FOTOĞRAFLAR: MUHAMMED KURTAR
Orman yangınları sonrası yaralar sarılırken turist ve gurbetçiler de çalışmalara duyarsız kalmıyor. “Türkiye benim evim” diyen Rus tiyatro sanatçısı Marina Sokolova, Marmaris’te yangın bölgelerini gezerek özellikle evleri yanan ailelere yardım dağıttı. Yine Almanya’da yaşayan Burak Kar da “Ateş bizi de yaktı. İçim parçalanıyor buraları gezdikçe” dedi.
Türkiye’nin ciğerini yakan orman yangınlarının ardından ülkenin her yerinden yardım seferberliği başlatıldı. Bu kervana katılan turistlerin ve gurbetçilerin duyarlılığı duygulandırdı. Bu turistlerden birisi de Rus tiyatro sanatçısı Marina Sokolova. Her sene olduğu gibi bu sene de Türkiye’ye tatile gelen Sokolova, Marmaris’te yangının etkili olduğu bölgeleri ve yerleşim yerlerini gezdi. Özellikle evleri yıkılan köylüleri ziyaret eden Sokolova, yardımda bulundu. Rusya’daki arkadaşlarının da yardım gönderdiğini ve sosyal medyadan da kampanya başlatacaklarını söyleyen Sokolova,
“Uzun yıllardır Türkiye’ye tatile geliyorum. Bu ülke benim evim oldu. Bu durumda acı çeken insanlar için üzülüyorum ve onları seviyorum. Kalbim artık Türkiye ile birlikte”
dedi.
ATEŞ BİZİM İÇİMİZİ DE YAKTI
Aslen Trabzonlu olan ancak Almanya’nın Hanau kentinde yaşayan Burak Kar da arkadaşlarıyla birlikte yangın bölgelerini gezerek, köylülere yardım dağıtıyor. Her yıl İçmeler’e tatile geldiklerini ve bu manzaranın kendilerini çok üzdüğünü aktaran Kar, şunları söyledi:
“Ateş bizi de yaktı. İçim parçalanıyor buraları gezdikçe. Almanya’da birkaç arkadaşla yardım topladık. Allah razı olsun kendilerinden. Yardım kuruluşlarına da verebilirdik ama köyleri tek tek gezerek gördüğümüze vermek istedik.”
AKLIMA GELDİKÇE AĞLIYORUM
Marmaris’teki yangından en çok etkilenenlerden birisi de Kılıç ailesi. Bayır Köyü’nde yaşayan 81 yaşındaki Mustafa Kılıç’ın yaşadığı baraka küle dönerken, aynı avlunun içinde bulunan oğlunun evi de yangın nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Yangın gelmeden önce köyün tahliye edildiğini anlatan Mustafa Kılıç
, “Ertesi sabah geldik her taraf yanmış. Ev yanmış, ağaçlar yanmış, hayvanlarımızın bütün yiyecekleri yanmış. Bu manzarayı görünce koma haline girmiş gibi oldum. Kendimizin kurtarıldığına şükrettik. Kaldığım baraka tamamen yanınca AFAD’ın getirdiği konteynerda kalıyorum. En çok meyve ağaçlarımın yanmasına üzüldüm. Hala daha aklıma geldikçe ağlıyorum”
dedi.
22 YIL ÖNCE GELİN GİRDİĞİM EV YANDI
Mustafa Kılıç’ın gelini Ayşe Kılıç ise 22 yıl önce gelin girdiği evin yandığını söyledi.
“Tek başına ev yansaydı da keşke şu ağaçlar yanmasaydı” diyen Kılıç, göz yaşlarını tutamadı. Kılıç, Çok üzüldüm ağaçlara. Şu portakalları, mandalinaları gelin olduğum sene Köyceğiz’den getirip diktim. Meyvesini yiyorduk kaç senedir. Ama yapacak bir şey yok. Şu an hayvanlarımız güneşte kalıyor, çünkü ağaçların gölgesi kalmadı”
diye konuştu.