Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesine ilişkin, "Bu karar tüm dünyada şiddetin patlamasını tetikleyebilecek yanlış ve sorumsuz bir karardır. Bu yanlış karardan da acilen geri dönülmesini bekliyoruz." dedi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) tarafından kentteki bir otelde, "24. Akdeniz Toplantısı" ve "ANSİAD 2016 Vergi Rekortmenleri" ödül töreni düzenlendi.
Bilecik, burada yaptığı konuşmada, günümüz Türkiye'si için hayalleri biraz daha geliştirmenin gençler kadar iş dünyası temsilcileri için de önemli bir hadise olduğunu, hayal edilen bir Türkiye'nin peşinde koşulduğunu söyledi.
"Hayal kurmak gerçekten başarının ana yakıtıdır. Ülkemizin geleceği için hayal etme sorumluluğumuz var. Dümdüz işimizi yaparken, vergilerimizi öderken de sadece kendi işlerimiz için değil, yaşadığımız bölge, ülke için de bu hayalleri kurma zorunluluğumuz var." diyen Bilecik, insanların gerçekten dünyayı değiştirebildiğini savundu.
Bilecik, Mustafa Kemal Atatürk'ün yıkılmış, harabeye çevrilmiş topraklar üzerinde sonsuza dek yaşayacak Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini attığını, Türkiye'nin de 15 yılda hızla geliştiğini ve dünyada saygınlık kazandığını vurguladı.
Bilecik, "Onun bir hayali vardı; çağdaş uyarlık düzeyinin üzerine çıkarmak. Atatürk bize çalışıldığı zaman aslında neler yapılacağını göstermişti. Olmaz denilen işlerin nasıl olabileceğini kanıtladı." diye konuştu.
Dünyanın farklı, hatta bambaşka bir döneme girdiğine dikkati çeken Bilecik, terörün artık herhangi bir ülke, şehir fark etmeksizin bütün dünyayı tehdit ettiğini belirtti.
Ortadoğu'da kaos ve karmaşa olduğunu dile getiren Bilecik, "Suriye'ye baktığımız zaman toplam resim adeta bir bataklığı andırıyor ve bataklığın ne zaman kurutulabileceğini bilen de yok." dedi.
ABD'deki yönetimin şaşırtmaya devam ettiğini dile getiren Bilecik, şunları kaydetti:
"ABD, dünya ekonomik ve siyasi düzeninin kurallarını sorgulayan hatta bazen reddeden bir yaklaşımla yönetiliyor maalesef. Birleşik Devletler çok taraflı anlaşmalardan doğan yükümlülüklerden muaf olmaya çalışıyor. Bu durumdan kaynaklanan boşluksa dünyadaki istikrarı elbette olumsuz etkiliyor. Trump'un Kudüs'ü başkent olarak tanıma girişimine Türkiye ve bütün AB başkentlerinden gelen tepkileri günlerdir izliyoruz. Ortadoğu'nun gerçekten daha fazla çatışma alanına ihtiyacı yoktur. Yeteri kadar çatışma, huzursuzluk var. Bu karar tüm dünyada şiddetin patlamasını tetikleyebilecek yanlış ve sorumsuz bir karardır. Bu yanlış karardan da acilen geri dönülmesini bekliyoruz, bütün dünya bekliyor aslında."
ABD'deki Rıza Sarraf meselesine de değinen Bilecik, "Bu zat ABD'de yargılanmadan önce Türkiye yargısının elindeydi. Hayıflanmamız gereken elimizdeyken neden yargılanmadı. Elimizdeyken neticesini alabileceğimiz, Türk yargısının veya hukukunun neden böyle bir noktada sonuç almadığı, serbest bırakıldığı, bence esas hayıflanmamız gereken nokta." ifadesini kullandı.
AB'ye üyelik ve gümrük birliği revizyonuna değinen Bilecik, AB üyelik süreci ve gümrük birliğinin güncellenmesinin konjonktürel krizlere feda edilemeyecek kadar önemli bir konu olduğunu söyledi.
Dış ilişiklerde doğru ve istikrarlı adımlar atabilmek için önce içeride birliği beraberliği sağlamak gerektiğine işaret eden Bilecik, "Uluslararası ölçekte güçlü olmak için bugün içeride aslında her zamankinden daha fazla birliğe, beraberliğe, sevgiye, hoşgörüye ve elbette uzlaşmaya ihtiyacımız var." dedi.
Bilecik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 büyüdü. 2011'den bu yana 6 yıldır ilk defa çift haneli bir büyüme gösteriyor Türkiye. Tek başına bakıldığı zaman muazzam bir oran. Kesinlikle alkışlanacak bir başarı ancak keşke bu büyüme çift haneli enflasyonla beraber gelmemiş olsaydı. Keşke bu büyümeyi dış borcumuzun 2011'de yüzde 35'ler olan seviyesini yüzde 51'e çıkartmadan hayata geçirebilseydik. Ekonomi literatüründe maalesef, yüksek enflasyonla yüksek büyüme diye bir ikili söz konusu değildir. Ya enflasyon ya da büyüme yüksek olur. Bizde şu an ikisi de yüksek, biri birinden ayrılacak."
ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan da artık cari açıkta, işsizlikte, enflasyonda da daha güzel başarılar görmek istediklerini belirterek, "Türkiye halkı ve Türk iş adamları olarak hep birlikte daha iyisini yapabiliriz, yapmalıyız. Türkiye denince akla demokrasisi örnek olan, dünya siyasetinde sözü dinlenen, ekonomisi örnek gösterilen bir ülke gelmelidir." dedi.
Konuşmaların ardından 2016'nın vergi rekortmenleri ve döviz kazandıran firma sahiplerine ödülleri verildi.