.
TÜRKEŞ’LE GÖRÜŞMEKTEN KURTULDUM
Gülen’in 1980’li yıllardan bu yana Türkeş’i sevmediğini aktaran Latif Erdoğan, “80 ihtilalinden önce Türkeş, Gülen’e Osmanlıca bir mektup göndermişti, o çok naif mektubu ben de okudum. Yazının sonunda ‘bir ara görüşelim’ şeklinde bir not düşülerek randevu talebi vardı. İhtilal olduktan sonra Gülen, ‘En çok sevindiğim şey Türkeş’in içeri alınması oldu. Artık onunla görüşmekten kurtuldum’ demişti. Bu ifadeyi o dönem yaptığımız Küçük Dünyam isimli röportajlarda söylemişti ama röportaj yayınlanmadı” diye aktardı.
ÜLKÜCÜ KADROLAR BÜYÜK PROBLEMDİ
Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş ile görüştüklerini de belirten Erdoğan, “Tuğrul Türkeş ile görüştüğümde bana, ‘Babam Gülen’i hiç sevmezdi. Dışarı yansıtmazdı ama onun da babamı sevmediğini biliyorum. Esas sebep neydi?’ dedi. ‘Baban infaz emri vermiş daha nasıl sevsin’ diyerek, bu anektodu aktardım. O da, ‘Yok ya kurmay bir adam gidip boynuna sarılacak adama böyle bir emir verir mi?’ dedi. O dönem FETÖ üst düzey bürokrasiye, emniyete, askeriyeye sızmak istiyor. Gelişme dönemi ancak o noktalarda ülkücü, MHP’li bürokratlar var. Onlar da kesinlikle FETÖ’nün oraya girişine izin vermiyorlardı. O dönem yapılan toplantılarda bu sıkça konuşulurdu, bu en büyük problemdi” ifadelerini kullandı.
BABAM “SAĞLIKLIYDI” DEMİŞ
Erdoğan, Tuğrul Türkeş ile o dönem yaptıkları görüşmeye ilişkin önemli bir detay da paylaştı: “Hatırladığım kadarıyla söz konusu sohbette Tuğrul Türkeş, vefatından birkaç gün önce babasıyla tesadüfen uçakta karşılaştığını, yan yana oturup sohbet ettiklerini, gayet sağlıklı olduğunu ve hiçbir sağlık probleminin de bulunmadığını söylemişti.”
Terörist başının bazı siyasilerin yanlarına eleman yerleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, “Gülen bu kişilere, ‘Ne emrederse yapın, en yakını olun’ diyordu. Türkeş’in yanına da böyle birini yerleştirmiş olabilir. Bu taktiği her zaman kullandı” dedi. Gülen’in bir diğer taktiğini de aktaran Erdoğan, “Gülen’in yakın gibi görünüp cenazesine katıldığı çok insan var. Tanınmış değiller, cemaat içerisindeki kişilere bunu çok yapardı. Cemaatteki kişilerin arkasından atar tutar sonra da yüzlerine hiçbir şey söylememiş gibi yakın davranırdı” diye anlattı.
Latif Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Alparslan Türkeş’in böyle bir emir verip vermediğini bilmiyorum. Gülen, bu sözü kendisine taşıyanın kim olduğunu söylemedi. Ben bu olayı Tuğrul Türkeş’e aktardım. Kendisi gülerek, ‘Alparslan Türkeş bir kurmay asker. Hiç gidip ağlayarak boynuna sarılacak adama böyle bir emir verir mi’ demişti. Amerika’ya bir gidişimde Tuğrul Türkeş’in sözünü Gülen’e aktardım. Dinlemekle yetindi, hiç tepki vermedi. Genelde bütün siyasi liderlere, kanaat önderlerine, paşalara ve üst düzey bürokratlara uygulanan taktik gibi FETÖ kriptoları Alparslan Türkeş’e de yakınlık kurup, güvenini kazanmış. Türkeş, FETÖ’nün emellerinin farkındaydı, engellemenin yollarını arıyordu. Türkeş’in girişimlerinden de Gülen haberdardı. Kendisi için çok ciddi engel gördüğü Türkeş’in infazını emretti. Ona yakın kripto FETÖ elemanı veya elemanları da emri gerçekleştirdi. Benim bu olaydan çıkardığım sonuç bu.”
2017 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret eden Türkiye Gazetesi yazarı Yücel Koç, ziyarete ilişkin kaleme aldığı yazıda, ilginç bir detay paylaşmıştı. Koç şunları yazmıştı: “Anlattığı bir başka anektod hepimizi hayretler içinde bıraktı. FETÖ, 1997’de vefat eden rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in cenaze namazını Fetullah Gülen’in kıldırması için çok uğraşmış. Sayın Bahçeli, “Bunu ben engelledim” dedi.
SUİKASTA ZEMİN HAZIRLAMIŞ
Eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, benzer iddiaların 15 Temmuz darbe kalkışmasından yaklaşık 1 ay sonra Türkeş’in koruması emekli Başkomiser Tahsin Pehlivanoğlu tarafından da dile getirildiğini hatırlattı. Pehlivanoğlu’nun güçlü şüpheleri bir bir sıraladığını kaydeden Orakoğlu, bu durumla ilgili hiçbir soruşturma yapılmadığını ifade etti. Orakoğlu ayrıca, “Latif Erdoğan’ın ülkücü hareketin doğal lideri merhum Başbuğ Türkeş’i FETÖ elebaşı Gülen’i öldürmek için FETÖ içinden bir kişiyi görevlendirme iddiası bu kişinin ismi ve kimliği açıklanmadığı sürece merhum Başbuğ’a atılmış açık bir iftira niteliği taşır. Latif Erdoğan’ın bu güne kadar FETÖ ile mücadelede hizmetleri bilinen bir gerçek. Bu iddiasını yazarken samimiyetine de inanıyorum. Ancak terörist başı Gülen’in Başbuğ Türkeş’e yapılması muhtemel suikasta meşruiyet kazandırmak için Latif Erdoğan’a yalan söylemiş olması da yabana atılmayacak bir ihtimal. Bu nedenle Latif Erdoğan’ın bu iddiasını ispat etmesi gerekir. Aksi takdirde FETÖ’nün bu iddiası tamamen FETÖ ile mücadele eden Ülkücü hareketi karalamak veya baltalamak ve rencide etmek için ortaya atılmış bir psikolojik harp taktiği anlamını taşır” ifadelerini kullandı.
#FETÖ
#Alparslan Türkeş
#Latif Erdoğan
#Fetullah Gülen
#Bülent Orakoğlu
#Devlet Bahçeli